3.Bölüm:Anlaşma

32 4 5
                                    

Selam yeni bölümle karşınızdayım.

Umarım beğenirsiniz iyi okumalar

Medyada;Çilay Atay

.................................

Hani zaman bazı şeyleri değiştirir diyorlar ya peki kabuk bağlayan yaralarımızı iyileştirip bizi değiştirebilir mi?

Ben zamanın bir şeyleri değiştireceğini ve beni iyileştireceğini hep imkansız görüyordum beni yalnız bırakmayan geçmişimdi.zihnim benim kafamda bozuk bir plak gibi tekrarlattırıyordu. İnsanlar mesken tutmuş yaralarımı hep deşmişti yüzümdeki hep pişmanlığın emaresini görmekten bıkmış kimseye güven duymamıştı zehirli kalbim.

Dediklerini yanlış algıladığımı zannedip suratına aval aval baktım bana sert ve boş gözlerle bakınca dediklerinin yanlış anlamadığımın şaşkınlığını ve saflığını yaşıyordum.

'Ne diyorsun sen be hasta sensin asıl'

'Takıldığın şey sana hasta demem mi?'

Bana sorgulayıcı gözlerle bakıp kaçık olmadığımı anlamaya çalışıyordu ama ben hep asıl meseleyi düşünmeyip boş meseleye takılıp onu çözmeye çalışırdım bu huyumdan vazgeçmemiştim kimi zaman çok işime yaramıştı kimi zaman ise başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

'Evet buna takılıyorum hasta değilim ben'

Bana boş gözlerle bakıp kolumdan tuttu yine ve yine hazırlıksız yakalamıştı beni.Dumura uğramış bir şekilde bir kaç saniye kaslı sırtıyla bakışıp kolumu çekmeye çalıştım.

'Hastalarla neden hep karşılaşıyorum ben'

sitem eder gibi tıslaması beni de sinirlendirmişti.

'Sana kaç defa diyeceğim bana bir daha hasta demeyeceksin boğacık'

Aniden durunca yine hazırlıksızca beline toslamıştım belinin sertliğiyle yüzüm uyuşmuştu ama ben daha sertlerini yüzümde hissetmiştim alışkın bir şekilde burun kemerimi sıkıp aniden belinden iteledim.

O da bu hareketi yapacağımı hesaba katmamış gibi sendeledi ama son dakika kendini dengede sağlamıştı.ona taktığım lakabı layığıyla yerine getiriyordu.Kızgın bir boğayı andıran suratla bana dönünce bir adım gerilemiştim istemeden

'Bana bak benim sabrımla çok oynadın hasta artık ne dersem onu yapacaksın yoksa yapacaklarımı hesaba katmak zorunda kalırsın.'

'Hesaba katmayı tercih ederim ben kimsenin dediğini yapmam anladın mı boğacık?'

Daha da sinirlenmesiyle üzerime doğru yürüdü hareket etmediğimi görünce dibime girip kulağıma eğildi.

'Seninle bir anlaşma yapalım mı hasta?'

ılık nefesiyle huylanıp kendimi geri çektim.

'Neymiş o anlaşma?'

Tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda sinirli ifadesi gitmiş yerine boş bir duvar gibi bakan kara gözleri beni esir almıştı.

Bakışmamızı bölen yürüyüşüyle eve doğru ilerledi bende onu takip ettim.

Çünkü ona ihtiyacım vardı Hamza'yı nerden tanıdığını iliklerime kadar merak ediyordum ve bunun benim işime yarayacağını hissediyordum.Belki de ondan kurtulmamın yolu bu karanlık gözlerdi.

Evin kapısını anahtarıyla açıp içeri girdi sanki benim onun peşinden geleceğime emin gibi ilerlemişti bunu ona hissettiren neydi beni araştırmış mıydı?

KAYIP SEVDA (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin