Akşamdan Kalma

1-Hangover

Dışardan görenler belki bu evde bir insan ordusu yaşıyor diyebilirdi ama hayır bu evde sadece iki kişi yaşıyorduk.

Yerdeki cikolata kapları, köşeye fırlatılmış kitaplar, küçük çaplı bir dağ olustan utulenmemis kıyafetler, lavoboya sırasıyla dizilmis bardaklar, yerdeki bira şişeleri evin yarısını kaplayan sis.

Elimle olusan sisi dağıtmaya çalışırken yerdeki bira şişelerini tekmeliyordum.

"Ya lanet olsun ."

"Lan bu benim bir hafta önce kaybettiğim kupem değil mi?"

Ayağıma batan kupeyi alarak çamaşırlardan görünmeyen koltuğun üstüne koydum.

"Defne'ye soyleyim de şunları bir ara utulesin, bulaşıkları da yıkasın. "

"Ben elimi bile sürmem "

5.boyutta gibiydim sesi duyuyordum ama görüntü yoktu.

"Öldün mü lan nerdesin. "

"O ayağını götüne sokarım çek lan koluma basıyorsun."

"Benim ayağım istediğim yere basarım sen cek kolunu. "

Diyerek ayağımı daha da bastırdım.

"Bak kalkıyorum . "

Ayağımı hızlıca cekerek mutfağa kadar kostum kapının kenarından sisler icinde zombiyi andıran gölgesiyle gelen Defne'yi görmemle kahkahayi bastım.

"Lan seni walking dead'a oyuncu olarak gondericem."

"Bak zaten kolum ağrıyo uğraştırma beni vur kendine bi tane. "

Muftaktan son kalan çikolatayı açıp paketini fırlattım. Defne coktan kalkmış banyoya yönelmişti. Kanepeye oturarak kumandayı elime aldım.

"Lan sikecem ama bu iki oldu."

Elimle ustune oturdugum kupeyi alarak yana ittirdim.

"Lan gerizekalı. "

"He aşkım. "

"Olum banyoda tencerenin ne işi var?"

Defne elinde tencereyle yanıma gelmisti.

"Kanka dur sakın tuvalete girme sifon bozuk tencereye sıç."

"Tencereye sıçıcaz pet siseye mi işiycez?"

"Pet şişeye tutturamazsın en iyi sen balkondan bırak gitsin. "

Elindeki tencereyi yere atarak sigara paketine uzandı. Sigarayı yakıp yanıma oturdu.

" bu ne lan?"

"Küpe. "

Yerinden kalkarak az önce yana koyduğum kupeyi alıp arkaya fırlattı.

"Saat kaç? "

Bugün cumartesiydi yani okul yoktu. aslinda bugun erken kalkıp evi toparlamaya karar vermiştik. Saat nerdeyse 4'e geliyordu.

"4 galiba saat durmus. "

Elimdeki bira şişesini ona uzattım. Karnim cok açılmıştı ve evde abur cuburdan baska hiçbir sey yoktu. Yerimden kalkarak buzdolabına yöneldim.

"Def burda canlı tavuk var baksana."

Defne koşarak yanıma gelmisti.

"Lan bunu pisirmeyi unutmuşuz."

"Ben bunu pisirdigimizi hatırlıyorum. "

"Biz eve ne zaman tavuk aldık? "

Once birbirimize ardından buzdolabındaki tavuga baktık. Bence medeni bir şekilde gitmesini istersek gidebilirdi. Defne eline tava alarak tekrar yanıma geldi.