YK -3-

213 15 4
                                    

VE YENİ BÖLÜM GELİR .UMARIM BEĞENİRSİNİZ. :)
MULTİMEDİA:OZAN  ;)

"Eveet şunları da dolaba yerleştirdim mi tamamdır." Kıyafetlerimi de dolaba yerleştirip hemen aşağıya indim.Annem de salonun tamamını neredeyse yerleştirmişti.

"Anne Bora ile konuştum.Birazdan gelip beni alacak.Odamı da yerleştirdim.Bir iki saate gelirim zaten.Şimdi hazırlanmaya gidiyorum." Fişek hızıyla merdivenleri çıktım.

"Yoğunum diye bir şey demiyorum.Ama tam olarak yerleşince istediğin zaman dışarı çıkamazsın ona göre!"

"Off anne Bora'yı çok özledim.Ne yapayım?Hem sıkıldım ben tek başıma burada."  Annemin bağırışına karşılık verip kapımı kapattım.Hımm...Şimdi ne giyicektim ben? İstanbul Eylülde bile sıcaktı.Dolabımdan beyaz elbisemi,kot ceketimi ve siyah supergalarımı çıkarıp giyindim.En kısa sürede alışverişe çıkmalıydım.Saçımı bukle yapıp topladım.Her zaman ki gibi makyaj yapmadım.Beyaz çantamı ve telefonumuda alıp aşağı indim.Annem mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu.Masaya oturup ağzıma üzü attım.

"Anne benim alışverişe çıkmam lazım.Yarın işin yoksa bir yerlere gitsek.Hem buraları öğrenirim.Okuluma da gideriz."

"Tamam kızım bugün ben şirkete gideceğim.Sen geldiğinde evde olmayabilirim.Yarında dışarı çıkarız."

"Peki anne." Telefonum çalınca hızla masadan kalktım ve annemin yanağına öpücük bırakarak hızla mutfaktan çıktım.

"Görüşürüüz." Annem seslediğinde ben çoktan kapıdan çıkmıştım.Bora'yı görmemle boynuna atlamam bir oldu.

"Nabeeer!Ayy Bora çok özlemişm ben seni yaa."

"Ben iyiyim de seni sormalı

güzellik." Bora arabının kapısını açarken ben en ön koltuğa yayıldım.

"Valla Bora'cım her şey bildiğin gibi.Ama senin bana anlatman gereken şeyler var galiba." Bora'ya imalı bir bakış attığımda,bana bakıp arabayı çalıştırdı.Cevap vermeyince konuşmayı ben devam ettim.

"Off Bora konuşmak için buluştum ben seninle.Hadi yaa anlat."

"Öykü yaa Hande...Off" Saçlarını karıştıran Bora'ya baktım.Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı.Şuan çok merak etmiştim.

"Hande ne?!"

"Hande hamile Öykü."

"Ne?!Yok daha neler"

"Öykü elimden hiçbir şey gelmiyor.Aldırmıyor da bebeği.Ne yapacağımı şaşırdım."Sesi öyle çaresiz çıkmıştı ki.

"Ailen biliyor mu?"

"Hayır bilmiyor ve Hande eğer evlenmezsek hem kendi ailesine hemde benim aileme söyleyecekmiş."

"Ne?Yok artık.Test falan yaptırın.Bir şey yapın."

"Yaptırmıyor.Zararlıymış

güya." Acaba bu kız bizim Bora'yı kandırıyor muydu?Bora zengin çocuktu,yakışıklıydı da.Amaan yok canım daha neler!Hande yapmaz öyle şey.

"Hande ile ben konuşucağım.Sen şimdi sıkıntı yapma kendine."

"Tamamdır.O zaman şimdi seni buraların en ünlü kafesine götürüyorum."

"Yaşşa be kanka." Şimdi asıl Öykü ortaya çıkmıştı.Ciddi bir kız değildim.Şu günlerde ruh halimden dolayı değişmiştim.

"Hadi o zaman gidiyoruz." Arabanın kapısını açan Bora'ya gülüp aşağıya indim.

