Min ji'den hala bir kıpırtı yada en ufak bir hareket yoktu. Ölmüş olabilir mi yok yok olmemistir, zaten cirpinmasi kesilince zaman kaybetmeden havuza atlayıp çıkarttım ölmüş olması imkansız ya olduyse ne yapacağım hayatım biter ömrüm hapislerde geçer. Ne diyorum ben ya hemen kalp masajı yapmalıyım , kalp masajı yapmaya başladım yine bir kıpırtı yoktu tekrar tekrar suni teneffüs ve kalp masajı yaptım son kez suni teneffüs yaparken yanagimda hissettiğim acıyla kafamı kaldırdım. Min ji gözlerini açmıştı ağzından suları tükürdü ve bana yeniden tokat attı.
"Neden vuruyorsun ? Hayatını kurtardım ben senin"
"Hayatımı kurtardin oyle mi , geri zekalı az daha senin yuzunden oluyordum ." Diye bağırdı ve yattığı yerden kalkıp yürümeye başladı.
"Bu arada dudağının tadı çok güzelmiş "
"HAYVAN"dedi ve hızla çıkıp gitti.
MIN Jİ DEN
Dudagimda hissettiğim baskıyla gözlerimi açtım suga suni teneffüs yapıyordu, yanağına tokatı patlattim o da dudagimdan ayrılıp "Neden voroyorson? Hoyotono kortordom bon sonon" dedi hayatımı kurtarmış mış az daha onun yüzünden oluyordum be , söylenerek asansöre doğru yürüdüm ve asansörde jimin ile karşılaştım.
"Min ji , ne bu halin iyi misin ne Oldu?"
"Sen onu git geri kafalı hyunguna sor o anlatsın " dedim ve asansöre bindim.
Odama girip banyoma yöneldim, aynanın karşısına geçip kendime baktım. Saçlarım darmadağın bir sekilde yüzüme yapışmış pijamalarim zaten siril siklam islakti , fazla oyalanmadan sıcak bir duş alıp banyodan çıktım. Üzerime en kalın pijamalarimi giydim ve saçlarımı kurutup yatagima girdim bir mal yüzünden az daha canımdan oluyordum, geri zekali herif diye homurdanarak kendimi uykunun şefkatli kollarına bıraktım.
Sabah hapşırma ve öksürükle uyandım. Hasta olmuştum kahretsin yarın konser vardı ve ben hastaydim, Ceo ya ne diyecektim off ve bir hapsirma daha, sümügum akinca yanımdaki komodinden peçete aldım ve sümkürdüm, hasta olmaktan nefret ediyorum gerçi kim sever ki hasta olmayı. Kapim tiklaninca tam "girin"diyecektim ki bir hapsirik daha yeniden sümügum aktı pecetyi alıp şiddetli bir sekilde sumkurdum. Kapim açılınca gelen kişiye baktım. Suga idi, bu ne yüzsüzluk ya hem beni boğ hemde yanıma gel. Kasalarimi cattim ve konuşmaya başladım.
"Sen nekadar yüzsüz iğrenç bir yaratiksin ya. Hem beni boğ boğ hemde oda-" yeniden hapsirik Suga nin varlığını umursamayip tüm gucumle yeniden sumkurdum.
"Igrencsin"
"Oğronçson" taklidini yaptım ve sümüklü pecetemi üzerine attım.
"Kızım napiyosun ya , çöpe astana sümüklü pecetini niye bana atıyorsun? "Diye böğürdü.
"Böğürme kulagimin dibinde "diye bağırınca bu seferde öksürük krizine girdim.
"Çok fena hasta olmuşsun hazırlan hastaneye gidelim."
Öksüregim durunca konuşmaya başladım.
"İstemem, olsemde seninle bir yere gitmem bir daha "diye çıkmıştım.
Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Min ji inat etme çok hastasin " elini alnima koydu .
"Bak ateşinde var hadi hazırlan hastaneye gidelim, bende sonta yi cikarttirayim."
"Gelmiyorum"
"Geliyorsun"
"GEL-Mİ-YO-RUUUUUUUMMM, gelmiyorum işte zorlama ayrıca çok usuyorum "dedim ve yatagima iyice sindim.
