Akşamdan Kalma

2-Ilk Gün

2. Kural : hayatı doruklarına kadar yaşa!

"Sevgilim hadi uyan."

"Uyansana gerizekalı. "

Sanki kış uykusuna yatmıştı aksam 9 dan beri kesintisiz uyuyordu ve saat 3'e geliyordu. Bir ara öldüğüne bile kanaat getirmiştim.

"Defneölüyorum. "

"Siktir git."

"Defne ev yanıyor. "

"Siktir et."

"Defne su borusu patlamış. "

"Siktir. "

Yaklaşık bir saattir uyandırmaya çalışıyordum ama olmuyordu camış gibi yatmıştı.  Koşarak mutfağa gittim seke seke buzdolabını açtım. Bizim tavuk hala burdaymis. Tavuk hazretlerinden izin isteyerek soğuk su sisesini alıp tekrar kosarak içeri girdim.

"Defne yağmur yağıyor." Diyerek tüm suyu boşalttım yüzüne.

"Semsiye getir sems-"

Olduğu yerden kalkarak önce bana ardından da elimdeki siseye baktım.

"Şimdi gorcen sen ebeninkini."

Koltuktaki yastığı alarak bana atıyordu aslinda yerde gördüğü her seyi yere atıyordu.

"Gel lan buraya mal öyle uyandırılır mı? "

Bir kaç dakika sonra sigara yakarak masaya oturmuştu.

"Sakinlestiysem iceri geliyorum."

"Gözüme bile gözükme."

Gulerek mutfağa girdim. Aşağıdan bira alarak Defne ye dogru itekledim.

"Simdi affettin mi?"

"Tabikide hayır " bira sisesini alarak üzerime boşalttı.

"Nimet lan o nimet."

Tepeden tırnağa kadar bira olmustum kendimi icebilirdim.

"Şimdi affettim." Diyerek bana sarıldı.

Yaklaşık 1-2 saat içerisinde hazırlanmıştık saat 8'e geliyordu.

Anahtarları ve telefonlarimizi alarak tavuğa evi emanet edip çıktık.

Bir saar icinde Hangover'ın girisindeydik.

Saat nerdeyse 9'a geliyordu. Acelece iceri girerken kızlarla oturan Tuğhan'ı görünce el salladık . Bizi farkedince kızlardan ayrılarak yanımıza geldi.

"Ilk is gününüz he kızlar? "

"Sen kac senedir burdasın."

"Kendimi bildim bileli. "

Tuğhan tekrar göz kırparak kızların yanına döndü.  Gercekten iyi bir çocuktu yani bize karşı çok iyiydi. Her zaman yakışıklıların kendinden büyük egoları olur teorisine katılıyorum.  Ama bu cocuk teoriyi yıkıp geçiyordu yada yeni hir teori bulmaliydim.

Dünkine nazaran daha parıltılı ve gürültülü olan mekana girdik. Gozlerimiz once Kerem'i aradı ama bulamamistik.  Bar tahtasının arkasına gecerek bize verilen siyah onlukleri giymistik neden bar gibi bir mekanda önlük giymek zorunda kalıyorduk ki?

" Iki sek bira gönder."

Kafamı kaldırıp emir veren cocuga baktım tamam bizim işimiz buydu ama en azından nazik bir şekilde isteyebilirdi.

"Oko sok boro gondor."

"Ne dedin sen."

"Hicbirsey." Diyerek biraları uzattım.