jaejung
o soğuk parkta oturmayı
kes ve evine git
sevgilimDoyoung genişce oturduğu bankta doğrulup, bildirim panelinden gelen mesajı okudu. Eğer kendisini görebiliyorsa, Jaehyun etrafta olmalıydı. Sesini duymasını dileyerek bağırdı. "Gitmiyorum be! Gel götür istersen!"
jaejung
bağırma aptal
polisler gelecek
göz altına alınmak mı
istiyorsun"Gelsin polis! Sikeyim seni jung jaehyun! duydun mu?" mesaj geldi mi diye bakmak için telefonu yüzüne yaklaştırdı.
jaejung
beni görünce
kaçıp gideceksin
senin kriterlerine
uymuyorum kiDoyoung ekranda parlayan mesajı görünce avuç içi ile sertçe kendi alnına vurdu. Eğer jaehyun eline geçerse, poposuna şaplak atacaktı. "Kriterleri de sikeyim o zaman! Buraya gelmezsen bağırmaya devam ederim. Polis gelir ve beni tutuklar! Bunu ister misin ha?!"
Jaehyun Doyoung'ın arka tarafında bir ağacın gölgesinde onu izliyordu. Attığı mesajlara tepkisini, sinirlenince bankta kendini sağa sola savurmasını ve bağırmasını.. Bu aptal halleriyle bile aşırı şirindi. Yanına gidip yanaklarını sıkmak istiyordu. Doyoung bacaklarıyla sağa sola hayali tekmeler atarak tekrar bağırdı.
"Kriterlerimi sormuştun değil mi? Beyaz tenlisindir. Zaten ülkenin yarısı öyle! Ki esmer de olsan sikimde olmaz çünkü kim jongin'in ki gibi bir tene hayır demezdim! Ha bir de gamzeli olsan fena olmazdı.."
En başta gürültülü gürültülü konuşsa da sonlara doğru sesi kısılıp gitmişti. Jaehyun gülmeden edemedi. Ve sanırım içine bir cesaret dolmuştu. Birkaç adım banka doğru yaklaştı ve fısıldadı. "Galiba sol yanağımda bir gamze var."
Doyoung gerisine duyduğu ses ile vücudunu o tarafa çevirdi. Buz rengi bir kot, siyah tişört ve deri ceket giymiş, ayrıca yüzünde beyaz maske olan genç adam, ona bakıyordu. Jaehyun parmaklarını yüzüne götürdü ve maskeyi aşağı doğru sıyırdı. Sol yanağında bir derinlik kendini belli etmişti bile. Doyoung şaşkınlıkla bakarken, yeni farketmiş gibi hızla ayağa kalktı ve seri adımlarla jaehyun'a yaklaşıp, kollarını vücuduna sardı. Jaehyun da aynı şekilde karşılık verirken, boğuk sesi ile fısıldadı Doyoung.
"Neden bu kadar beklettin ha? Neden, söylesene neden?" Jaehyun ağlamamak için çenesini kasarken, cevap verdi. "Özür diler--"
Genç adamın sesini bölen şey, dudaklarına kapanan dudaklardı. Jaehyun birkaç saniye şok ile karşılık verememişti ama hemen toparladı. Ellerini Doyoung'ın sırtında gezdirirken, diğerinin elleri de Jaehyun'un saçlarını okşuyordu. Yanan ciğerleri yüzünden ayrıldıklarında, nefes nefese söylendi Doyoung. "Demiştim," dedi. "Seni bir daha görmeyecek gibi öpeceğim demiştim."
Burunları biribirine sürtünürken gülümsediler. Jaehyun'un tek düşünebildiği Kim Doyoung'ın dudaklarının tadının kirazlardan bile daha güzel olduğuydu.
-
sonunda kavuştular
ŞİMDİ OKUDUĞUN
night [ tamamlandı]
Truyện Ngắnjaejung: bir gece, saçlarını savurarak kapımın önünden geçip gittin güzelim ve şimdi, ben ölüyorum.