Günlerden persembe.Okuldan uzaklaştırma aldığım için her gün okula gitmek yerine dışarıda dolaşıyordum.Bugün Kona'ğa gidecektim.Sahil kenarında biraz kitap okuyup rahatlicaktım.Yada ben öyle zannediyordum.
İzbana bindim kartı bastığımda kimsenin duymak istemediği o ablanın sesini duydum"Yetersiz Bakiye"insanlardan katlarını istedim parasını sonra vericektim.Uzun bir uğraşdan sonra 1.70 boylarında tipi tamda sürtük insan tipi olan biri bana kartını verdi.ona teşekkür ettikden sonra geçip bir yere oturdum.Abi yol boyunca beni izlemişti.
En sonunda Konağa vardık ben indim ve sahile doğru yürümeye başladım.Ama bir 5 dakika sonra izban daki abinin arkamdan geldiğini gördüm ve sahile gitmekten vazgecip saat kulesinin yanındaki çarşıya yani kemeraltına gittim.Abi hala peşimden geliyordu.Dükkanların kapalı olduğu ve kimsenin girmediği bir sokağa girdim.Adam hala peşimden geliyordu.Koşmaya başlicaktımki kolumdan birinin tutmasıyla çığlık attım.Adam beni duvara yapıştırdı artık ağlamanın vakti gelmişti."Çok güzelsin."dedim.Lanet olsun birazdan tacize uğricaktım hassiktir."Bbenden...ne ..istiyorsun."dedim yutkunaraktan.Adam sustu tamda eli özel bölgeme gidicektiki.Bir ses duydum birisi hemen bırak o kızı dedi adamın arkasına dönüp yumruğu yiyip yere yıkılması bir oldu.Ona vuran kişi benim yaşlarımda esmer kıvırcık siyah saçlı yeşil gözlü bir çocuktu hemen elimden tutup koşmaya başladı ve bende onunla birlikte koşuyordum.Kalabalık ortama gidince ağlamam dahada şiddetlendi.Çocuk hani yakışıklı olan
"Yeter kes sesini amma zırladın ya"
"Afedersin doğru az önce tacize uğramak üzere olan ben değildim"
"Rica ederim
"Ben teşekkür etmedim ki"
"Sonunda farkına varman güzel"
"Tamam.Teşekkür ederim."
"Neyse bence daha fazla buralarda dolanma ve evine git"dedi.Kendini kim sanıyordu bu çocuk.Tam gidicekken kolunu tuttum ve bana sert bir bakış attı sanırım bunu yapmamam gerekiyordu.Cesaretimi topladım ve ona ismini sordum.
-İsmin ne
-Yamaç senin.
-Merve memnun oldum.
-Bende şimdi kolumu bırakırsan işim var gidicem.
Aman Allah ım ne yapıyordum ben böyle salak kafam çocuğun hala kolunu tutuyordum.Hemen bıraktım.Yamaç uzaklaşarak gitti.Bende arkasından hayranlıkla ona baktım.Konağa gittiğim günün üstünden tam tamına 3 gün geçti.Babam eve gelmeden uyumam lazımdı en son ne olduğunu hatırlarsız boks torbası meselesi.O nedenle hemen yatağa geçip uyudum.
Ertesi gün artık yaralarımı fondoten ile kapattığımda yaralar görünmüyordu.Okula geldiğimde okulun bahçesinde Cansu ile selamlaştıtan sonra zil çaldı ve sınıfa çıktık.ders matematikti artık öğrenmişsinizdir pazartesi ilk iki ders matematik.ders çok sıkıcı geçiyordum tam o sırada kapı çalmmasıyla irkildim.İçeri birisi girdi kafamı kaldırıp baktım.Bu kişi Yamaç'tı içeriye girdi Matematikçi "buyrun evladım"dedi
Yamaç"ben bu okula yeni geldimde müdür bu sınıfta olduğumu söyledi.""tamam geç boş bir yere otur "dedi ve tek benim arkam boştuarkama geçip oturdu.
Dersin ortasında gözüme birisi çarptı bu çocuk önceden bizim sınıfta yoktu.Hemen Cansu ya o çocuğun kim olduğunu sordum.
Cansu
-O çocuk sen yokken geldi bizim sınıf 8kizlerin son sınıfı olduğu için müdür bütün yeni gelen piçleri bizim sınıfa atıyor.
