yorum atan herkese benden bir 🧡
The Neighbourhood • A Little Death
"Ne kadar ihtiyacın var bana?"
Sorduğum soru onu güldürse de ben gülmüyordum. Cevabını merak ediyordum. Konuşmazsa ona istediğini vermeyecektim. Kendi çapımda ona meydan okuyordum ve yüzümdeki ifadenin hoşuna gittiğine yüzde yüz emindim. "Cevap vermezsen istediğini alamazdın Taehyung. Görüyorum ki oldukça zor durumdasın."
"Seni yakın arkadaşıma aratıp buraya gelmeni göze alabilecek kadar ihtiyacım var sana. Artık istediğimi verebilirisin Jeongguk-ah." dediğinde onaylamayan mırıltılar çıkardım. "Tam olarak ne istiyorsun Taehyung-shi, biraz unutkan bir adamım, anlarsın ya."
Oynadığım küçük oyunla sabrını sınıyordum ve bu durumdan fazlasıyla hoşnuttum. Aynı bana yaptığı gibi onu çıldırtmak çok eğlenceliydi. İki yanındaki elleri sertçe saçlarıma asılıp dudaklarımız arasında milim mesafe bırakacak şekilde beni kendine çektiğinde sabrı taşmıştı. Ya bana ne istediğini söyleyecekti ya da geldiğim gibi gidecektim. "Beni becermeni istiyorum Jeongguk." konuşurken alt tarafını kaldırıp bana muhtaç olduğunu iyice anlatacak şekilde sürtündüğünde dibimde oldukça çekici görünen dudaklarına daha fazla dayanamayıp aradaki mesafeyi sıfıra indirdim.
Az öncekinden bin kat daha iyi olan bir öpüşme yaşarken bunun nedenini Taehyung'un sabırsızlığına bağlıyordum. Yavaşlıktan uzak ihtiyaçla dolu bir şekilde ara ara dudaklarıma bıraktığı ısırıklar kasıklarımı zonklatıyordu. Saçlarımı kökünden sökmek istercesine çekiyor, canımın acımasını zerre umursamıyordu. Gerçi şu an fiziksel acıyı hissedemeyecek kadar erekte olmuştum. O yüzden canımı istediği kadar yakabilirdi.
Zorla dudaklarımızı ayırıp hızlıca kıyafetlerimden kurtulmaya başladım. O da eşofmanını çıkarırken göz göze ve sabırsızdık. İkimiz de tamamen çıplak kaldığımızda Taehyung az önceki gibi yatağa uzanmış ardından ben de üzerindeki yerimi almıştım. Yanaklarıma yerleşen ellerinden hemen sonra kendimi bir öpüşmenin içine atmışken elleri kalçalarıma doğru yol almaya başladı. O an birbirine değen sertliklerimizi hissettiğimde boğukça inledim. En az onun kadar sabırsız hale gelmiştim. Söylemesini istediklerimi söylediği için ona minnettardım. Onu becermeden buradan gitseydim yazık olurdu.
Kalın dudaklarından uzaklaşıp dilimle boynunda dolaşmaya başladığımda sızlanarak bana yer açtı. Rahat durmayan elleri kalçalarımdan tutup beni kendine bastırırken arsızca inliyordu. Boynunda fazla oyalanmadan aşağı doğru inerken bedeninde hoşuma giden kısımlara biraz daha vakit harcıyordum. Özellikle vücuduna özenle yerleştirilmiş benleri üzerine dil darbeleri atıyor, boğuk sesini duydukça daha da ileri gidiyordum. Genelde giydiği yakası oldukça bol olan tişörtlerinden görünen köprücük kemikleri benleri dışında olan zaaflarımdan biriydi.
Taehyung'un sabırsız söylenmeleriyle kasıklarına kadar ulaşmış, onu daha da çıldırtacak şeyler yapıyordum. En sonunda uzunluğunu ağzıma alıp bir süre emdikten sonra tekrar üstüne yükseldim.
Yeterince ıslak penisimi birkaç defa çekiştirip yerine konumlandırdığımda Taehyung ihtiyaçla kıvranıyordu. Böyle olduğu nadir zamanlarda bana yüz ifadesinin tadını çıkarmak kalıyordu. Altta olduğunda bazen uysallaşabiliyordu. Biraz daha oyalanmaya devam edersem sinirleneceğini bildiğimden penisimi içine doğru kaydırdım. Böyle durumlarda ön sevişmeden pek hoşlanmazdı.
Açık tutmakta zorlandığı gözleri aynı zamanda ihtiyaç dolu inlemeleri dar duvarlarının arasındaki beni zor durumda bırakıyordu. "Jeongguk." adımı inlediğinde tüm uzunluğumu içine iterken ensemden tutup dudaklarıma saldırdı. Mırıltılar eşliğinde bıraktığı ısırıklar ağzına inlememe neden olduğunda kontrolsüz bir şekilde içindeki hareketimi sürdürdüm. Dudaklarımı bırakan dudakları bu sefer kulaklarımla uğraşmaya başladığında hassas olduğunu bildiğinden hoyrat hareketleriyle beni delirtiyordu.
