Otobüsten indiğimde yüzüme sıcak bir hava çarptı, gerçekten kamp gibi hissettiren bir yerdi. "Burayı bizim okul için her yıl özel olarak ayarlıyorlar. Gelmediğin için etkilenmen çok doğal." Sunoo'ya baktığımda benim gibi manzaraya bakıyordu, pembe saçları uçuşuyordu.
Ormanlık alanda kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra kalacağımız yere geldiğimizde grubu üçe bölüp her grupa dörder kişi eklemişlerdi. Bizim grupta Sunghoon, ben, Lily ve Jay vardı. Aynı gruba düşme imkanımız bile azken aynı gruba düşmemiz tanrının onu çok sevdiğini ya da benden nefret ettiğini gösteriyordu. Çantamı odaya taşıdım, etrafta inanılmaz bir karmaşa vardı.
Uzun bir süre sonra odalara yerleşttik ardından birlikte yemek yapmak için çalışmaya başlamıştık, yemek yapmak hakkında hiçbir bilgim olmadığı için bir şeyleri kesmeye çalışıyordum ama Sunghoon beni ameliyat ediyormuş gibi göründüğüm için kovmuştu bu yüzden bu işi onlara bırakmaya kadar vermiştim. O sırada her zaman yaptığım gibi gitarımla uğraşıyordum, bir süre sonra koltuklara yakın olan sehpanın etrafında dört kişi birlikte yemek yiyorduk.
Sunghoon Jay ile muhabbet etmeye çalışırken Lily sadece onları dinliyordu, utangaç bir kız olduğu belliydi.
"Jay... Çok popüler olmalısın, yemek yapabiliyorsun ve dışardan göründüğünün aksine soğuk değilsin bir sebepten dolayı kızlar anne olabilen erkeklerden hoşlanıyor. Ve büyük hatunlar da seni şımartırlar."
Sunghoon'un bunu ona neden söylediğini çok iyi biliyordum, yalan da değildi. "Sunghoon, keser misin şunu." Dediğimle birlikte sessizce yemek yiyen Lily de dahil herkes bana bakmıştı. Sunghoon sinir bozucu gülüşüyle konuştu. "Şaka yapıyorum, Jay'le muhabbet ediyoruz işte." Jay'in omzunu sıktığında Jay hafif gülümsemişti. "Rahatsız edicisin."
Sunghoon amacına ulaştığı için yemek boyunca beni takmadan saçma sapan şeyler hakkında konuşmaya devam etti.
-
Sigara için kalktığımda içeri giren Sunghoon ve Jay'i gördüm tamamen ıslaklardı. "Gölde mi yüzdünüz?"
Jay cevap verdi, "İçine atlamadık, diğer gruptakiler su silahı getirmiş."
Sunghoon Jay'in omzuna kolunu attı ve bana göstermek istediği bir şey varmış gibi konuştu. "Bir kız grubunun kalkanı gibi davrandığın için sırılsıklam olduğunu inkar etme Jay. Kendinden hoşlansınlar diye yaptı."
"Bu doğru değil, tişörtünden iç çamaşırının gözükmesini istemedi bu yüzden..." Sunghoon yine ortalığı velveleye verirken Jay yüzü kızarmış bir şekilde mahçup bakışlar atıyordu.
Biraz önce içmek üzere olduğum sigarayı dudaklarıma koyarken mırıldandım. "Tam bir kadın avcısı..."
-
Sabah uyandığımda etrafta kimse adam akıllı görünmediği için aşağı kahve almaya indim. Etrafa birilerini görmek için baktığımda verandadan bir ses geliyordu.
Biri şarkı mı söylüyordu..?
Balkondan perdeyi açıp baktığımda orda tek başına oturan Jay'i gördüm. Geniş verdandada tek başına oturup şarkı söylüyordu.
Sesiyle eriyormuş gibi hissettim, çoğu zaman üzerimde bıraktığı etkiden farklı yönlerini görüyordum ve Jay'in yarattığı huzurdu. Mağazada yanımdayken kucağında göğsüne yaslanıp kalbinin sesini dinlerken hissettiğim huzur gibiydi. Sesini sevmiştim.
Vücudum kendi kendine hareket etti, aşağı inip yanına doğru ilerledim, beni fark etti. "Günaydın."
"Hey, çok erken çalışıyorsun." Yanında duran gitarı kucağıma alıp bitişine oturdum. "Dün yorulduğum için hiç çalışamadım, bugün stüdyoyu kullanacağız bu yüzden şarkıyı çabucak öğrenmem gerek."
Gülümsedim, "Çok çalışkansın."
Gitarı tamamen kavrayıp kendime göre ayarladım, "Şarkı söyle."
Jay şaşırmış olmasına rağmen hemen cevap verdi. "Ta-... Tamam...!" Birbirimizin gözlerine bakarak şarkı söylüyorduk, esen soğuk rüzgar ve şarkının güzelliği büyüleyiciydi.
Onunla birlikte eğleniyordum.
Bir süre birlikte şarkı söyledikten sonra biraz önce alamadığım kahvemi almak için içeri gitmiştim, geri döndüğümde verandanın kapısında başka gruptan birkaç kişi Sunoo ve Sunghoon vardı. "Ne yapıyorsunuz?"
Sunoo verandayı gösterdi, Jay'in yanında Lily vardı biraz önce benim olduğum yerde oturuyordu, Jay ona gülümseyerek bir şeyler anlatıyordu. "Cupid olmaya karar verdik, Lily ne kadar tatlı kıpkırmızı oluyor."
Heeseung da mırıldandı, "Onun kadar saf bir kız yoktur. Jay gibi dışardan soğuk görünen bir adam için mükemmel."
Arkamı dönüp giderken bunun bilerek yapıldığını biliyordum, "Sanırım oraya geri dönmesem daha iyi olur." Diğer gruplardan birkaç kişi, "Üzgünüm planını berbat ettik." tarzı şeyler söyledi. "Sorun yok, sadece takılıyorduk."
Elimdeki soğuk kahve tenekesini sıktığımı farkında değildim, Jay benden başkasına böyle gülmezdi.
-
Stüdyoda herkes kendi aletini ayarlamaya çalışırken Jay o kıza bir şeyler anlatıyordu ama kız onu dinlemeden sadece onun yüzüne bakıyordu. "Bu kısmı yanlış yapmışsın..."
Hepimiz çalmaya başladığımızda kız hata yapmıştı, utangaç bir şekilde özür dilerken konuştum. "Biraz önce çalmak için yardım almadın mı?"
Dediğimin üzerine kız tekrar özür dilerken Jay cevapladı, "Elinden geleni yaptı üzerine gitme."
Mırıldandım, kaşlarım çatılmıştı. "Üstüne gitmek?"
"Eğer böyle hissettirdiyse üzgünüm. Hazır olunca çağrın sigara içmeye çıkıyorum." dedim, anlaşılan artık öncelik değildim.
Dışarı çıkıp merdiven basamaklarına yavaşça oturdum sigaramı çıkarıp yaktım, çok üzerine gitmemeliydim Jay'den hoşlandığı bariz belliydi.
Kapı sesi geldiğinde gelenin kim olduğunu istemesem de biliyordum, sigara dudaklarımın arasındayken konuştum. "Neden buradasın? Geri dönüp Lily'e yardım etmelisin."
"Kendi başına denemek istediğini söyledi, bir şey canını mı sıkıyor?" Yanıma oturduğunda ikimiz de doğa manzarasına bakarak konuşuyorduk. Bir süre biraz önceki durum hakkında konuştuktan sonra Jay'in dudaklarından sessizce bir cümle çıktı. "Sabah verandada seninle birlikte daha fazla oynamak istemiştim..."
Kafamı demire dayarken ona bakmamaya özen göstererek, "Evet, ben de." dedim.
"Kampta senin doğal halini görmek sana karşı bakış açımı değiştirdi sanırım." dedim. Jay'in yüzüne bakmasam da gözlerinin büyüdüğünü biliyordum.
Bir süre sonra da Lily bizi içeri çağırmak için geldi zaten.
-
kitap
uzun olmayacak