Sadece Zaman®

211 13 11
                                    


#Multimedya da Hazal

Bazen diyordum kendi kendime acaba deliriyormuyum diye. Sonra"hayır" "hayır Hazal delirmiyorsun sadece aşk acısı"diyor.Bence doğruda söylüyor içimde ki ses . Göz yaşlarım deri botlarımın altında ezilen sonbahar yapraklarına düşüyor.Sokakta sadece benim botlarımın topuk sesi var .Sessiz.Hava yağmurlu. Ama yağmur yağmuyor.Ne yapmalıydım? yada doğrumu yaptım? en önemlisi de napmalıyım? acaba ona sevgimi göstermek için bunu yapmalımıyım?ne yapmalıyım? ne yapmalıyım ? ne yapmalısın Hazal ne ne ne?. Kfamı bir fare misali kemiren bu sorulardan başımı kaldırmamla kurtuldum. Eve gelmiştim . Anahtarımla demir kapıyı açtım.Paltomu ve botlarımı çıkarıp dolaba koyarken mutfakta çikolatalı kek yapmakta olduğunu sandığım anneme seslendim. "Anneeee ben geldim!"dedim soluk ve cansız sesimle."Hoş geldin hazalcım çikolatalı kek yapıyorum yemek istersen in kızım" dedi."pek sanmıyorum anne "dedim ve yukarı odama doğru hızlıca merdivenlerden çıktım.Çantamı bir yere fırlatmamla banyoya doğru koştum. Ağlıyordum çünkü.Annemin ağladığımı bilmesini istemiyordum.Aslında çok güçlü genç ve yetenekli bir annem vardı.Ama aramız çokta iyi sayılmazdı.Babam yurt dışındaydı.Kendi alanında uzman olmuş bir doktordu Annem ve babam ayrıydı fakat çok güzel bir çocukluğum vardı. Bana ayrı olduklarını hiç hissettirmemişlerdi.Zaten çok varlıklıydık. Oyunlar oyuncaklar içinde geçmişti çocukluğum.Babam zaten normal olarak başka bir evde kalıyordu.Bizim evimizse iki katlı normal bir evdi.Evimizde hiç bir şekilde hizmetçi yoktu.Annem kendi işlerini kendi yapardı.Pekte doğru bulmuyordu bunu.Annem 37 yaşındaydı yaşından bayağı genç gösteriyordu çok güzeldi.

Aynadaki yansımama baktım eyelinerim gözümden ağlamam dolayısı ile akmıştı ve iğrenç duruyordu.Hemen elimi ve yüzüm yıkadım. Napmalıyım ? Neyapmalıydım?....... üzerimi hızla çıkarttım ve bir yere salladım.İç çamaşırlarımla kalmıştım.Hemen yorganımın altına girdim.Kafama kadar çektim, bu küçüklüğümden kalmış bir alışkanlıktı. Küçükken kabuslarıma giren pis canavarlardan kurtulmak,rahat uyumak için yaparmışım.Sanki o yorgan güçlü sihirli bir tabakaya dönüşüyor ve beni bu kötü düşüncelerden koruyormuş gibime gelirdi.Kimse bana dokunamazdı korkutamazdı işte.Çocukluk aklı o zaman böyle şeylerle oyalıyordum kendimi. Ama şimdi her şey değişti.Neyapmalyım? Tanrım! Emir. onu sevmeseydim ona bu kadar bağımlı ve plotonik olmasaydım hayatım çok daha güzel olacaktı. Olay bir daha gözümün öönüne geldi...

Sıradan bir gündü.Ama benim böyle olmama neden olan o aptal... o salak.....o. Şuanki teknolojide benim nefretime karşılık gelen bir sözcük yok.işte o Ayça ile başladı. Bu gün yani olay olmadan önce çok sinirliydi hemde çok. Emirr ile bir ilişkisi vardı. Ama normal bir ilişki değil. Çıkarlar için bir ilişki ama galiba Ayça ona cidden bağlanmıştı. Yni onu seviyordu aynı benim baktığım gibi bakıyordu çünkü Emire. Sınıfa çok sinirli girmişti. Bende kendi boyutumda Emire ufak tefek şiirler yazıyordum tabi kendi çabalarımla.Ayça birden yanımda belirdi.Kağıdı hemen kaldırmaya çalıştım ama olmadı. Kağıdı elimden tuttuğu gibi çekip aldı ve okumaya başladı okurken gözleri büyüdü. Ve beni kağıtla birlikte elimden tuttuğu gibi okulun bahçesine Emirlerin bankının yanı götürdü ve beni Emire doğru itti ve söylenmeye başladı." bak, bu kızda seni seviyor görüyor musun bu ezik kızda seni seviyor sen zaten anca bu gibilerin sevgisine layıksın değil mi piç" dedi ve Emire şöyle sert bir tokak savurdu. Ve kıvırta kıvırta sınıfa doğru yürüme başladı. Herkez bize bakıyordu. Bütün okulun nerdeyse hepsinin gözleri benim üzerimdeydi.Tokatın etkisi ile başı eğilmiş olan Emirin dikkatini ben çekmiş olmalıyım ki kafasını yavaş yavaş kaldırdı ve ayçanın arkasından "sürtük" dedi.Sonra dikkatini bana verdi . Çenemden tutu başımı kaldırdı ve tam gözlerimin içine baktı baktı baktı.... ve kahkaha atmaya başladı "seen bbbbeni ssevmiyorsun sevemmezsin" dedi.Oan kalbime binlerce buçak saplandı. Oracıkta ölecek gibi oldum ve benim canımı acıtan o sözlerine devam etti.."Sen beni sevmiyorsun bunu gözlerinden bana bakışından anladım çünkü Ayçada senin bana baktığın gibi bakıyor" dedi.O sürtük kızla beni karşılaştırmasına o kadar kızmıştım o kadar sinirlenmiştim ki bir anlık cesaret ve üzüntüyle gitmek üzere olan Emirin kolundan tuttum ve bağırmaya başladım aynı zaman da ağlıyordumda "Sen sen birde gelmiş bana aşk tan anladığını ve bunu benim gözlerimden anladığını mı söylüyorsun. Hadi söyle banr a! bu güne kadar yanına gelip geçen kızlar hepsi senin o pis işlerin çıkarlarını için değilmiydi? sen bide bana adam gibi sen beni sevmiyorsun gözlerin anladım mı diyorsun? sen adam mısın ha!?değilsin tabiki gözlerinden anladım. Madem bu aşk işlerinde bu kadar uzmansın hadi bana da bir ilaç bul doktor bey" dedim ve bu sefer tam gitmeye kalkışmıştım ki kolumdan tuttu ve." doktor bey ha bak bunu sevdim prenses. Ama çok büyük laf ettin adamlığıma laf ettim.Şimdi madem beni bu kadar çok seviyorsun saçını.....hımm... mor evet saçını iki gün içinde mora boyat.Ancak bu güzel saçlarından vazgeçersen beni ne kadar çok sevdiğini görürüm.İyi şanslar dedi ve arkasını dönüp gitti.Sonra bütün okul dağılmaya başladı.Ah Tanrım saçımı mora boyatmakta ne demek. hadi kalbine adımı yazdır yada koluna faça çek felan dese anlyıcam ama saçımı mora boyatmakta neyin nesi?.Ona olan sevgimin yanında bu tabbikide bir hiç kalır ama olsun ben saçlarımı seviyordum.Uzun düz ve kumraldılar.Yaşadığım şoktan kurtulduğumda herkez gitmiş ve bitek ben ve yağan yağmur kalmıştı. İşte o sırda yanağımdaki sıcaklığın ağlamamdan kaynaklana ve akan gözyaşlarım olduğunu anlamıştım. Titriyordum. Yerdeki sudan dolayı ıslanmış olan ve Emirin şiirlerinin yazılı olduğu kağıdı aldım ve koşarak uzaklaştım ordan.

Daha sonrasını hatırlamıyorum ağlamaktan yorgun düşmüş ve uyuya kalmış olmalıyım. Neyse en azından bir güne daha seni düşünerek yüreğimde senin sevgin olarak ve rüyamda seni görerek bitidim bir günü daha sevgilm.Her yatmadan önce dediğim gibi.:

Seni Seviyorum! Seni Seviyorum!

"DIT DIT" sabahın köründe bu seste neyin nesiydi aldırmadan uyumaya devam etmeye çalıştım ama o lanet olsaı ses hala devam ediyordu.Yanımdaki komidinin üzerinde duran çalar saate doğru uzandım.Ama hayır o değildi . Telefonumma mesaj gelmiş olmalıydı.Telefonumla çalar saatimin seslerinin aynı olması kadar saçma bişey yoktu.Telefonumu yatakta aramaya başladım.Belkide bu gün farklı bir gün olur ve mesaj Emir ' den gelmiş olurdu. O mesajın Emir'den gelmiyiceğni biliyodum , onda telefon numaramın olup olmadığnı bile bilmezken böyle hayallere kapılmam saçmaydı.Ama işte o küçük umut insanı azda olsa heycanlandırıyordu .En sonunda yorganı yerli bir etikten sonra telefonumu bulmuştum. Lanet olasıca o umut yüzünden günde 1.5000 kere girdiğim şifreyi anca 5. denemede açtım.Ne! Gine mi o pizzacı dan mesaj gelmiş "Almıyorum kardeşim pizza falan sizin pizzacınıza müşteri gelsin diye benim telefonumun beynini s*ktiniz . Direk telefonu yatağa fırlatıp Dolabımdan bi kaç şey alıp giyindim.Makyaj aynasının yanına gidip saçımı toplıycakken aklıma Emir 'in sözleri geldi "Madem beni bu kadar seviyosun saçını mora boyat" . Kendimde tek sevdiğim şey saçlarımdı ve şimdi benden onları mora boyatmamı istiyodu ama o ne derse yapardım hatta sevgimin yanında çok küçük bir şeydi .Çantamı alıp aşağı indim . Annem işe gitmiş olmalıydı,ve her zamanki gibi tost ve yanına portakal suyu sıkmayı unutmamıştı.Bu gün yemek yemek bile içimden gelmiyodu .Deri botlarımı giyip askıda asılı olan siyah montumu üstüme giydim ve doğruca kuaföre gittim...

