Her yer doluyken haberci kuşlar
Gagalar mı burnunu ama hastasın
Ne kadar canın acıyabilir ki mutlusun
Kalmış beş saatler
Çay içmek ister misin?
Her üzgün kelimeyi içmek istemem ama
Seni severim bilirsin
Yine de hala gülmelisin
Geri alamazsın var olmayı ama dinlemelisin
Sen dinlemedikçe kim seni dinlesin
Belki de dinlenmelisin
Çünkü üzgün değil mutlu olmalısın
Ve en azından bir çay içmelisin
İki kelimeyi evlat saymalı
Altı kahkaha atmalısın
Şimdi ne kadar pahalı o iki kelime
Ve ne fedakar altı kahkaha
Sevinmelisin
Sevilmelisin
Sevmelisin
Bilirim ki bugün var olmak bir lütuftur. Gözlerimin ilk açılışından itibaren başlayan her devinim bana özeldir. Bazı şeyleri kabullenmek ve kabullenilmişliklerin anı yaşamaya engel olmamasını sağlamak sadece ama sadece bize aittir. Çok daraldığım tüm şu var olmanın getirdiği yük iki lafına siliniverir, şimdi benim yaklaşık bir eylemim denk galiba ona. Yine de seni tercih ederim, her zaman harekete ayak uyduramıyorum çünkü. Anlayacağın yine sana kaldık, yine seni bekliyoruz ama bak ayaklarımın üstünde de duruyorum. Şimdi bir yalan söyleyeceğim sana zamanı gelince, ikimizin de iyiliği için olacak bu. Umarım o zaman ikimiz içinde kullanırsın imkanlarını o an belirince. Bir şeyler anlatacağım sana, bana güvenin kırılsın istemem ama inancının artmasını beklerim. Seviyorum, umarım da seviliyorum.
YOU ARE READING
Gerçekliğimdeki Büküm
NezařaditelnéVarlığın sevgilisi sen, Amacın en başından itibaren yokluk, Bir de başı boş kalan bir beden.