I Like Me Better-Lauv (belki başka bir multide görmüşsünüzdür ama neyseee)
----
"Kalbime inecekti aşkım!"
Adrien yatakta duran bir yastığı alıp ona fırlattı.
"Ah özür dilerim!"
Marinette de haliyle savunma yapacaktı. Yastık savaşları devam ederken dışarıdan ayak sesleri geldi. İkisi de aniden durdular. O kadar sessizdi ki ayak seslerinin yavaşça uzaklaşışı duyuluyordu.
"Huh, kolay atlattık."
"Neyse, sonuç olarak süsleme yapmamız gerek!"
"Gerçekten sendeki bu yılbaşı sevgisini anlamıyorum Leydim."
"Bir kere yılbaşı benim için çok önemli çünkü yeni yıl demek yeni bir başlangıç demek. Yeni başlangıçlar, yeni hedefler, yeni mutluluklar demek. Ayrıca kutlama yapmak için herhangi bir fırsat kaçınılmazdır."
"Ay aman bi' de 200 kelimelik paragraf yazsaydın bununla ilgili."
"Ya sen benimle dalga mı geçiyorsun?!" dedi Marinette yanında duran yastığı ona fırlatmakla tehdit ederek.
"İyi iyi. Bir şey demedim."
"Diyemezsin zaten."
"O nasıl bir ego yemin ediyorum ya-"
"Adrien!"
Marinette'in üzerine atlayıp onu dövecek bakışlarından sonra Adrien ufak ufak geriledi.
Ama yalan mıydı yani? Her yerin süslenmesi, bir sürü eğlenceler olması ve onların bütün bunlardan mahrum kalması çok yanlış olmaz mıydı?
"Ee, nasıl süsleyeceksin madem?"
"Bizim evde zaten bir ağaç var. Ama yeterince süs yok. Bu yüzdeeenn..."
"Ah yine geliyor..."
"YILBAŞI ALIŞVERİŞİ YAPACAĞIZZZ!"
"Uff."
"UFF DEME BANA YAKARIM SENİ BAH."
"Valla senden korkmaya başladım."
"Ehehe korkma ne korkcan aşkım... Tabii ki yılbaşı ruhumla ilgili HERHANGİ bir yorum yapmadığın sürece korkmana GEREK YOK."
Sonuç olarak Marinette'i bu tantanadan uzak tutmak imkansızdı.
Birkaç gün sonra
"Gerçekten bütün bunlara ihtiyacımız var mı Leydim?"
"Cevabımı biliyor olman gerek."
"Evet. Peki."
Marinette reyondaki her süsü sepete koyduktan sonra kasaya gittiler.
"Hani yani zenginim falan Leydim ama bunlara da-"
"Benden korkman konusunda ne konuşmuştuk?"
"Tamam yorum yapmıyorum."
Ödemeyi bitirdiklerinde ve gereksiz derecede ağır olup Adrien'ın bir kolunun şehit olmasına sebep olan alışveriş çantasını -poşet değil çünkü poşet paralı- eve getirdiklerinde işin büyük bir çoğunluğu tamamdı.
"Harika. Şimdi tek ihtiyacımız olan 3 kilo tavuk, biraz domates ve pirinç."
"Öncelikle neden 3 kilo ve BÜTÜN BUNLARI KİM YİCEK?"
"Aaa doğru ya. Sana söylemedim. Eve tüm sınıfı davet ettim. Son senemiz sonuçta. Bundan sonra hiç görüşemeyebiliriz-"
"Ne yaptın ne yaptın?!"
"Ehehe..."
"Ah ahh Mari. Yaktın beni be."
"Ama haklı mıyım haklıyım yani. Belki de bir daha onları hiç göremeyiz!"
"Tamam kabul ediyorum. Ağacı süsleyelim o zaman bari."
Ve öylece ağacı süslediler.
Aslında Marinette gerçekten de haksız değildi. Lise bitiyordu. Herkes kendi yollarına ayrılacak, belki aralar açılacaktı. Kimisi avukatlık, kimisi sanat okuyacaktı. Belki çoğu Paris'te bile kalmayacaktı...
----
Sonraki bölüm final olacak ve tam 31 Aralık'ta çıkacak. Ama...acaba gerçekten final mi? Yoksa kahramanlarımızın maceraları devam edecek mi? Düşünün durun. Bu boş bölümde aslında çok önemli bir konuyu ele aldım. Anlayan anlamıştır... ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşüm (Ladynoir) ✔️
FanfictionÇoğu hikaye Marinette'in gözünden detaylı bir şekilde anlatılıyor. Bunun sebebi de çizgi filmde onun hayatına daha çok yer verilmesi. Ama Adrien'ın karakterinin tamamen Kara Kedi'yi yansıttığı bir hayal dünyasında akla kolaylıkla yazılacak fikirler...