Tık,tık.
Metalin metale çarpmasıyla oluşan tiz ses ve anlamı; odadakiler susar, başlar çevrilir, şefin elindeki metal asa parlar ve yükselir.
Gözler son kez la'ya bakar, fa notasını çalmaya başlar.
Ahenkli notalar, asayı takip eder; önü mi, arkası sol.
Tek eksik oyuncudur ve oynayacağı trajikomik oyunun figüranları.
Gözlerini kapa, perdeleri aç; bu birinci bölüm,
Adem ve Havva'nın çocukları; birinci bölüm: Uyanış.
Her gün öncekisi kadar sakin olmuyor maalesef; bazı günler kızgın ve taşkın davranışlar sergiliyor. O günler aylara küsüyor; aylar, saatlerin omuzlarında devâ arıyor. Bugün ayı terk edince ayın koştuğu on bir akrebi ve on iki yelkovanı bana bir saat kazandırıyor. Ama saat şu an 02.43 ya da 02.34, akrep de yelkovanda yarının cüzdanını boşaltıyorlar. Yarına nispeten, bugün, toplantı var; bu konular bizi ilgilendirmemeli, ayların hayatını irdelememeliyiz. Pelerinli üyeler daire oluşturmuşlar ortada asa, kime dönükse o konuşuyor, mumları sönük olanlar susuyor. Bir akrep ve sonsuz yelkovanlar silsilesi içinde konuşma sürüyor. Yatağıma dikilip asabın bana dönmesini bekliyorum, üşüyorum ve Cha'nın tekerlemesini tekrarlıyorum. "Kaos,kaos, uçar trajedinin kanatlarıyla/ Konar bir Adem'in başına/ Sokar gagasını kulağına/ Ninniler söylerken, sen nefes almaya-" Sözleri dizilir işte tam burada boğazıma, devâm günde, ellerim saatlerin saçlarında. İzlerim bana dönük ucunu, çağırırım nefesinj, kilitlerim göğüsümdeki kafese. Söze başlarım; "Ricam şudur ki; artık toplantılarınızı başka yerde yapınız."
Perdem açık düşüncelerimi poyraz aldı, aklımı ise meltem. Saat 02.43 ya da 02.34, ellerim tavana uzanıyor, kafamda iki ezgi çalıyor. Onları kovarak iyi yaptım diyorum, iyi. Ya da kimi kandırıyorum? Kovuldukları halde hâlâ kafamdaki akrep ve sonsuz yelkovanı duyuyorum, çok net değil ama biliyorum. Yerime geçmiş olan mavi gözlü adam, adı da Adam, çayımı pek beğenmediğinden olacak, sırıtıyor bıyık altından. Öyle ya zihnimden kovulmuş olmak garip ama bir o kadar da bugün gibi hissettiriyor. Bugün. Bugün Pazar ve açıkçası bu bir intihar.
YOU ARE READING
Gerçekliğimdeki Büküm
RandomVarlığın sevgilisi sen, Amacın en başından itibaren yokluk, Bir de başı boş kalan bir beden.