Oy ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalaar🥳
The Neighbourhood • Flawless
Gözlerimi açtığımda havanın daha yeni aydınlanıyor olduğunu fark ettim. Göğsümdeki ağırlık sebebiyle kalkmayıp tavanı izlemeye başladım. Taehyung uyanmadan gitmem gerekiyordu. Uyanırsa beni sinir edecek şeyler söyler, günümü mahvederdi. Şirketle yeni albüm hakkında bir toplantım vardı lakin önce eve uğramam gerekiyordu.
Birbirine girmiş kırmızı tutamların arasından kafasını tutup yatağa bıraktığımda kıpırdanan bedeni bana dönükken ağzını şapırdattığı an küçük bir kıkırtı kaçtı dudaklarımdan. Uyuduğundan normale göre değişmiş yüz ifadesi ve az önceki şapırdatma ile alıştığım Taehyung'dan farklı görünüyordu. Yataktan ses yapmamaya çalışarak kalktım, etrafa saçılmış kıyafetlerimi alıp banyoya girdim.
Suyu uygun bir sıcaklığa ayarladıktan sonra tüm vücudumu ıslatmasına izin verdim. Gevşemeye başlayan kaslarım mayışmama neden olurken acelem olduğundan biraz hızlandım. Otelin şampuanlarından birini seçip saçımı köpürtmeye başladığımda banyonun açılan kapısının sesi kulağıma geldi. Duş kabininin cam olması Taehyung'un çıplak bedenini net görmemi sağlamıştı. Uykulu olduğunu belli eden savsak adımlarla kabine girdi. Yüzüme bakmadan ellerini saçlarıma götürüp az önce yaptığım işe devam ederken onun odağı saçlarımdı.
Sadece su sesinin hakim olduğunu banyoda beni yıkayan Taehyung köşedeki oturma yerine oturmuş duş başlığını alıp vücuduna tutmaya başlamıştı. Neden konuşmadığını anlamasam da sesimi çıkarmadım; önüne geçip elinden duş başlığını aldım, ellerimi saçlarına daldırıp suyun saçlarını iyice ıslatmasını sağladım. Bir sıkıntısı olduğu belliydi fakat sorsam da anlatmayacağını adım gibi biliyordum. Duştan sonra kendine gelip yine maskesini takacak, eski Taehyung'a dönecekti.
Az önce kullandığım şampuanın aynısı elime sıkıp saçlarına yedirmeye başladığımda öne eğik başını kaldırdı. İlk defa gördüğüm bir ifadeyle gözlerime bakarken şaşkınlığımı gizlemedim. "İyi misin?" kendimi tutamayıp günün ilk kelimelerini konuştuğumda bir süre gözlerime baktı; sonra ise alnını karnıma yasladı. Yanındaki elleri belime yerleşti. Öylece beklerken saçlarını yıkamaya devam ettim. Soruma cevap vermeden elleri belimde öylece onu yıkamama izin veriyordu. Her ne kadar neden böyle olduğunu merak etsem de daha önce onu hiç böyle görmemiştim ve şu an ne yapacağını kestiremiyordum. Tuhaf ruh hali beni de endişelendiriyordu. Vereceği tepkiyi kestiremediğimden onun gibi konuşmamayı tercih ettim.
İyice şampuanladığım saçlarını durulamaya başladığımda belimdeki elleri hareketlendi. Baş parmağıyla derim üzerinde daireler çizerken dudaklarını göbek deliğimin altında hissettim. Bir tepki vermeden saçlarını şampuandan arındırmaya devam ederken o da karnımın belirli yerlerini öpüyordu. Ellerim arasındaki tutamları geriye doğru tararken bedenimi kendine çektiğinde bacaklarımı iki yana açıp kucağına yerleştim. Saçlarına su tutmaya devam ederken bu sefer boynuma yönelmiş orayı dudaklarıyla turlamaya başlamıştı.
Gittikçe tuhaflaşan ortamdaki öpücük ve su sesi dışında ses yoktu; konuşmayacağını bildiğimden ben de sesimi çıkarmıyordum. Aslında bu hali hoşuma gitmişti. Beni sinir etmediği zamanlarda iyi anlaşabiliyorduk. Şu an olduğu gibi. Boynuma bıraktığı onun karakterinin aksine sakin olan öpücüklerini ya da neden konuşmadığını anlamasam da halimden şikayet etmiyordum. Penislerimizin birbirine değdiğini bile az önce fark etmiştim. Ortamın etkisinden olsa gerek orada bir şey hissetmiyordum. Onun da aynı şekilde olduğu ortadaydı. Bir tarafım memnun olsa da diğer tarafım endişeliydi.
