Yaşım kaç olursa olsun sanırım hiç sevemeyeceğim bu lanet olası alarmları. Uykunun en güzel, rüyanın en heyecanlı yeri. Tam tacım takılıyor yada ne bileyim saraydaki cariyelere saçıma maşa yaptırıyorum hoop bir şey avazı çıktığı kadar bağırmaya başlıyor. Bilin bakalım ne olmuş? Cevap veriyorum saat 7.30 olmuş. Teşekkürler akrep. Teşekkürler yelkovan. El birliği ile rüyada bile Hürrem Sultan olmama müsaade etmiyorsunuz. Etmeyin. Etmeyin.
Çalan alarmla sıcak yatağımdan doğrulup etrafıma bakındım. Uyanmalıydım bunun farkındaydım. Ama nasıl?
Ayaklarımı soğuk zemine basmamla duyduğum irkilme bile nebze olsun açılmama yardımcı oldu. Ben bu yakıt parasını da peşin ödüyorum ama bizim eve ısı vermiyorlar sanırım. Bilemedim. Kahve makinesinin düğmesine basıp kahvaltı için dolaptan bir şeyler çıkardım. Feray turizmin sayın yolcuları sabahın en eğlenceli kısmına gelmiş bulunmaktayız iyi seyirler. Her sabah yapmaktan büyük haz aldığım iki olay var biri sade kahve içmek diğeri erayı uyandırmak. Eray benim erkek kardeşim. Aynı zamanda iş ortağım. Aynı zamanda ev arkadaşım. Kısaca herşeyim yani ben öyle diyorum.
Odasına girer girmez eray diye attığım çığlık ve acemi birliğine yeni gelmiş asker gibi yatağından zıplayan eray. Allahım bu anı ağır çekimde yaşayamıyor muyuz?
"abla gerçekten sana söyleyecek tek bir söz bulamıyorum artık gerçekten. Bu nedir ya? Aklımı kaybediyordum." deyip yorganı kafasına çekti. Kahkahalar içinde onu izlerken bir yandan da onun ablası olduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşünmeden edemedim. Yatağın içine oturup yanaklarına öpücükler kondurmaya başladım. Bir yandan gülüyor bir yandan erayı öpmeye çalışıyordum ama nafile. Bu sabah korkutmuştum küçük beyi. Ama başka türlü o yataktan çıkmak ne mümkün? "kahvaltı hazır bitanem" diyerek ayrıldım odasından. Kahvemi yudumlarken sigaramdan bir nefes aldım. Aysun abla görse şimdi. "sabah sabah uykunda mı görüyorsun bu mereti bilmiyorum ki" derdi. Canım benim.Masayı toplarken
"Eray düzgün bir şeyler giyin lütfen bugün önemli bir toplantımız var. Adamların karşısına sokak modası mankeni gibi çıkma." diye seslendim alaycı bir ses tonuyla. Eray yanıma gelip;
"benim anlamadığım şey toplantıya kız istemeye giden damat gibi gidilecek diye yazılı bir kural mı var abla ben bunu sahiden öğrenmek istiyorum varsa bana göster ve bu kaos ortamından kurtulalım artık." dedi. Bu çocuk fazla mı zeki yoksa ben mi pratik düşünemiyorum ona pek karar veremiyorum.
" var Eray ben yazdım ama henüz çıktısını almadım bu kuralın derhal gömlek giy üzerine şahsen ben karşımda yakası paçası yırtık tişört giyen bir adamla pekde ciddi bir şeyler konusamam" dedim. Homurdana Homurdana girdi odasına.
Arabaya binerken saat 8.45 i gösteriyordu. Toplantı 9.30 daydı. Yani gene muhteşem zamanlama. Harikasın Feray. Neyse sakinim.
Ofise girer girmez Zehra gülümseyerek
"günaydın Feray hanım, günaydın Eray bey" dedi. Bu kızda hoşuma giden bir enerji var. Ofiste olması beni mutlu ediyor. Hem zeki hem tatlı bunlar bu devirde zor bulunan özellikler.
"günaydın zehracım" dedikten sonra odama geçtim. Toplantıdan önce dosyalara bir göz atmak istedim. Bu ara da ben mimarım. Erayda. Daha doğrusu Eray zoraki mimar. Benim baskılarıma dayanamayıp mimar oldu. Fakat işini severek yapıyor.
Ben dosyaları incelerken içeri giren Zehranın sesiyle irkildim. Öyle odaklanmışım ki kapıyı çaldığını duymadım bile.
"Feray hanım, haluk beyler geldi toplantı odasında. Eray bey karşıladı." dedi.
"tamam Zehra bende geliyorum" dedim. Dosyalarımı toplarken derin Bi nesef aldım bu iş benim hayatımın belki de dönüm noktası olacaktı bu sebeple bu işi almak zorundaydım.Toplantı odasına girdiğim de haluk amca ve Eray sohbet ediyorlardı. Beni gördüklerinde haluk amca tebessüm edip bana yöneldi.
