Heh. Ne diyorduk.Kafanızda birisi varsa körleme satranç oynamak gerçekten çok zor.Sadece satranç oynamak deil,herhangi bir aktivite yok kolayca yapabileceğiniz.normalde tahtaya bakarken 6 hamlede matı rahatça hesaplarım.gözüm kapalı 3 hamlesini bile söylerim.ama o kadar tatlıki;aklımdayken açılış prensiplerini bile unutabiliyorum.Neyse konumuz bu değil.Turnuvaya hazırlanmak için soru kitabımı elime aldım çözmeye başladım.Bi yarım saat geçmiştir.Biraz internetten oynadıktan sonra yeter dedim ve telefonumu alıp onunla konuşmaya başladım.Her şeyi belli bir seviyede yaptıktan sonra sıkılırım.pek anormal değildir sanırım.Ama onunla konuşurken zaman veya başka brşey düşünemiyorum bile.helede şu son günlerde.Tam sevgili gibi deiliz.hatta artık değiliz.Ama aynı öyle gibiyiz.Sadece duygularımı tam göstermeme,yada onun öyle yapmasına engel olan bir duvar var gibi aramızda.Bu arada söylemeden geçmiyeyim,okuldasatranç takımının kaptaınyım ve yakında ordanda maçlara çıkıcaz.Rakiplere az çok baktım.aralarda birkaç tane usta adayı,uluslarası usta var.Oyuncuları incelerken birden bir büyükustaya denk geldim.Büyük usta olması değil,bu yaşta olabilmesi çok şaşırtıcıydı.Bir an önce lig başlamalı ve ben onunla oynayıp kazanca zorlamalıydım.şampiyonluktan daha önemli bir hedefim vardı resmen artık. dahası,adını başlıyacak olan ankara açık turnuvasında görmüştüm.Nihayet turnuva başladı.oplamda 16 maç yapılacaktı.ilk maçımda benden çok düşük reytingli bir oyuncu ile karşılaştım.Biraz da şov yaptım yenerken.Vezirimi almasına izin verdim 2 at 1 fil karşılığında .oyun sonunda kendisi terk etti.Eğlenceliydi.Her zorlandığımda koluma taktığım saç tokasına bakıyordum.Bir yandan gözlerim çocuğu arıyordu.Karşılaşmamız düşük bir ihtimaldi ama imkansız deildi.Adının cem olduğunu biliyordum.fikstürde kendimden çok onun adını arıyordum.haftasonuydu ama ödevlerim dert değildi.ben bir sporcuyum,bu yeterli bir bahaneydi.o gün oynadığım 3 maçın 3ünüde kazandım ve eve acaba cemde kazandımı diye kendi kendimi yiyerek gittim.Bu çocukta ne vardı?Neden kafamı kurcalıyordu?Pek mühim değil.onu yeneceğim.eve gidip biraz uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN OYUNDAN DAHA MI DEĞERLİ?
General Fiction1. Tekil ŞAHIS bakış açısı ile yazılmıştır.popüler, televizyon programlarına çağırılan, hayattaki tek amacı başarılı olmak isteyen bir çocuğun hikayesi.ilk programlara çağırıldığında 16 yaşındaydı.gerçi hala öyle.Satranca ilginiz yoksa bile göz atma...