Hava çok kötüydü. Yağmur yağıyor, şimşek çakıyordu. Gece saat 2:00 olduğu için de karşıyı görmek zordu. Ama Irene'in zorlaması yüzünden bugün halletmek zorundaydım şu Lalisanı.
Lalisanın evine yakınlaştığımda kapıdan birisinin çıktığını gördüm. Tam tanıyamadım, hatta hiç görmüyordum diye bilirdim ama sanırım sarı saçlıydı. Lalisanı bulmuştum.
O hızlı yürüyorken ben de arkasınca gidiyordum. Onu takip ederken de gizli köşe arıyordum. Yolun ortasında öldüremezdim.
1 saat arkasınca yürüdükten sonra sonunda fırsat bulmuştum. Kızın boğazını arkadan kavrayıp tuttum. Binaların dar arasına getirip bıçağı kaç kez arkadan bıçakladım. Nabzını kontrol ettiğimde ölmüştü.
Arkası kandı. Ben de fazla dikkat çekmemesi için yüzünü çevirdim. Ve gördüğüm şeyle donup kalmıştım.
Öldürdüğüm kişinin Chaeyoung olduğunu şimdi öğreniyordum. Nasıl ya? Tamıyamadım mı Chaeyoung'u ? Nasıl Lalisa sanarım ben ? Ellerim titriyordu, vücudumu hisetmiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum.
" Jisoo ? "
" Chaeyoung ? İyi misin ? "
" Şimdi tamamen gidiyorum Soo "
" NE ? NE DİYORSUN SEN ? "
" Meleğimin söylediğine göre 1 kişi tarafından en fazla 2 kez öldürülebilirsin. 2den fazlaysa, artık gerçekten öleceksin "
" Chaeyoung, saçmalama lütfen "
" Ciddiyim Jisoo. Görüşürüz. Bana yaptığın iyilikler için, her şeyi Irene'den saklayıp beni koruduğun için, herşey için sana minnetarım. Ve galiba ben sana aşık oldum. Evet Jisoo, katilime aşık oldum "
Boynu aşağı düştü. Tüm vücudu ellerimden kayıp yere düştü. Sanki o an benim vücudum, ruhum yerlerdeydi. Gözlerim ağlamaktan kırmızının en koyu tonunu benimsemiş, tenimse onum aksine bembeyaz olmuştu. Chaeyoung'un yüzüne bakamıyordum. Ağlamak istiyordum, Bağırmak istiyordum. Ona bunu yapmış olamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
coltello | chaesoo | bitti ✅
Fanfictionchaeyoung, hiç bir şeyi umursamayıp katiline aşık olmayı seçmişti..