Uyandım.hemen fikstürü kontrol ettim.evet ,oda dün kazanmıştı.Ama ilginçtir ki eşleşmemiştik.Yinede rakibim güçlü biriydi.Daha doğrusu adam resmen Kasparov a benziyordu.Turnuvanın oynandığı yere gittim.adımın yazdığı yere oturdum.rakibimde geldi ve el sıkıştık.siyah taşlarla oynuyordum.İspanyol açılışı oynadı, bende Berlin defansı ile karşılık verdim.Zaten Kramnik hayranı sayılırım.Tartışmasız idolüm Paul Morphy olmasına karşın Kramnik maçlarının ayrı bir zevki vardır.İzlerken yanlış gibi duran bir hamle gördüğümde''Kramnik yaptıysa bir bildiği vardır '' derim hep.Morphy de öyle birşey söylemem sözkonusu bile olamaz çünkü zaten satranç oynayan birinin gözleri için morphy maçı bir şölendir.Taşlar bir şekilde morphy nin istediği yere gidiyor gibidir.Herneyse.berlin defsansı ile açılıştan iyi çıktım veo yun sonu bilgim sayesinde kaleye at oyun sonunda berabereye anlaştık.güzel bir skordu benim için çünkü rakibimin elosu benden çok daha fazlaydı.turnuvadan çıktığımda eve giderken onu düşünüyordum.sürekli gittiği bir cafe vardı.her zaman orarada olur mutlaka.içeriside onun kokusu ve kafeinin harmanlanması ile mükemmel kokuyordu zaten .önünüden geçiydordum ve uğramak istedim.ordaydı.maçlarımı anlattım,derslerinden bahsetti.her zaman dediğim gibi;durmadan onu dinleyebilirim.Hala tam sevgili gibi deiğiliz.Sevgiliden ziyade yakın arkadaşmışız.Ama ben biliyorum yakın arkadaşların el ele tutuşmadığını,gözlerine uzun süre baktığında hissettiği duyguları,yanındayken sualsiz mutlu olabilmeyi.bunları iki tarafta yaşayabilir.ama ben farkı anlayabilecek kadar zekiyim.Ve kesinlike eminin.Yakın arkadaş değiliz.Neyse ne ,ordan ayrıldım ve eve geçip yatağıma uzandım elimdeki dizüstü bilgisayarla.Satranç oynarken bir yandan da düşünüyordum.yarın okul takımı ile başka bir okula mçımız vardı ve antreman yapmalıydık.karşımızdaki takım raiting olarak bizden yukarıdaydı.daha doğru benim haricimdekilerden.nihayet turnuva zamanı geldi .takımdaki diğer 3 kişi yanımda duruyordu ve heyecanlıydık.daha önce avrupada maçlara çıkmış insanlarla oynayacaktık.kimse şansımızın olmadığını düşünüyordu ama benim umudum vardı.kendi maçımı kazanacak ve arkdaşlarımdan aynı performansı bekleyecektim.Kazanmak istediğim gibi normal başladı ve sicilya açılışı oynadım.yaanlış hatırlamıyorsam 100e yakın hamle yaptık .takımdan sadece benim maçım bitmemişti.ata fil oyun sonundaydık.aklımda kasparovun''fili olanın geleceği verdır'' sözü gidip geliyordu.Derken sonunda rakip hatayı yapmıştı.Yanlış hesap yapmadıysam 7 hamle sonra en geç vezire çıkıyordum.zaten 3 hamle sonra oyunu terk etti.O kadar büyük bir galibiyet almıştıkki satranç dergilerinin aylık dergi kapalarında resmimiz vardı.hepimizin maçları ayrı ayrı analiz edilmişti.okulda adeta kral gibi karşılandık.anlatılamayacak kadar güzeldi ama diğer bölümde deneyeceğim yinede...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN OYUNDAN DAHA MI DEĞERLİ?
Ficción General1. Tekil ŞAHIS bakış açısı ile yazılmıştır.popüler, televizyon programlarına çağırılan, hayattaki tek amacı başarılı olmak isteyen bir çocuğun hikayesi.ilk programlara çağırıldığında 16 yaşındaydı.gerçi hala öyle.Satranca ilginiz yoksa bile göz atma...