Sorumluluk sahibi,bulunduğu taşradan ayrılmayan köylü Aka onu öz annesi gibi büyütmüş Hesta'ya daha mutlu ve konforlu bir yaşam sunmak için zengin biri olmaya çalışır.Kazandığı güçlerle değil zekasıyla yenilmez denilen rakiplere karşı mücadeleler ve...
12 yaşıma girer girmez eşyalarımı topladım . Yanıma yolluk yiyecek, içecek ve bikaç kıyafet aldım . Bunları portal taşımın içine attım .
Portal taşı: İçine taşınması için eşyalar koyulabilir .Ağırlık yapmaz ve sadece sahibi içindekilere ulaşabilir . Taşa dokunup içine kendi büyünü aktarırsan seni tanır ve bir tavuk genişliğinde kara delik açılır . İçine koyduğun eşyalar bozulmaz veya çürümez zamanda durup kalırlar . Yani bir portalın içine girersen seni başkasının çıkartması gerekir . Ayrıca kapasiteleri vardır . Yani istediğin kadar ürün koyamazsın . Fiyatlarına göre kapasite seviyeleri renkleri gibi değişir . Benim portal taşım 500 gümüş değerinde ve mavi renk .
(Köylüler genelde günlük 10 gümüş para için çalışır ama annem ve ben ticaret yapmayız . Başkası için çalışmayız . Kendimiz eker , kendimiz biçeriz , kendimiz avlanırız)
Büyük ihtimalle bu portal taşı anneme birisi tarafından verildi. Sebebi basit . gerçekten 500 gümüş parayı hiç ayrılmadığı bi yerde kullanacak insan yoktur . Heleki bu bir taşıma aracıysa .
Falza uzatmama gerek yok . Annemle konuşup yola çıktım . Bizim bu bölge, ülkemizin kuzeyidir ve yükseltisi fazla olduğu için her zaman soğuktur . Bu yüzden bende Şehirlerden birine ulaşmak için daha sıcak yerlere inmeliyim .Akademi seçmeleri kasaba veya köylerde değil büyük şehirlerde yapılır . Yani oraya gidince hem sıradan hem de asil seviyede bir sürü insan görücem . Hattağa belki Kraliyet Ailesinden biri ile bile karşılaşırım .
.......
Yolculuğa başlayalı 25 gün oldu ve portal taşımdaki yiyecekler tükendikçe Biraz daha avlandıktan sonra yoluma devam ettim . Yine de en zoru geceleri uyurken nöbet tutacak birilerinin olmaması . Bunun yüzünden bir hırsız , Yaratık veya vahşi hayvan saldırma olasılığı yüksek diye ağaçlarda uyuyorum . Bu bile zor çünki üstümdeki , beni ısıtması için tasarlanmış kalın kıyafetler çok can sıkıcı .
Birkaç gününün ardından soğuk olmayan bir yere gelmiştim burası bizim yeşli , karlı ve sisli soğuk dağlardan tamamen farklı . Her yer turuncumsu ve kızılımsı ağaçların yapraklarıyla dolu ve sıcak . O kadar sıcak ki kıyafetlerimi portal taşıma atmama sebep oldu .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıcaklığı hissettikçe Rekka şehrine yaklaştığımı hissedebiliyodum . Bu ülkedeki 4 büyük şehirden biri . Ülkemizde 20 köy, 8 kasaba ve 4 şehir var . 1 de büyük başkent Elf . Ben ve annem 20 köyden biri olan Hesta köyüne yakın bir yerde yaşıyoruz. . Gerçi orda da pek insan yok. Hele ki köy dışında ...
Bu arada annemin adı da Hesta .köyle aynı sime sahip ve Hesta bir çiçek türü . Sadece bizim bölgede soğuk ve sisli nem oranı dengeli yerlerde yetişen , Yani sadece bizim köyümüzde bulunan bir çiçek türü . Yine de bunları size anlatmak hoşuma gidiyor . Bu bir yazarın ağzından değil ... Benim, Yani Aka'nın ağzından duyduğunuz kelimeler .