"Bunu sen istedin" dedi ve bir anda ne olduğunu anlayamadan kendimi Suga nin omzunda buldum.
"Biraksana be."
"Birakmiyorum seni hiçbir yere , inatçı keçi "
"Sensin inatçı keçi " dedim ve beline vurdum.
Arabasına bindirdi ve emliyet kemerimi bağladı, sürücü koltuğuna geçip oturdu. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı radyo dan en sevdiğim şarkı çalınca eşlik etmeye başladım ama öksürük sağolsun şarkının içine sıçtım. Oksuregim durmayinca.
"Iyimisin"diye sordu
Konusamayinca, arabayı durdurdu ve bir şişe su uzattı. Oksuregim hafifleyince verdiği sudan biraz içtim.
"Şimdi iyisin?"
"Iyiyim" dedim ve arabayı yeniden çalıştırdı. 10 dk sonra hastaneye geldik. Acile girdik ve doktor neyim olduğunu sordu.
"Neyiniz var?"
"Neyim olabilir " dedikten sonra bir hapsirik daha cebimden peçete çıkartıp burnumu sildim.
"Öksürük ve ateş "
Doktor muayene ettikten sonra bir reçete verdi ve oda dan ciktim. Suga da sontasini çıkartmış bir sekilde yanima geldi.
" Ne dedi doktor?"
Reçeteyi ona uzattım ve hastaneden çıktık arabaya binip en yakın eczaneye geldik.
"Sen arabada bekle , ben ilaçları alıp geliyorum"
"Tamam " dedim ve eczaneye doğru yürüdü. 5dk sonra geldi ilaç posedini kucağıma bıraktı.
"Iyyyy şurup mu? Iğrenç " diye homurdandim.
Suga kahkaha patlattı . Ne gülüyor bu deli mi ne.
"Ne guluyorsun be?"
Kahkahasini bastırarak.
"Çocuk gibisin. Suruptan nefret ediyorsun. "
"Eee bunun neresi komik?"
"Komik değil ama senin yüz ifaden komigime gitti."
Gözlerimi devirdim.
Yurda gelince hemen kendimi odama atacaktim ama Suga kolumdan tutunca hayallerim suya düştü.
"Kahvaltini yap sonra da ilaçlarını iç "
"Aç değilim, uyumak istiyorum" dedim
"Birşeyler ye sonra uyursun" dedi ve beni mutfağa cekistirmeye başladı.
Mutfağa girdik sandalyelerden birine geçip oturdum. Suga da kahvaltı hazırlamaya başladı.
"Diğerleri nerde?"
"Pdnim çağırdı oraya gittiler"
"Biz neden gitmiyoruz?"
"Sen hastasin , bende de sonta olduğunu bildiği için bizi çağırmadı "
"Ne pd biliyormu benim hasta olduğumu? "
"Evet biliyor, hatta sırf sen hastasin diye konseri erteletti."
"Anladim"diye mirildandim ve zorla birkaç şey yiyip ilaclarimi içtim, sıra suruba gelince onu içmek istemiyorum diye masanın en uzağına koydum. Suga surubu aldı ve bana icirmeye çalıştı bende hemen sandalyeden kalktım kaçmak için tam hamle yapacaktım ama Suga önüme geçti. Duvarla arasına beni sıkıştırdı. Kaslarmi çatarak ona bakmaya başladım o da bana biraz daha yaklaştı ve dudaklarima doğru.
"Beni deli ediyorsun" dedi.
"Ne?"
Tam dudaklarima iyice yaklaşmıştı ki yüzüne hapşirdim. Bir hışımla üzerimden çekildi ve peceteyle yüzünü temizledi. Bende onun haline kahkahalara gülüyordum.
"Özür dilemen gerekirken , guluyorsun ya ben sana ne diyeyim"
Kahkahami durdurdum.
"Sen bunu hak ettin" dedim
"Oylemi? " Dedi ve masadan surubu alıp zorla icirdi.
Odama gidip hemen kendimi yatağa attım ve uykuya daldım.
