"Gökyüzüme ihtiyacım kalmayana kadar yanımda olur musun Emilly?'' bunları anlattı ve elimde bir gözyaşı hissettim. ''Oksijen sadece gökyüzünde bulunuyor ve sen oksijen olmadan yaşayamazsın. Evet, ölene kadar yanında olurum Noah.'' dedim ve sanırım a...
"Hadi Emy! Sonsuza kadar seni bekleyemem." Diye bağırıyordu annem aşağıdan. "Ne kadar ani olduğunun farkındasın değil mi? Bavuluma bir kaç şey daha ekleyip geliyorum anne!" Şeklinde cevap verdim. Şuan aklınızdan birsürü senaryo geçmiş olabilir. Hemen açıklayayım; annem ve ben Amerika'ya, annemin doğduğu yere taşınıyoruz. Sebebi ise, babamla boşandılar... Son kez bir kaç kıyafetimi kontrol ettikten sonra bavulumu kapattım ve emin adımlarla aşağı indim. Sanırım annem arabaya gitmişti bile. Aşağı indiğimde gözüme büyük salonda bir koltuğun köşesine çökmüş çekinerek bakan babam çarptı. Ona ters bir bakış atıp emin adımlarla evden çıktım. Tabii o cool yürüyüşün üzerine yere çakılmasam olmazdı aslwwşdjsldj. Şaka bir yana, babam annemi aldatmıştı, hem de annemin menejeriyle. Annem bir şarkıcı. Yani çok tanınmasa da yeterli geliri elde ediyor ve halinden memnun. Aman Tanrım! Bunları düşünürken odamda Noah Schnapp'in fotoğraflarını unuttum. Annem yenilerini çıkartırabileceğimizi söylese de onlar üç yıl önce çıkarttırdığım 1. Sezona ait fotoğraflardı. Beş dakikada alıp gelmeyi tercih ettim. Tamam, artık gidebiliriz. Noah'ya 3 senedir aşığım diyebilirim. Gerçekten fav idolüm ve awww yeşil gözleri... Ama cringe bi fangirl olduğumu düşünmenizi istemem, ergenlik etkisiyle yakışıklılığına kapılarak aşık olma dönemini atlatıp gerçek idollerimi seçebileceğim olgunluğa ulaştığımı düşünüyorum dşdjdldj. Bunları düşünürken uçağa binmiştik bile. Uyuduğum sıradan bir yolculuk geçirdim. Amerika'ya vardığımızda tatilin bitmesine bir hafta kalmıştı eve yerleşmekle falan uğraşırken oda çabucak geçti. Yarın okulun ilk günüydü ve açıkçası heyecanlanmıyor değildim. Amerika'ya annem sayesinde sık sık geliyor olsam da burada okumak farklı olmalıydı. Neyse artık uyumalıyım wşfjdld.
● ● ● ●
Annemin başımda bağırmasıyla uyandım. Ohh hayır, annem normalde böyle biri değil. Alarmımdan yarım saat önce başımda bağırarak beni uyandırmasından benden daha heyecanlı olduğunu anlamak zor değil. Neyse buna çok kafa yormaya gerek yok. Kalkıp hazırlanmalıydım. Yüzümü yıkadıktan sonra fazla düşünmeden birkaç kıyafet seçip giyindim.
*kombini*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hafif maskara ve lip balmda sürdüğümde hazırdım. Annem arabayla beni okula bırakıp kendi işe geçti. Okul çok karışık değildi, en azından sınıfımı kolayca bulmuştum. Boş olan tek sıraya çantamı koydum ve kulaklığımı takıp şu sıralar en çok sardığım şarkı olan Little Mix- Wasabi'yi açtım ve kafamda kopmaya başladım ashkadhwldh. WhatsAppa girdiğim an SUSAYINCA SU İÇİYORUZgrubuna gelen 1022 bildirimi gördüm. Ah, alışık değildim çünkü hep aktif olurdum fakat taşınırken pek aktif olma şansım olmamıştı. Eski okulumdaki mükemmel tayfamın bulunduğu gruba girdim ve biraz mesajları okuyarak eğlenmeye karar verdim.
SUSAYINCA SU İÇİYORUZ
Thomas: *fotoğraf* KIZ TAŞ LAN ERİDİM
Adele: kanka shoptan kızın arkasındaki buzdolabı yamulmuş ama sen bilirsin...
