Kıvırcık saçlarına son kez baktı aynadan.
Onlarla birlikte ayrılmak istemiyordu bu adaletsiz, gereksiz yeryüzünden.Makası eline aldığı gibi anılarını düşünerek kesmeye başladı saçlarını. Saçlarındaki kırıklarla beraber kalbindeki kırıkları da atmayı denedi fakat olmadı.
Bir çözüm yolu bulamıyordu, ne kadar zorlarsa zorlasın geçmiyordu. Genzi yanmaya başladı. Ağlayacağını hissetti.
Saçlarını istediği boyda yarım yamalak kesmeyi tamamladığında adımlarını alt kata çevirdi. Merdiven basamaklarını birer birer inerken aklından onu geçirdi. Zaten kalbinden hiç geçmiyordu.
Balkon ve mutfak arasında bir seçim yapmak zorunda kaldığı yere geldiğinde balkona geçti.Oturup yıldızlara baktı. 'o da çok severdi yıldızları' diye içinden söylendi.
Kalbine bir ağrı girdi. Mantığı bir düşünceye bağlı kaldı.'saçlarının kırıklarıyla kalbindeki kırıkları da söküp at.'
Aslında kısa yoldan dışarı çıkıp kendine yeni birisini bulup istediği kadar gönül eğlendirebilirdi. Fakat hayat felsefesi onu engelliyordu.'gidene üzülme o başkasını üzmeye gitti, ama gelene de sevinme çünkü o da başkasından geldi.'
Eline CD kalemi alıp yanağına küçük bir kalp çizdi. Balkondan çıkıp mutfağa ilerledi. Kalemi bırakmadan çekmeceyi açıp kıymetli yoldaşını aldı.
Bıçağı kılıfından ayırıp şöyle bir incelerken kalemin kapağını parmağı ile açtı.Bu bıçak kalbindeki kırıkları alacaktı fakat bir şeye ihtiyacı vardı. Ruhunda ve bedeninde olan üzüntüleri tamamen gidermek için en büyük kırıklığını yazacaktı.
Kalemin gıcırtısını duymamak için hızlı hızlı yazdı. Bu bıçak artık onun vücudunun bir parçası olmalıydı. Kırıklarının olduğu kısmı bulup bıçağı orda gezdirmeye başladı. Zamanı geldiğini hissetti ve...
____
Kalbinde bir acıma oluştu genç adamın. Oturduğu kocaman koltuğa sığmadığını hissetti sanki.
Kalbi ağrımaya başladı. Lavaboya gidip elini yüzünü yıkamaya karar verdi. Terliklerini bir kenara bırakıp içeri yürümeye başladı. Yüzüne soğuk suyu çarparken bile geçmedi sanki o ağrı. Aynadan kendine baktı.
Solgun ten rengi, soluk bakan gözler, parçalanmış kalp... Yıldızları sevdiği için miydi hepsi?Kalbi yüzüne yansımış, hissediyordu.
Aynada kendine bir süre baktıktan sonra olanları anladı.
Gözleri ona her şeyi tek tek anlattı. Sanki bıçağı kalbine o saplamış gibi hissetti adam.Kız da böyle hissetmişti zaten. Onun tarafından öldürülmek gibi bir duyguydu genç kız için.
Adam yere çömeldi ve içinde biriken acıyı çıkarırcasına ağladı. Nefretinin başlangıcı değil de sanki nefretinin sonucu gibi hissediyordu. Ne yapmıştı böyle?
Bir insanı ruhen öldürmek kolaydı onun için, nefret ediyorum diyip çekiliyordu. Fakat bu sefer duygular onu fena sorguluyordu, birini bedensel olarak öldürmek mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Morning Hate %text%tamamlandı
Short Storykvrck kişisi sizi ekledi. kvrck: birazcık konuşacağım sadece. kvrck: seni senden iyi tanıyorum. kvrck: bil ki bu anonim sitesinde sana bilinmeyen olmayan tek kişi benim. kvrck: ah unutmuştum, bunları takmazsın sen... kvrck: sen nefret insanısın deği...