-Bence öyle deme çocuk bayağ taş gibi.Çocuğun ismi ne Doğukan dı sanırım.
Doğukan ela gözleri kestane renginde saçları ve ortalamanın bir tık üstünde kasları vardı.Aynı Yamaç gibi.
Yamaç demişken umarım bizi dinlemiyordur.Dinleyip dinlemediğinden emin olmqk için arkama bir bakış attım.Keşke atmasaydım.Yamaç ile göz göze geldik.O an baya utandım yanaklarımın yandığını hissediyordum.Hemen önüme döndüm ve anında bir gülümseme geldi yüzüme.Teneffüs zili çalmasıyla insanların bağrışlarla dışarıya çıkması bir oldu.Biz ise sınıfta kaldık.AmaYamç ın etrafına dolan kızlar yüzünden rahatsız olduk.Hepsi yok nereliymiş yok sevgilisi varmıymış yok çıkışta birseyler içelimmiymiş.O an gözlerim Doğukan ı buldu.Doğukan Yamaç a öfke ile bakıyordu.Sanki birisi sahne ışığını çalmış gibi.
Hemen Cansu ya Doğukan a ne olduğunu sordum
-Cansu Doğukan a ne oldu öyle bir bakıyorki Yamaç a.
-Şu arkamızdaki çocuk gelmeden önce kızların hepsi Doğukan ın peşindeydi ama arkamizdaki çocuk..
-Yamaç
-Ne
-Çocuğun ismi Yamaç.
-Hıı işte Yamaç gelince hepsi Yama cın peşine toplandı.Yamaç kızların etrafında olmasından sıkılacak ki kapşonunu çekip kızlara tek kelime etmeden gitti.
Kizlar ne kadar terbiyesiz olduğunu söylenirken.Bizde arkasından hayret ile baktık.Cansu yla ben merak ettik ve arkasından gittik.Futbol sahasındaki kale ile yangın merdiveninin arasında bir boşluk vardı oraya gidiyordu,geldiğinde ise kendini duvara yasladı ve bir cebinden çakmak diğer cebinden ise sigara çıkardı sonra sigarayı yakti ve büyük bir nefes aldı.Okulda sigara içmekmi bu çocuk kendini ne sanıyordu.Ama hocalardan korkar gibi bir hali yoktu.Zilin çalması ile herkes okula yöneldi.Ben ve Cansu da dahil ama Yamaç ın umursar gibi bir hali yoktu.Bizde sonra gelir diye sınıfa geçtik.Hoca gelmeden bir kaç saniye önce ise Yamaç sınıfa girdi.Ders türkçe idi."Evet çocuklar bu ders sizi gruplara ayırıcam ve sayfa 82 deki etkinliği yapicaksınızz grupça"sayfa 82 de bir soru cevap bölümü vardı.
Hoca teker teker isimleri okudu sıra bana geldi ve hoca ben ile Doğukanı eşleştirdi.Gidip Doğukan ın yanına geçtim.Birlikte sayfayı yaptık zile hala vardı ve bu daha üçüncü dersdi.Doğukan ile biraz lafladık.
-Eee ben seni hiç bu sınıfta görmedim yeni misin.
-Hayır.Uzaklaştırma aldımda ben.
-Anladım.Eee çıkışta bir şeyler yapıyormusun.
-Hayır Nedenki?
-Hiç belki bizim eve gideriz.
-Olur.Zaten benimde bir planım yoktu.
-Tama ozaman çıkışta birlikte bizdeyiz.
Demesiyle zil çaldı bende
-Ee taman o zaman çıkışta görüşürüz.
Dedim ve Cansunun yanına gittim.Ona Doğukan ile aramızda geçen konuşmadan bahsettim ve çıkışta onunla birlikte gitmiceğimden bahsettim.
Saniyeler dakikaya dakikalar ise saatlere donüştü ve sonunda okul bitti.Doğukanların evine vardık.-Evde neden kimse yok
-Ailem bir süreliyine Almanyaya gitti.
Açmısın?
-Biraz.
-Tamam ben ozaman tost yapıyorum sen keyfine bak.
-Okey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ile Beyaz Arasındaki İnce Çizgi
Aléatoiresiyah ile beyaz arasındaki ince çizgidir psikopat...