"haluk amcacığım hoşgeldin. Özlettin kendini ama oluyor mu böyle" dedim.
"güzel kızım bende sizi özledim" dedi sarılırken. "Kenan beyin sayesinde görüşmüş olduk yoksa görüşeceğimiz yok" dedi sandalyede oturan adamı işaret ederek. Kenan beyden bahsetmişti fakat ben genç birini beklemiyordum. Yani haluk amca kadar yaşlı birini de beklemiyordum tabi ama yaşıtım olacağını da tahmin etmemiştim. Şaşkınlığım yüzüme vurdum bilmem ama bir süre olduğum yerde çakıldığım doğrudur. Kesin bilgi yayılsın. Kenan bey ayağa kalkıp düğmesini ilikledi elimi uzattoğım da tebessüm ederek elime uzandı "merhaba Feray hanım" dedi. Haluk amca iyide sen bana bu kadar karizmatik bir sesi olduğunu da söylememişti. Oldu mu haluk amca şimdi. İç sesim beni dizginlemek istercesine 'kendine gel Feray 30 yaşında kadınsın ne bu tavırlar' dedi. Doğru söyledi. Bi an kendime geldim. "merhaba Kenan bey hoşgeldiniz. Memnun oldum tanıştığıma" dedim.
"bende memnun oldum Feray hanım" diyerek sandalyesine oturdu. Yüz hatları sertti fakat tebessümleri sıcak gelmişti bana. Mizacı sert ama içinde yumuşak kalpli insanlar vardır ya bana öyle gelmişti bilmiyorum.Kahvelerimiz geldikten sonra Eray sunumu yapmaya başladı. Pür dikkat kardeşimi dinlerken ne kadar da güzel baskı yapmışım baksana muhteşem Bi mimar oldu çok dedim kendi kendime gülümsedim. Kenan bey bir yandan dikkatlice ereni dinliyor bir yandan da projeyi inceliyordu. Yüzü ifadesizdi. Memnun kalıp kalmadığını anlayamıyordum. Eray sunumunun sonuna geldiğinde "Feray hanım ekleyeceğiniz bir şey var mı?" dedi bana yönelerek. "teşekkür ederim Eray bey" diyerek bir kaç cümle söyledim ve sunumu bitirdim. Sunumun böyle güzel gitmesine mi şaşıratım erayın muhteşem hazırlığına mı Kenan beyin ifadesizliğine mi? Üç arada bir buçuk derede kalmıştım tüm klişeleri yıkarak. Hepimizin Kenan beye bakıyor ve heyecanla vereceği cevabı bekliyorduk. Sandalyesinde doğruldu;
"yani şimdi ne diyeyim" dedi ifadesiz bir tavırla. Biz erayla birbirimize bakıp merakla Kenan beye döndük. "tek kelimeyle muhteşem." dedi. "muhteşem bir proje kusursuz bir sunum. Gerçekten ellerinize sağlık beklediğimden çok daha iyi bir proje sundunuz bana.sizce de öyle değil mi haluk bey? " dedi topu haluk amcaya atarak. "ben sana söylemiştim Kenan. Muazzam iş çıkardınız çocuklar tebrik ederim." dedi haluk amca gülümseyerek. Biz erayla birbirimize bakıp gülümsedik. Bu gülümseme ikimizin arasında bir şifre. 'işte bu' gibi 'yaşaşın' vb. Gibi sevinç nidaları anlamına gelir. Ben sesimi kontrol etmeye çalışarak.
"teşekkür ederiz Kenan bey sizi memnun edebildiysek ne mutlu bize" dedim yüzüme halinden memnun gururlu gülümsememi takınarak. Haluk amca kısa süren sessizliği bozdu ve ;
"Kenan, oğlum. O zaman hayırlı olsun diyelim mi?" dedi. "elbette haluk bey hayırlı olsun hepimize" diyerek onu destekledi Kenan. Tokalaşıp tebrik alış verişimiz bittikten sonra haluk amca ve Kenan bey ofisten ayrıldı. Onlar kapıdan çıkar çıkmaz biz erayla gözgöze geldik ve Eray durur mu? "işte bu abla işte bu" diyerek atladı boynuma. Sarılıp öpüştükten sonra işlerimizin başına dönmeye karar verdik. Odama geçip hemen stiletto larımı çıkardım. Olmazsa olmazım stilettolarım ve bilmem kaç senedir buna alışamayan ayaklarım hepinizi çok seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat; çok sağol...
Teen FictionHayat... Kader ve çabanın harmanı. Kimi zaman elinde ne var ne yok alan, kimi zaman istemediğin kadar verip boğan. Hayat... Elbette benden de aldı bir şeyleri. Her şeyimi. Bir müddet sonra acıdı geri verdi. Her şeyimi. Tek başına hayatta kalmaya çal...