Kuaför sanki benim inadıma dolup taşmıştı ve buralarda olan tek kuafördü. Tek çarem burasıydı.İçeri girdiğimde bütün kadınların uğultusu yüzünden kulaklarımı tıkadım. 1 saat süren kuyruğun sonunda sıra bendeydi.Kuaför masasına oturdum Kadın "Buyrun ne olucaktı ?" die sordu.Yutkuna yutkuna "Saçımı mora boyatıcaktım da" dedim . Oradaki bütün kadınlar bana bakmaya başladı sanki çok anormal bişey demişim gibi. Sonra hepsi birlikte "kızım yazık bu güzel saçlarına" demeye başaldılar bağıramamak için kendimi zor tutuyodum. Ama en sonunda dayanamadım ve bağırmaya başladım"Size ne benim saçımdan ! saç benim şimdi hepiniz sesinizi kesin !". Bütün kadınlar gözleriini büyüterek bana bakmaya başladı ama aralarından tek çıt sesi bile çıkmıyodu işte bu güzeldi.Saçım boyanana kadar gözleirmi kapadım açtığımda ise aynı bir patlıcana dönmüştüm . Aynaya bile bakmak istemediğimden parayı kuaföre hızlıca verip çıktım.

Okulun kapısına geldiğimde ayağım resmen gitmiyodu. Ama bütün okul güçlü bir kız olduğumu göstermeliydim.Okulun bahçesinden sınıfa doğru yürüyordum o sırada fark ettim ki bütün gözler bana doğru bakıyordu. Çoğu kız cesaretime hayran kalmış olmamlı ki ağızları açık kalmıştı. Aslında bu durum hoşuma gitmiyorda değildi.İçimde birden gülme isteyi uyandı ve hafifçe sırıtarak adımlarımı hızlandırdım.Herkezin gözü benim üstümde olduğundan dolayı biraz utandım ve kafamı yere doğru eydim.Bir şeye tosladığımı fark edip kafamı yerden kaldırdım."Önüne baksana b..." diyicekken oda ney ? karşımda duran Emir ' di . Soluklarım hızlanmış kalbim gögüs kafesime sığmıycak bir şekilde atıyordu . Hala onun vucuduna yaslı olduğmu fark edip 2 adım geri gittim.Emir "Way birileri doktorunu dinleyip patlıcan kafamı olmuş ne " diye haykırdı.Resmen yerin dibine girmiştim ego yığnı sayesinde .Biraz önce kocaman gözlerle bakan kişiler şimdi alaycı bir şekilde bana bakıyorlardı. Emir ' e o anda koca bir tokat atmak istemiştim ama ne yazıık ki onu yapıcak kadar cesaretli değildim.Arkadan gelen pislik gülüşün Ayça' ya olduğnu adım kadar iyi biliyodum.Gine arkasına topladığı salak grubuyla yanımıza geldi."Way way birileri patlıcan olmuşşş" dedi. O sırada ölmeyi yeğlerdim. Sinirden elimde olan resim çantasını açıp içindeki mor guaj boyayı saçına döktüm.Çok hoşuma gitmişti ve bu sefer her kez susuyor ben kahkaha atıyordum.Ayça çılık çılığa bağrıyordu.Bana doğru yaklaştı ve kolumu sıkıca tuttu .İşte o hayat kurtarıcı zil çalmıştı. Ayça kolumu bırakıp "Görüşücez " dedi delirmiş bir halde . Bende "tabi patlıcancım," diyerek oradan ayrıldım.

Eğer seni nasıl ve ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalısın çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamıyorum.

OYUN BAŞLASIN !!!!

# Evet arkadaşlar merhaba umarım bölümü beğenmişsinidir. Yazım hatalarına takılmayın. Hikayenin morla ilgili olmasının bir anlamı yok özellikle Justin bieber la da ilgisi yok fan ficton da değil vote ve yorumlarımızı eksik etmemeniz dileyi ile bir sonraki bölüm hazır...

Sadece Zaman®Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin