Her şey harika mı?

12 3 3
                                    

Uyanmıştı.Ne yapması gerektiğini biliyordu.İçinden şöyle geçirdi.''Artık daha sosyal olmam lazım''.Gerçekten de öyle olmalıydı.Kırmızı paltosunu alıp,televizyon izlemeye koyuldu.Televizyonda en sevdiği gençlik dizilerinden biri vardı.Adı ''Masa Oyunları'' idi.Bugün yeni bölümü çıktığını bildiği için hemen televizyonun karşısına geçti ve izlemeye koyuldu.Fakat patlamış mısır ve kola almayı unutmuştu.Hemen mutfağa doğru koşup onları aldı ve sonunda izlemeye koyulmaya başladı.Evde de şansına kimse olmadığından rahat rahat , sesi arttırabiliyordu. Şahıslarına ait evde oturdukları için ''Aman komşular kızar,şunun sesini kısmam lazım, babam kızar '' gibi ifadelerden korkmuyordu bundan dolayı.Özgürlüktü bir bakıma apartmanda yaşamamak ona göre.Daha fragman bitmeden bizim ki patlamış mısır ve kolayı öyle bir iştahla yiyordu ki bitmişti bile.İçinden şöyle geçirdi:''Of şimdi kim hazırlayacak patlamış mısır ve kolayı''.Sonra boş verip yeni bölümü izledi.Bölümün en heyecanlı yerinde bir de ne olsun! Elektrikler kesilmişti.''Lanet olsun!'' diye söylenip bir tekme attı rastgele.O tekme de koltuğa gelince canı yandı.Seke Seke kapıya doğru gitti.Genelde kapının arkasında ki yerde çöp kutusu olması gerekirken orada hiçbir şey yoktu.Buna şaşırmıştı.Nasıl olabilirdi ki böyle bir şey ?

Şaşıra şaşıra yürürken bir köpek sesi duydu ya da ona öyle geldi.Bir uluma gibiydi ama tam olarak da öyle değildi.Saat Gecenin 3.40 idi.Bu saatte ne sesi olabilirdi ki ? veya neyin ?  Bu ses bakmak için ve kendini güvende hissetmek için arka bahçelerine çıktı.Önünden çok hızlı bir şekilde köpeğimsi bir canlı geçti.Çok korkmuştu.Hemen yalpalaya yalpalaya arka tarafa yani güvenli bölgeye evin içine geçmek istedi.Çok korkmuştu. Kapıyı iyice kapattı ve kilidini taktı. Kapının arkasında görmeye alışık olduğu çöp kutusunun eşelenmiş bir şekilde arka bahçenin orada olduğunu gözden kaçırmadı.Gitmek,orayı incelemek istiyordu fakat çok korkuyordu ve çok tehlikeliydi böyle bir durumda dışarı çıkmak aptallık olurdu.Bunu farkına vardı ve korka korka merdivenleri çıktı.Sonunda uykuya dalmaya karar verdi.


Hafta sonu 

Hafta sonu için pek bir planı yoktu Chloe'nin. Aslında var mıydı yok muydu o da bilemiyordu. Evde yatmak ve boş boş televizyon izlemek bir plan olarak sayılıyorsa,evet bir planı vardı.Annesi ve babası tatilde olduğundan her işini kendisi yapması gerektiğini öğrenmişti.Bu olay onu olgunlaştırmadı  desek yalan olur.Kendi çamaşırlarını kendi katlıyor,kendi bulaşığını kendi yıkıyor, çöpünü kendi atıyor,aklınıza ne ev işi geliyorsa kendi kendine yapıyordu. Bu olay yüzünden annesine ve az da olsa babasına saygı duyuyordu.(Babasına az saygı duyması ise babasının çok fazla annesine yardım etmemesi ya da edememesiydi.Çünkü babası bir mafyaydı ama bunu sakın Chloe'ye söylemeyin bilmiyor çünkü.Babasına mesleğini sorunca babası mimarlık deyip geçiyordu ve Chloe'de pek üstelemiyordu bu konuyu.)Böyle böyle sıkıcı dakikalar geçti.Bu sefer bir farklılık olacaktı.Hissediyordu damarlarında Chloe bunu.Ve öyle de oldu.

Kapı çaldı. Kapı çalma sesi hayal edin şimdi ben buraya yazarsam komik ve saçma olacak. Chloe bunun babasının arkadaşlarından biri olduğunu sandı ama bu saçma olurdu çünkü eğer babasının arkadaşıysa babasının tatile gittiğini nasıl bilmesin ? Bu yüzden biraz gerildi.Kapı ısrarla çalmaya devam edince kapıya yöneldi ve kapıyı açmadan önce delikten baktı.Derin bir oh çekti içinden.Korktuğu şey olmadı.Bu Tarık'tı. Kapıyı ısrarla çalan gizemli kişi Tarık'tı. Kapıyı açına aslında sevinmişti.Evde çok sıkılmıştı ve Tarık bu yalnızlığı giderebilirdi.Bir yerlere yemek yemeğe gidebilirler ya da parka gidip oturup muhabbet edip bu saçma sapan boş vakitlerinde televizyon izleyeceğine en azından yararlı bir şey yapar ve dışarıyı görürdü.Öyle de oldu. Chloe kapıyı açınca ''Selam'' dedi  Tarık. Bu kadar ısrarcı olmasından üzgün olacak ki sözlerine şunları ekledi.''Üzgünüm, zili duymadın sandım ve ısrarla basmaya devam ettim. Sana söz vermeden ve bana tokat atmadan önce bırak da  şunları söyleyeyim.Bu akşam bir açık hava sineması var ve işin şu tarafına bak ki yalnız gidecektim normalde.Ben de sivri zekamı kullanarak şunları düşündüm.Acaba benimle birlikte bu akşam olacak açık hava sinemasında film izlemeye gelir misin?''.Chloe bu durumda ağzı açık kalmıştı.Bu Salı günü kafede otururken tanıştığı çocuk muydu? Yoksa uzaylılar tarafından ele geçirilip ruhu öldürülüp uzaylı bir casus tarafından kontrol edilen bir uzaylı makinesi miydi?Ama ikinci seçenek imkansız olduğuna göre tabi ki de kendi özgür iradesiyle bu konuşmayı yapmıştı.Tarık tokat yemeye ve reddedilmeye uygun tokatsavar kıyafet giymişti ama öyle bir şey olmadı ve Chloe'nin ağzından şu sözler uçuverdi.''Tabi. Neden olmasın?'' ''Zaten evde sıkıntıdan patlayacaktım 'diye ekledi sözlerini bitirmeden önce.''O zaman akşam seni 9 gibi alırım anlaştık mı'' dedi Tarık soğuk tavırlarıyla.Aslında bu tavırlarının sebebi Chloe onunla insan gibi tanışırken kendisinin bir hayvandan farksız davrandığını kabul ediyor ve vicdanını bir nebze rahatlatmak için bu sözleri kuruyordu.Davranışları da bundan kaynaklanıyordu aslında.Şimdi söylersem sürprizi kaçar o yüzden bekleyin ve sabırla okumaya devam edin. Chloe konuşmalarının bitmesini ve tatlı sıcacık yatağına geçmek,hazırlanmak,duşa girmek,televizyon izlemek için şöyle bir cevap verdi.''Tamam olur''.Tarık ''9 da görüşürüz o zaman kendine iyi bak tatlım '' dedi.''Tatlım ! Ne yapmaya çalışıyor bu çocuk?''Bu tatlım lafına aldanmadan kapıyı Tarık'ın yüzüne kapattı ve az öne saydığım işleri yapmaya koyuldu.İlk önce hemen ödevlerini bitirdi.Daha sonra duşa girdi.Duştan çıkınca saçlarını bir güzel kuruladı ve ne giyeceğine karar vermek için odasının yolunu tuttu.Aslında o tarz kızlardan değildi.Görünüşüne hiç önem vermez demiyorum ama insan içine çıkılır bir kıyafet olsa onun için tamamdı.Öyle belirli şeyler dener,kıyafet alır,heyecanlı heyecanlı kız arkadaşlarıyla mesajlaşarak''Ay kızlar! Hangisini giysem,Şunu mu bunu mu? ''  diyecek ve böyle şeyler yapacak bir kız olmadığını şiddetle söyleyebilirim.Kıyafetlerini seçmek için dolabını açtı ve eline ne gelirse yatağına attı.''Bunlar giyilir mi akşam?  Evet giyilir ya '' diye içinde geçirdi ve bu kadardı . En fazla beş dakika süren bir kıyafet seçme töreninden sonra yatağına geçti ve  son zamanlarda, annesi ve babası evde yokken, yapmayı en sevdiği şeyi yapmaya koyuldu.Televizyon izlemek ve ölü gibi televizyona bakmak ve yorganın altında kış uykusuna yatmış bir ayı gibi beklemek de buna eklenebilirdi.Böyle böyle , izleye izleye zaman geçmişti . Chleo bir şeyden korkmuyordu çünkü kıyafetlerini giymişti yorganın atlında girmeden ve televizyon izlemeden önce.Makyaj asla yapmazdı çünkü doğallıktan yanaydı ama o sizin sandığınız doğallık değil ya da sizin sanmadığınız da değil.Ben hiçbir kıllarını kesmeyen mağara adamı kızlardan bahsediyorum.Dış bakımına dikkat eder ama süs malzemesi kullanmazdı.Saate baktı saat yaklamıştı. Duydu