Papatyam Kafe.Güzel isimmiş.İçeri girdiğimizde.Bora'nın gözü birden bir yere kilitlendi.Sinirle bakıyordu artık.Bakışlarını takip edip başımı sağ tarafa çevirdim.Dört kişilik bir grup sigara içiyordu.Hepsi de yakışıklıydı.Ama böyle bir kafede ne işleri olduğunu ben ben bile çözememiştim.

"Öykü o gruptakilerin hiçbiri ile konuşmayacaksın." Bora'nın sesi ile kendimi toparladım.Bakışlarımı Bora'ya çevirdiğimde aklım hala onlardaydı.

"Neden ki?"

"Onlar çok tehlikeli Öykü.Sakın bulaşma.Özellikle de Ozan.Bir kızı kullanıp atarlar." Başımı yana çevirip gruba baktım.

"Ozan hangisi?"

"Ortada ki çocuk." Çok yakışıklıydı.Yakışıklı çocuklar niye hep kötü olurdu ki?Bu sırada masamıza oturmuştuk.

"Ozan grubun başıdır.Aynı okuldayız.Babası zengin bir iş adamıdır.Egoist,kendini beğenmiş erkeğin tekidir."

"Hangi okuldasın sen?"

"Varol Koleji." Ben kafamı sallayınca.Birden şüphe ile bana baktı.

"Bir dakika sen hangi okuldasın?"

"Şey ben! Tunç Lisesi'ne yazıldım."

"Ne?!" Bora bana çok şaşırmış bir şekilde bakıyordu.

"Ne ne? Bora ben bilerek koleje yazılmadım.Ayrımcılık yapılmasından bıkmıştım artık.Daha samimi arkadaşıklara ihtiyacım var benim.Zengin ve egoist bebelere değil."

"Öykü sen de zenginsin" Bora'nın alayla bakan gözleri sinirimi bozmuştu.

"Ama egoist değilim."

"Tunç Lisesi.Vay be!Buranın en berbat lisesidir.Gerçekten çok merak ediyorum orada ne yapacaksın?"

"Off Bora merak etme sen.Hem bak o grupla da aynı okulda değilim.Rahat ol."

"Onlarla aynı okulda değilsin.Evet ama sayılırsın.Ozan Tunç o okulun geleceği." Ne diyordu bu çocuk? Ben mi çok saftım.Ama sonradan benim köşeli jeton düştü.Tunç mu demişti o!

Tunç...

Tun...

Tu...

"Ne?O okul onların mı?"

"Sonunda anladın.Dedesinin kurduğu bir okul.Ama şanslısın pek fazla ilgilenmez öyle işlerle.Ara sıra gelir o okula."

"Sen nereden biliyorsun Bora?"

Bora sıkıntılı bir şekilde çekti.Hiçbir şey yolunda değildi burada.Ve heyy bir dakika Bora bunları bana anlatmamıştı.

"Öykü bu grupta ki en tehlikeli kişi Ozan ama en çok zarar veren kişi Atılaydı."

"Atılaydı derken ne oldu ki ona?"

"Atılay Hande'ye kötü şeyler yapmak istedi.Anlarsın işte.O zamanlar Atılay'da Ozanlar'a dahildi.Aramızda Hande'ye yaptıkları yüzünden çok şey oldu.Sonra da Atılay onlardan ayrıldı.Ve şu anda..." Bora susunca ben "Ne Bora anlatsana!" diye ısrar ettim.Bora boğazını temizleyip devam etti.

"Atılay şuan da Tunç Lisesin'de okuyor." Başımdan aşağı kaynar su dökülmüştü sanki.Ben o çocukla aynı okuldaydım.Bir kıza el sürmeye kalkan çocukla.

"B-ben bilmiyordum.Amaan neyse canım.Bir ben mi varım o okulda dikkatini çekecek." Kendimi kandırmaya çalışıyordum resmen.Zaman çok çabuk geçmişti.Masadan kalkarken tekrar arkama döndüm.Bu sefer Ozan'da Bora'ya bakıyordu.Sonra bakışları bana kaydı.Gözlerimi kaçırsam mı diye düşünürken Ozan arkadaşlarıyla konuşmaya devam ediyordu.Bora'ya bakıp gülümsedim.Hesabı ödemek için yanımdan ayrıldığında kapıda onu beklemeye başladım.

Ozan ile göz göze gelmiştim...

YENİ BÖLÜM YARIN GELECEK.

YENİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin