BERHİV
Annemin gittiğinden emin olmak için arkama tekrar dönüp baktım ve gittiğine tatmin oldum. Evet Okyanus Koleji ve içindekiler, başlıyoruz.
Gördüğüm kişi benim okuldan atılmama neden olan sürtük İrem'den başkası değildi " Ona bu okulu zindan etmeyen ne olsun " diye geçirdim ve İrem'in (kırmızı kafanın) yanına yaklaştım ve kulağına fısıldadım :
- Ooo sürtük sen de mi burdaydın!?
Bunu bildiğim iyi oldu senle çok eğlenecegiz .İrem: Oo hoşgeldin canım bende seni bekliyordum .Ha bu arada dersini aldın mı almışa benziyorsun da .
- Ben ders almam veririm. SÜRTÜK!
Deyip bizi izleyen kalabalığı umursamadan arkamı dönerek ordan uzaklaştım.Okulun içine girdiğimde 9. sınıf olduğunu tahmin ettiğim bir öğrenciyi çevirerek müdürün odasının ne tarafta olduğunu sordum. Çocuğun tarif ettiği odanın önüne gelince hemen kapıyı tıklattım ve içerden gel komutunun gelmesini bekledim.
İçerden "Gel" komutu gelince yavaş adımlar ile kapıyı açıp odaya girdim. Odaya kısaca bir bakış attım ilkin odada müdürün masası, önünde de iki koltuk vardı ayrıca odada birkaç bitki saksıları ve bir de evrakların bulunduğu bir dolap mevcuttu.
Müdür Bey kendi koltuğunda oturmuştu karşısında da bu okuldan ve 12. sınıf olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk oturuyordu her neyse hemen söze başladım.
-Böldüğüm için özür dilerim , ben okulun yeni öğrencisi Berhiv Işık. Hangi sınıfta olduğumu öğrenmek için geldim.
-Hoşgeldin kızım Burak'ın burda olması iyi oldu, Burak evledım Berhiv seninle aynı sınıfta. Berhiv'e sınıfınıza kadar eşlik eder misin?
-Tabi hocam, olur.
-Tamam kızım gidebilirsiniz. Ha bu arada yeni okulunda sana başarılar dilerim.
Burak; sarışın, uzun boylu biriydi ve iyi birine benziyordu ama zaman bunu bize gösterecek bakalım ne olacak.
Sınıfın kapısına geldiğimizde kapıya baktığımda 12/D sınıfında olduğumu anladım. Burak ile beraber içeri girdik ve Burak bana " yeni sınıfına hoşgeldin " deyip arka sıralardan birine geçti ben de gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım ve bir sıranın boş olduğunu gördüm tam oraya yöneliyordum ki ayağıma takılan çelme ile yüz üstü yere kapaklandım. Burdan kalkınca bana o çelmeyi takanın ağzına sıçacağım kessindi, son düşüncelerim bunlar oldu ve zaten daha sonra her şey karardı....
_________________________________________
PELDA
Napıyodu bu çocuk böyle sanki uğraşıcak başka işim yokmuş gibi bide bu çocuğun zorbalığıylamı uğraşacaktım.
Çocuğa baktığımda uzun boylu renkli gözlü sert yapılı biriydi.
Tipine bakılırsa zengin ve egoistin tekiydi." Ne oluyor burda ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz beyfendi.
Bırakın şöförümü "diye bağırmaya başladım.Ama çocuk dinler mi hiç beni takmadı bile. Şoförün boğazını daha çok sıkmaya başladı.Napıcağımı bilmiyodum napabilirdim ki tekrar bağırmamla çocuk geri çekildi ve hiç bişey demeden arabasına binip okulun otoparkına girdi.
Ama girmeden önce şoförün kulağına bişey fısıldadığından emindim.
Şoförün yanına gittiğimde;" İyi misin Samet bu çocukta kimdi böyle ne istiyodu senden. "
Samet: Yok bişey Pelda Hanım serserinin biri işte yol vermedim diye boğazıma yapıştı.
"Birincisi Samet ben arbadayken böyle serserilerle sakın uğraşma. "
" İkincisi bidaha bana hanım deme sen benim arkadaşımsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç iki bir ...
Teen FictionBelki de tesadüfler birer mucizedir... İşte o an zaman durdu.Üçümüz de ne olduğunu anlamaya çalışarak bir birimize bakıyorduk.Ne yapacağımızı bilemez halde öylece duruyorduk. Ve üç iki bir ...