zilin sesini . Tarık kapıda onu bekliyordu. Tarık'ı hiç alışık şekilde görmediği kıyafetler içinde bulmuştu. Tarık'ın yüzüne bakılabilir bir tipi vardı.Aslında önceki tipi çirkin değildi ama şimdi ki tipi de yakışıklıydı be kardeşim?Bir siyah gömlek, siyah pantolon, siyah ayakkabı.Siyahlara bürünmüştü Tarık. Kendine bakınca biraz utanmıştı. Tarık bu kadar hazırlık yaparken kendisi hiç bir hazırlık yapmamıştı çünkü. Normalden çok az farklı bir giysi giyinmişti. Pantolonu siyahtı. En azından buna dikkat etmişti. Ev kıyafetleriyle çıkacak kadar küstah değildi. Ufak bir gülüşme ve selamlaşmayla sinemanın yolunu tuttular.Nasıl merak ediyor iseniz neyle olacak? Bunlar öğrenci çocuklar. Tabi ki de taksiyle gitmişlerdi. Tarık ödemişti taksinin fiyatını da. Anladık Tarık centilmensin de kız da ödeyebilirdi.''Alman Usulü'' anlatabildim mi ? Neyse bu konuda tartışmaya gerek yok. Evet . Sinemada sıkıcı bir zombi filmi vardı.O kadar sıkıcıydı ki anlatmaya gerek duymuyorum ama en azından başını anlatayım.Taksiden indiler. Tarık o harika cenitlmenliğini gösterip Chloe'nin koluna girmişti ve Chloe'nin yürümesine yardım ediyordu çünkü Chloe hiç yapmadığı bir şeyi yaparak azıcık da olsa topuklu ayakkabı giymişti. Tarık bu duruma gülmemek için kendini zor tutuyor ama bunun kızı üzeceğini düşünerek gülmesine bir kroşe atarak engelliyordu.Yürüyerek açık hava sinemasını yolunu tuttular. Tarık her şeyi önceden ayarlamıştı. Biletleri almayla kalmayıp , oturacakları ve sinemayı izleyecek yani filmi izleyecek arabayı bile ayarlamıştı.Aralarında şöyle bir konuşma geçti.''Bütün bunları sen mi ayarladın Tarık? Ben bunu kabul edemem tamam açık hava sineması ve özel bir sinema ne kadar açık olsa da bileti aldın anlarım ama araba çok pahalıya patlamıştır. Lütfen şu parayı al da yarısını ben ödeyeyim.Bak sakın ama sakın itiraz etme yoksa seni bir kurtun avını parçaladığı gibi parçalarım '' sözüyle konuşmasını bitirdi. Tarık hiç itiraz etmeden paranın yarısını aldı ve pantolonun sağ cebine parayı düşmesin diye iyice sıkıştırdı.Sinema dediğim gibi sıkıcıydı.  O yüzden anlatmayacağım. Kafa ıssıran zombiler ve bir kahraman grup. Hayatta kalmaya çalışıyorlar. Özet geçeyim anlatmayacaksam değil mi ? Film bitmişti. Fakat Tarık en önemli ve asla unutmaması gereken bir şeyi unutmuştu. Bugün dolunaydı. Bunu aklından nasıl çıkarabilirdi. Bunu unutmasını aklına almıyor ve kendi kendine sinirleniyor,kendini yumruklamak istiyordu.Bu durumdan nasıl kurtulabilirdi. Hemen aklına sıvışmak geldi ve Chloe'ye ''Acil bir durum oldu lütfen gitmem gerek sonra konuşalım'' dedi ve koşarak bulundukları yerden uzaklaştı.Chloe açıklama yapmadan gitmesine sinirlenerek onu takip etmeye koyuldu.Bir türlü Tarık'ı bulamıyordu en az on beş dakikadır Tarık'ı arıyordu.Ayakları patlayacak duruma gelmişti ve bir ağacın altına geçip oturmaya ve belki uyumaya gelmişti.Tam gözlerini kapatıp uykuya dalacakken bir anda çalıdan ses geldi.Chloe korkmuştu çünkü tenha bir alandaydı.Kimseciklerin olmaması gereken bir yerde nasıl bir çalı kendi kendine kıpırdayabilirdi ? Bir hayvan diye düşündü sonra ve rahatladı. Ama bu hayvan nasıl bir hayvanı öldürebilecek güçteydi çünkü bu ağacın altına gelirken bir sürü sincap leşi görmüştü.Bunları bir köpeğin öldürdüğünü düşündü ve durumlarına bakılacak olursa sabah ölmüşlerdi ve köpekler çoktan gitmiş olacak diye düşündü.''Bu çalının arkasındaki hayvan bir köpek değilse neydi?''diye düşündü.Korkuyla beklerken ortalık bir anda sakinleşti ve derin bir oh çekti Chleo.Gözlerini kapatırken çalı tekrar kıpırdadı ve bir kurt üstüne doğru fırlamıştı, yaklaştı yaklaştı , Chloe kıpırdayamıyor , olayın şokuyla dona kalmıştı. Kurtun gelip işini bitirmesini bekliyordu galiba. Kurtun gelmesine nereden baksan on saniye varken gözlerini kapatıp bekledi. Artık kurt gelmişti ve son bir çukura takılmamak için zıpladı ve..........


Devamını bekleyin.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin