Yine kısa bir bölümle karşınızdayım. Kusura bakmayın sınav haftası olduğu için kurguda bile zorlanıyorum. Ama şimdi yeni fikirler geldi. Haftasonu da bir bölüm atmaya çalışacağım. Oylayanları buradan kocaman öpüyorum. 사랑해😘😘
Bu yaşadıklarımdan sonra bugünün güzel geçmesini istiyordum. Ama bugün yaşadıklarım aklımdan bir türlü çıkmıyordu.
Aslında bugüne kadar yaşadıklarım beni güçlü yapmıştı, yaşadığım her şeyden ders çıkarmıştım fakat hiçbir zaman gözyaşlarıma hakim olamazdım ki bu da dışarıdan güçsüzmüşüm gibi duruyordu galiba.
Bunları düşünmeyi bırakıp kardeşimi uyandırmaya çıkmam gerektiğini hatırladım. Aslında bir uykucu değildi ama nedense bugün fazlasıyla uyumuştu. saat 11'e geliyordu neredeyse. İyi ki de uyanmamış bugün onları görseydi maazallah...
Merdivenlerden hızlıca çıktım Jung un kapısına doğru ilerledim. Kapıya geldiğinde tam içeriye girecektim ki uyanmış olan Jung "günaydın abla" diyerek bana sarıldı.
"Günaydın çikolatalı sütüm"(bu Jung un lakabı) dedikten sonra" hadi kahvaltımızı yapalım artık" diyerek onu minik bedenini kucağıma aldım ve elini yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltı yapmamız için aşağı indirdim.
pazar kahvaltımızı yaptıktan sonra Jung ile beraber onun odasına gidip güzel bir pazar günü geçirmek için üstünü giydirdim ardından hazırlanmam biraz uzun süreceği için eline bilgisayarı verip en sevdiği oyunu açtım biliyorum bu iyi bir şey değil ama çocuk beni beklerken onu sıkmak istemem.
odama çıktım hızlıca bir duş alıp saçlarım kuruttuktan sonra düzleştirdim üstüme siyah büstiyer kısa siyah şort giydikten sonra Jung u yanıma alıp evden çıktım.
ilk işimiz lunaparka gidip çocukluğumda babamla eğlendiğim gibi eğlenmek olmuştu. Canım kardeşimi eğlenirken görmek beni daha da mutlu ediyordu.
Akşam olduğunda fazlasıyla yorulduğumuz için eve geçer geçmez televizyonun karşısına oturduk çikolatalı sütüm ile beraber cips yedik bugün o kadar çok şey yemiş olmamıza rağmen cipsin ardından en sevdiğimiz çikolata pastadan da yedik midem patlayacak gibi hissediyordum ama yediklerim bu kötü hise değerdi.
saat tam 12 olmuştu minik Jung uyumuştu ama ben hala uyumak istemiyordum yarın işe gitmek zorunda olduğum aklıma gelseyde bunu şu an umursamadan eğlenmeye devam etmek istiyordum. Üstümde hala sabah giydim şeyler olduğunu fark ettim üstümü değiştirip geceliğimi giydim.
geceliği giyerken çok uykum geldiğini fark ettim hala deliler gibi eğlenmek istesem de uykunu tatlı kolları bana sahip olmuştu.
Sabah 8'e alarm ile uyanmam gerekirken gördüğüm kâbus ile uyanmıştım.
hemen duşa girip bütün işlerimi hallettim. Siyah mini etek üstüne beyaz bir tişört girdikten sonra saçlarımın ucunu dalgalandırarak topladım. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra kahvaltı yapmadan evden çıktım.
şirketimiz tekstil şirketiydi bugün de benim için klasik geçecek bir gündü şirkette en fazla durduğum bugüne kadar 5 saat olmuştu o da çok önemli toplantı günlerinde. Babamın eski dostları şirketi yönetmeme yardımcı oluyorlardı.
Bugün duracağım da en fazla 2 saatti.
bunları şirkete gelene kadar düşünmüştüm evet tekstil işi güzeldi ama bir oyunculuk ile asla kıyaslanamazdı.
Ah mükemmel bir fikir. Aklıma kaç yıldır gelmeyen fikir şimdi mi geliyordu ya ?? neyse geç değil en azından.
şirkette olan işlem bittikten sonra aklıma gelen yere gitmek için koyulmuştum.
Bugün o gündü hayatımın değişeceği gün...
Vote verin değerli okuyucularım...(◍•ᴗ•◍)❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE COLD WAR {냉전}
Teen FictionBazen hayatın bittiği noktaya gelirsin. Ama hiçbir zaman pes etme! HER ZORLUKTA BİR ÇIKIŞ YOLU VARDIR. Hayatın nereye getireceğini de asla bilemezsin...