1:Une

202 21 27
                                    

Hey!Merhabalar yeni ve küçük bir kurguyu sizlere sunmak istedim umarım sever ve desteklersiniz.

Güneş çoktan mavi bulutların yanında yerini almış ışınlarını evin farklı yerlerinde buluşturmuşken geceden beri ayakta olan bedenim ve uykuya direnen ruhum ile bir şekilde güneşi selamlamıştım.Geceden beri araştırma yapıyordum gerçi bu yarı çakır durumdayken araştırdığım şeyler aklımda kalırmıydı mechuldu.Uzun zamandır istediğim o şeye artık çok yakındım ve ne uykusuzluğun ne de başka bir şeyin bunu bozmasına izin vermeyecektim.Telefonunun rahatsız edici zil sesiyle elimi olduğu yere uzatıp bir çırpıda alıp açtım.

"Uçağın akşam 8'de unutma Bay Park başka şansın yok ya halledersin ya da sonucunda ne olur biliyorsun."

"Tamam,Biliyorum" dedikten sonra telefonu kapatıp koltuğu boylamasını sağladım.

Sinir bozucuydu bunu ilk defa yapacak olabilirdim ama ben bugün için kendimi yıllarca eğittim şimdide sıra uygulama kısmındaydı ve bunu en kusursuz şekilde yapacaktım.Kendimi bir çırpıda banyoya attım ilk işim tıraş olmak ve suyun azizliğinde belkide sonkez rahatça duş almaktı.Duş işlerimi bitirdikten sonra lazım olacak ıvır zıvırlarımı topladım.Kolumdaki saate baktığımda "18:05" gösteriyordu uçuşum için neredeyse bir buçuk saatim kalmıştı.Saat yaklaştıkça içimdeki o heyecan ve haz daha da beni ele geçiriyor bunun için adeta yanıp tutuşuyordum.Son olarak siyah maskemide takıp evden ayrıldım.Havanın durumu adeta içim gibiydi ne tam karanlık nede aydınlık fakat karanlık taraf her zaman için ağır basıyordu.Beni bekleyen taksiye gideceğimiz yeri söyledikten sonra artık tamamen kendimi yapacağım şeyler için hazır hissediyordum.

...

"Sayın yolcularımız,uçağımız Rusya havalanına yaklaşmadan lütfen sağlığınız için kemerlerinizi çıkarmayın.İyi Yolculuklar."

Her uçakta olduğu gibi pilot klasik anonsunu yaparken umursamayıp tabletteki dosyalarıma son bir göz gezdiriyordum.Evet belkide çoğu kişinin istemeyeceği belkide duyduğunda "Sen deli misin?" diyeceği bir işe kalkışmıştım ama dedim ya bu uzun zamandır istediğim bir şeydi ve bunu öylesine yapmayacaktım.Üç sene önce bir sevgilim vardı herkes imrenerek baksada, birde sürekli "yakışmıyorsunuz!Hey bücür ayrıl ondan o daha iyilerine laik.Git kendi kendini becer bırak çocuğu" tarzı iğrenç yorumlar alsakta.Hiç bir zaman birbirimizden kopmayan bir bağımız vardı.Ta ki kafede oturduğumuz sırada cinnet geçiren bir manyağın sevgilimi gözlerimin önünde katletmesine kadar.Sevdiğim adam gözlerimin önünde ölmüş ve o manyak herif yıllarca polislerden kaçabilmişti.O gün kendime söz vermiştim sevgilimi benden alan o herifi bulup kendim öldürecektim ancak o zaman içim soğurdu.

Bu süre zarfında bir sürü araştırma yaptım bilgi öğrendim fakat her yaklaştım dediğimde sanki elimde hiç bir şey yokmuş gibi oluyordu.Gene araştırmalara boğulduğum bir akşam beklemediğim biri kapıma geldi ve yaptığım araştırmaları farkında olduğunu onlarında o adamı aradığını ve benim aksine bulmaya yaklaştıklarını tek eksikleri onun işlerini bitiricek bir adam olduğuydu.Evet eksik olan adam olarak beni seçmişlerdi.Bir şey kaybetmeyecek aksine kazanacağımı biliyordum bu yüzden düşünmeden kabul ettim.Onlar bana ulaşmadan silah ve atış konusunda kendimi eğittim ve kabul ettiğimden sonra onlarda beni zorlu bir eğitime sokarak sadece buna odaklanmam gerektiğini adamı bulma işinin olara ait olduğunu söylemişlerdi.Dedikleri gibi yapmıştım ve şimdi o gün gelmişti.Sevgilimi benden alan adamı bulacaktım fakat elimde sadece maskeli ve şapkalı bir fotoğrafı vardı.Aslında rahattım çünkü bulunacağım ortamda ona yakın olacaktım,eminim ki onu bulmak zor olmayacaktı.

Gözlerimi birazda olsun dinlenmesi açısından kapatmış ve kendimi kısa süreli bir izin vermiştim.Ve dediğim gibide olmuş sanki gözlerimi kapatmamla uçağın inmesi bir olmuştu.Havalimanına gitmiş beni orada bekleyen görevliden arabamın anahtarını almıştım.İstikamet belliydi arabayı oraya doğru sürerek kısa bir sürede olsa odaya yerleşip kendimi muhteşem plan için hazırlamam gerekiyordu.

...

Küçük telefonunun ısrarlı çalması sonucunda yatağından söverek kalmış ve şimdi ise kendine huzur vermeyen karın gurultularını susturma adına dışarı çıkmıştı.Birinin hayatına son vermek için buraya kadar gelmiş olsada Jimin günlük hayatında kimseye zararı dokunmayan biriydi yani tabiri caizse ona dokunmayan yılan bin yaşasın dokunan ise kaçıcak delik arasın kıvamındaydı.Geç saat olduğu için ilk açık olan bir yere girip sadece midesinden gelen sesleri bastırmak istiyordu.Etrafına bakınarak yürürken yaklaşık iki yüz metre ileride bir marketin ışıkları adeta "Ben buradayım" sinyalleri veriyordu.Tek yapması gereken yaya geçidinden geçip oraya ulaşmaktı.Salına salına yürüdüğü ve akşam olmasından dolayıda arabaların gelişini düşünmeyerek yürüyordu.

Markete yaklaşacağı sırada ani bir frenle önünde duran araçla yerinde sıçramış ve "Sikeyim seni!Araba kullanmayı bilmiyormusun" dediğinde arabanın içindeki kişiden hiç ses çıkmamıştı.Film kaplı camlardan az buçuk görebildiği tek şey şapkalı ve maskeli bir genç adamdı.Cevap vermesini beklercesine araba camına bakıp yüzünü kızgın bir hal almıştı.Arabadaki adamın cevap vermesini beklerken bağıran kişiler adeta kulağında uğultuya neden olmuştu seslerin geldiği yöne bakınca siyah maskeli bir adam ve onu kovalayan genç bir kadın vardı.Kadın kısa bir süre koştuktan sonra cebindeki telefondan polisi tuşlayarak yardım istemişti.Kadının haykırışlarına dayanamayan Küçük hızını almayarak adamın peşinden koşmuştu.Toz olduda denilebilirdi.

...

Jimin nefes nefese kalsada pes etmemiş ve adamın peşinden koşmuştu nihayet onu çıkmaz bir yerde sıkıştırdığında ikiside nefeslerini kontrol etmek adına duraksakmış fakat Jimin'in o durumda bile "Şimdi seni benim elimdem kim alacak" bakışları atıyordu adama karşı.Yaklaştıkça yaklaştı adam ne yapacağını bilmeksizin sadece etrafına bakınıyordu.

"Ne aldıysan ver ve benden seni görmemiş gibi yapayım" dediğinde kendini adama doğru daha da yaklaştırmıştı.Maskeli çocuk tek kurtuluşu olacağına inandığı silahını arka cebinden çıkarmış ve Küçüğe doğru yöneltmişti.Jimin normal çıktığı akşam gezisinin bu durumlara geleceğini bilmediği için yanında ne bıçak ne de silah barındırmıştı.Bu sefer aradaki mesafeyi aza indirmek için yönelen kişi Uzun boylu ve Jimin'e göre daha kalıplı olan çocuk yapmıştı.

"Şimdi ne yapacaksın Küçük?Şimdi çekil önümden yoksa organlarını duvarla buluştururum" demiş ve elindeki silahı Jimin'e doğru sallayarak yaklaşmıştı.Küçüğün aklı o an durmuş ne yapacağını bilmiyordu silahı almak için bir adım attığında Uzun boylu elindeki silahı topuklarına doğru ateşlemişti fakat bilerek ıskalamış sadece uyarı amaçlı sıkmıştı.

"Bak olayı ikimiz içinde zorlaştıyorsun ya ver parayı çek git yada burada biraz daha bekleyelim ve polis gelsin?Bana ikiside uyar" demiş ve Karşısındakinin dikkatini dağıtmaya çalışırken hızla ilerlemiş ve silahı alacakken tekrar bir silah sesi duymuştu ve bu sefer teğet geçmemiş çok yakınında hissetmişti.Gözlerini şaşkınlıkla açmış ve vucüdunda bir tur gezmişti.Karşısında durana acıyla "ah" diyen çocuğa baktığında vurulan kişinin o olduğunu gördü.Fakat bu mantıksız gelmişti tetiğe eli bile gitmemişti Jimin'in bunu o yapmamıştı.Karşısındakide yapmayacağına göre...Uzun boylu çocuğun gözlerinin takıldığı yöne doğru döndüğünde bir arabaya baktığını görmüştü.Jimin'e bu araba çok tanıdık gelmişti.Arabanın Jimin'i farketmesi ile hızlıca giderken.Jimin dakikalar önce ona çarpmak üzere olan kişiyle aynı kişi olduğunu anlamıştı.Mantıksız gelmişti tüm bu olanlar tuhaf bir tesadüf mü diye düşünmeden edemiyordu aksini düşündüğünde bir cevabının olmaması ona sadece tesadüf olması düşüncesini geçerli kılıyordu.

Düşüncelerini bir kenara bırakıp karşısında acıyla kıvranan kişiye baktığında sadece omzundan vurulduğunu görmüştü ve bunun öldürmek için değilde haraketini kısıtlamak amacıyla yapıldığı belliydi.Jimin cebinden çıkardığı mendili kanayan kısıma bastırdığında Uzun boylu bir kez daha acıyla "Ahh" demişti.

"Beni dinleseydin yaralanmazdın" diyip daha sertçe bastırmıştı mendili.Siren sesleri sokağı doldurduğunda Uzun boylu'nun kaçacak bir yeri kalmamıştı.Jimin onu kolundan tutup polislerin yanına götürdüğünde olanlara bir anlam verememişti.Sadece içinden bir tesadüf olmasını diliyordu.

Buraya kadar gelen mükemmel insan sana minnettarım.Bir sürçülisan ettiysem affola.

Adım Nur Vmin'le Mutlu Kalın.


Yuanfen °Vmin°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin