𝒹𝑒𝓈𝓅𝑒𝓇𝒶𝓉𝑒 --] 𝐹𝒶𝒸𝓀

*

$ Don't break the heart that loves you $

Finn

Ondan ayrılmak zor ama kendi iyiliğim için bunu yapmalıyım.

T-tamam  şuan kendimi iyi hissaetmiyor olabilirim.  Ağlamışta olabilirim ama daha yolun en başındayım.

Jaeden arıyor..

-"efendim"

-"F-finn acilen buraya gelmen lazım.  J-jack bayıldı. Onu uyandıramıyoruz!!"

Telefonu kapattım

-"Beni geri tekrar, bindiğim yere götürürmüsün? Ama hızlı olursanız sevinirim"

Adam hızlı sürdü ve geldim.

Çantamı aldım ve hızlıca kapının önüne gittim,  kapıyı açtım salonda kimse yoktu.

-"Hey! Çocuklar nerdesiniz?! Çocuklaar!"

Merdivenlerden biri bağırdı

-"Finn senin odandayız!"

Çantamı salona bıraktım ve odaya koşturdum.

Hepsi ordaydı.

Ama Jack uyanıktı.

-"Ne yani bu bir şaka mı?"

-"Seni adi pislik!  Senin bu kadar satıcı olduğunu bilmiyorduM! FİNN Wolfhard!" diyerek üstüme yürümeye başladı.

Onu öpmemek için şuan kendimi zor tutuyorum ama bunu yapamam.

-"Her şeyi siz karar veremezsiniz bunu biliyorsunuz değil mi?" Jeremy,

-"Ben dedim ama dinlemediler."

-"Biz senin arkadaşınız Finn. Bunu unutma!"

-"İşte bu yüzden. Siz benim arkadaşımsınız sevgilim falan değil. Bu yüzden karışmamanızı öneririm!"

-"Sakin olursan iyi olur Finn"

-"Sizin aptallığınız yüzünden uçağım gitmek üzere!"

-"Tekrar gitsen yakalayamaz mısın?"

-"Uçak onbirde kalkıyor ve saat ın'u elli geçiyor." Jack,

-"Yani bu imkansız oley!"

-"Jacl sen iyi misin?! Ne oleyi??"

-"İstem dışı bir hareketti özür dilerim"

-"Tamam şimdi odadan çıkında bir sinirlerim yatışsın."

-"Pekiii.. Burda kalmasını istediğin biri var mı?"

-"Hayır yok"

Dışarı çıktılar ve bende yatağıma atladım. Biraz kestirmişim. 

Kalktığımda saat akşam yediydi. Çok açtım ve aşağıya inip waffle yedim.

-"Uyanmışsın en sonunda" dedi Wyatt.

-"İltifat için teşekkür ederim" dedim tabağımı makineye koyarken.

Odama çıktım.  Sıkılmıştım. Dışarıya çıkmak istiyorum.  Ama tekbaşıma gitmiyiceğim. Mary'ye mesaj atıcam. Telefonumu aldım.

-" Duyduğuma göre uyanmışsın"

-"Gördüğün gibi evet uyandım" dedim Jack'e..

-"Şey.. Sen iyisin değil mi?"

-"Biraz canım sıkkın."

-"senin için yapabileceğim birşey var mı Finn?"

-"Hayır yok"

-"nereye gidiyorsun?"

-"Dedim ya canım sıkkın,  biraz kafa dağıtıcam. Kaykay sürücem."

-"Umm.. Bende gelebilir miyim acaba?"

-"Tabii...gelebilirsin"

-" peki hazırlanıyım bende o zaman."

Telefonumu elime aldım ve Mary'nin de gelmesini söyledim.

Orda buluşucaz.

Jack'te hazırlanmıştı ve kaykayları alıp çıktık. Jack Mary'nin de geliceğini bilmiyordu.

Parkura geldik ve Mary'nin bizden önce gelip sürmeye başladığını gördüm.

-"MAARYY!"

-"Ah selam çocuklar. Selam Jack."

-"senin burda olacağını bilmiyordum."