Arayış(Boyxboy)

Sınıfta

Doğu telefonun alarmını kapattı. Bütün gece uyuyamamıştı. Her sabah yaptığı gibi şimdi kalkarsa yarım saat  içinde hazır olur çıkardı ve tam vaktinde en sevdiği ders olan yabancı dil dersine yetişirdi. Lakin bu sabah her sabah gibi değildi. Dün gece telefonuna gelen mesajlarla hayatı başka bir hal almıştı. Okula gitmek istemiyordu. Alper ile yüzyüze gelmek istemiyordu. Bütün gece olabilecekleri düşünmüştü. Ya herkese çoktan göndermişse fotoğrafları? Yada o sınıftayken gönderirse. Ya iyice büyür ailesine kadar ulaşırsa bu durum. Çok sevdiği anne ve babasının tek çocukları biricik oğulları  kadın kıyafetleri giyip arkadaşlarını eğlendiriyor. Gerçi ailesinin onun gey olduğunu düşündüğüne dair şüpheleri hep vardı. Sonra aklına o mesaj geldi. 

"KÖLEMSİN"

Eğer kölesi olmasını istiyorsa o zaman fotoğrafları kimseye göndermez diye düşündü. Çünkü böyle istediklerini, kaybedeceği hiç birşey kalmayan  Doğu'ya yaptıramazdı. 

Kötünün iyisi bulsa gerek siye düşündü ve bu cesaretle yataktan fırladı. O dar kot pantolonlarından birine zor da olsa kalçasını sığdırdı. Üzerine boğazlı bir kazak giydi ve okulun yolunu tuttu. 

Okulun koridorlarında sınıfına doğru ilerken henüz kimsenin haberi olmadığını anladı. Herkes yine hee zaman ki gibi onu görmezden geliyordu. Dev amfi sınıfta kapasitesinin çok azı bir öğrenci grubu yerini almıştı. O da ortalardan bir sıraya girerek sandalyeye oturdu. Henüz öğretim görevlisinin doldurmadığı boş masaya anlamsızca dalmıştı. Bir mesaj geldi, yine o can sıkıcı operatör mesajlarından olduğu sandı fakat telefona baktığında hayatını mahveden o numara olduğunu gördü.

"YANIMA GEL"

Doğu korkuyla başını kaldırıp etrafta Alper aradı. En yukarıda köşeye yakın bir yerdeydi. Gözgöze geldiler, Alper kendinden emin göz temasını kesmiyor, emrinin gerçekleştirilmesini bekliyordu. Doğu çaresizce kalktı ve merdivenleri tek tek çıkmaya başladı. Sonunda yanına vardı, aralarında bir boşluk bırakarak oturdu.

-Yanımdaki sandalyeye otur.

-Bunu bana neden yapıyorsun Alper abi. Size güvendim sen ise çok adice birşey yaptın. Sil onları lütfen. 

-Lütfen mi(sessizce bir kahkaha) saçmalama Doğu. Üniversitede seni  ilk gördüğüm  günden beri o kalçalarının hayalini kuruyorum.(fısıldayarak)defalarca seni düşünerek mastürbasyon yaptım. Kucağımda zıpladığını hayal ederek...  ahh dün onlara dokunmaya çok yaklaşmıştım.

-Bütün derdin buysa dokun bana ve sonra sil onları.

Alper büyük bir kahkaha patlattı. Sınıftakilerin bir kısmı dönüp baktılar. Sesini kısarak

-Güzelim sen beni aptal mı sandın? (Eliyle kendi erkekliğini sıkarak) bunu sana saplayana kadar benden kurtulamazsın. 

-Hayatta olmaz. Ben hayatımda böyle birşey yapmadım, böyle birşey yapacak olsaydım bile kesinlikle senin o ... ee iğrenç şeyinle yapmazdım.

-Demek o iğrenç şey ha! 

Alper cebinden telefonunu hızlıca çıkarttı ve işaret parmağıyla tavana monte edilmiş projeksiyonu gösterdi.

-Şu projeksiyon aletini görüyor musun Doğu? Sabah herkesten önce gelip telefonu Bluetooth ile ona bağladım. Eğer dediklerimi yapmazsan şimdi fotoğrafları o tahtaya yansıtacağım. İster misin bunu Doğu ha! 

Doğu korkudan kıpkırmızı kesilmişti. Ellerini bacaklarının arasına sıkıştırmış omuzlarını kasmıştı.

-Ne istiyorsun benden! 

-O güzel ellerinle penisimi okşamanı istiyorum. Hadi...

-Ne? Saçmalama. 

-Doğu beni buna zorlama...

-Burada mı? Delirdin mi? Ya biri görürse.

-Merak etme boşuna mı en arkaya oturdum sanıyorsun. Hadi dedim!

-Tamam tamam. Kahretsin. Yapıcam. 

Alper hemen bacağını araladı ve arkasına yaslandı. Onları izleyen var mı diye etrafı süzüyordu. Doğu küçük eliyle hedefe doğru ilerlemeye başladı. Penisi o dokunmadan sertleşmişti, çirkin büyük göbeğinin altında hemen orada kot pantolonun üzerinden belli oluyordu. Titreyen elini iyice yaklaştırdı avucu açtı ve üzerine koydu. Bir kaç saniye içinde çok sıcak bir şeye dokunmuş gibi irkilerek elini çekti. 

-Doğu sabrımı zorlama. Okşa hadi korkma. Seninde bir müddet sonra hoşuna gidecek. Hadi bebeğim.

-Bana bebeğim deme! 

Az önce dokunduğu sıcacık bir o kadar da sert şey, kendisininkinden çok daha büyüktü. Bunu hemen anlamıştı. Şimdi cesaretini topladı ve elini bu sefer daha çabuk bir şekilde hedefe ulaştırdı. Üzerine koydu ve beklemeye koyuldu. Şimdi Alper abisinin ona saplamayı hayal ettiği o  erkekliği avucun altındaydı. Sertti, büyüktü ve sıcaktı. Bir kez daha böyle bir şeyi içinde istemediğinden emin oldu. 

-Hadi okşa bekleme öyle.

Doğu yukarı aşağı eliyle üzerinde gezmeye başladı. Biraz sonra Alper daha fazla dayanamayarak iri kıllı eliyle Doğunun bacağını kavradı.

-Abi napıyorsun?

-Kapa çeneni. 

Doğunun avucundaki o canavar şimdi daha sert ve daha büyüktü. Bu işkencenin bitmesi için avucunun içine aldığı penisi iyice kavradı ve daha seri okşamaya başladı. Şimdi Alper zevkten hırıldamaya başlamıştı. 

-işte böyle. Seninde elinde sonunda isteyeceğini biliyordum.

-Saçmalama ben sadece çabucak bundan kurtulmak istiyorum. 

Tam bu sırada kapıdan Emre girdi. Doğu istemsizce gülümsedi. Hemen bir yandaki sandalyeye kaydı.

-Emre, burdayız. 

Herkes dönüp önceye Doğu'ya sonra Emreye baktılar. Emre bu durumdan biraz utandı. 

-Doğu bunu sana ödeteceğim,dedi Alper. Merak etme daha çok fırsatımız olacak. 

Emre gelip Doğunun yanına oturdu. 

-Doğu böyle davranma. İnsanlar şüphelenecekler.(kısık, kızgın bir sesle) 

-Kızma bana Emre, dedi şirince gülümsedi. 

-Kızmıyorum... çok güzelsin.

Doğu güzel olduğunu düşündüğü gülümsemesiyle  Emre'nin kulağına yaklaştı. Fısıldayarak

-Sen de çok yakışıklısın. Belki bu yakışıklı benimle sonra daha fazla zaman geçirmek ister...

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere