Berke " Belki bir annemiz olsaydı bu durumda olmazdık " dedi. Ve gözyaşlarıma hakim olamadım. Hayat bu kadar gaddar olmamalıydı. Berke üzülmeyi haketmiyor.
"Berke kesinlikle haklısın ama onlar ölmedi bak yarın bi gün karşımıza çıkıp biz geldik diyecekler. " diyebildim ancak.
Berke " Beni mi kandırıyosun sen ya, gelmiyecekler iste asla normal bir aile olamayacağız. Sanem de yarın bi gün bizi bırakacak. Kadın 30 yaşına geldi ve hala bekar. Biz ailecek bahtsızız anla artık. "
Berke' nin bunları dediği ne inanamıyorum. Ama oda haklı tabi.
- "Bak Berke bu konu burada kapansın. Ben anne ve babamızın öldüğüne inanmıyorum. Mümkün olamaz. Sanem teyze ye baksana bi gram bile üzülmüyo. Annem onun kardeşi, hiç mi değeri yoktu annemin onun gözünde."
" Dolunay, yeter hayatımız böyle ağlayarak ve üzülerek devam edecek. Çık artık odamdan. "
Cevap vermeden odasından çıktım ve kendi odama gittim. Berke' nin böyle yaşamaya alışması lazım. Biranda aklıma bir soru takıldı. Annem ile babam gerçekten öldüyse kim öldürmüştü ya da tarafik kazası falan mı. Belki nedenini bilirsem araştırma yapabilirim. Bu zamana kadar hiç nedenini bilmemem hataydı. Ama kalbim hep onlarin ölmediklerinden yana.
Sorularımın cevabı Sanem teyze de gizli. Bu yüzden Sanem teyzeyi odama cağirip konuşmaya başladım
" Annem ile babam nasıl öldüler? "
Cevabı çabucak vereceğini tahmin ediyodum ama yaklaşık 30 saniye kadar bekledik. Tam hadi diyecekken,
" Bak Dolunay annen ile baban çok iyi insanlardı, bir trafik kazası sonucu öldüler. Bende çok üzülüyorum ama ağlayınca elimize hiçbirsey geçmez" dedi endişeli bir ses tonuyla.
Bende " Sen hiç belli etmiyorsun, sanki hergün onlarla görüşüyor gibisin." Dedim
Yüzünün rengi soldu biraz.
" Dolunay saçmalama annenle baban şuan cennette tamam mı. Kapat konuyu, hadi üstünü değiştir." diyip dışarı çıktı.
Kesin bizden birşeyler saklıyor. Ama ben bunu çözücem. Kendim için olmasada Berke için annemle babamın geri gelmesi lazım .
Yine bir okul günü arka bahçeye Cem ile buluşmaya gittim. Ama Cem ortalikta yoktu. 'nerdesin sen' diye mesaj attim hemen. Cevap gelmeyince, okula gelmemiştir ve kesin uyuyodur diye düşündüm . Sınıfa gitmek için yürümeye başladım. Bir anda biri "Dolunayyyy... " diye bağırdı. İrkilmiştim . Arkamı döndüğümde 2 aydır okula gelmeyen Gözde yi gordum. O kadar sevinmiştim ki onu gördüğüme. " Çok değişmişsin sen kızım ya, çok özledim seni " dedi. Ve uzun bir süre boyunca sarıldık. Sınıfa birlikte yürürken. "Cem ile ayrıldınız mı ?" Diye sordu . Ben" yoo hayır, nedenki ?" Diye sorunca endişeli gözüküyordu. " Cemi tek başına okula yürürken gördümde. Hep birlikte yürürdünüz ya siz o yüzden korktum."Bende şuanda korkmaya başladim . Ve Cem'e mesaj attim. Yine cevap gelmedi. Küsmüş müydü bu bana ya. Ve işte Cem sınıfa girmiş bile. Cem' in yanına gidip "Niye benle konuşmuyorsun ki? " dedim.
" Üzgünüm ama babam seninle görüşmemi istemiyo, nedenini bilmiyorum."
" Cem sen ciddimisin, tabikide olmaz ben sensiz neyapıyım "
" Onu sen düşüncen artık, seninle ilişkimi kesmem lazım yoksa bu hayat benim için haram olabilir "
" Saçmalama Cem, bu aksam size gelip babanla konuşucam "
" Boyle birseyi sakın yapmaya kalkma" dedi ve hoca o anda sınıfa girdi.
Yerime oturdum, ve bu hocayı daha önce hiç gördüğümü sanmıyorum. Belli ki yeni gelmiş okula.
Kendini tanıtmaya başladı. İstanbula Antalya' dan geliyormuş. Yeni tarih ögretmenimiz olacakmıs. Adı Melek' miş falan filan. Ve sırada bizlerde kendimizi tanitmamizi istedi. Ilk olarak nedense beni seçti ve kendimi tanitmaya başladım.
" Adım Dolunay soyadım Aksoy " dedim
" Baban ve annen ne iş yapıyor" diye sordu, sanki biliyormuş gibisinden.
Bende herzamanki gibi babam doktor annemde öğretmen dedim. Tenefuste hocaya gerçeği anlatmayı planlıyordum.
" Ne ögretmeni? " diye sordu
Bende " Tarih " dedim. Çok şaşırmışa benziyordu.
Soylediklerimin hepsi doğruydu. Ama hiç görmemiştim işte. " Tamam teşekkür ederiz Dolunay " dedi ve haftaya devam ederiz diye dersi bitirdi. Sanki sırf benim hikayemi duymak için geldiydi taha buralara. Dersi bile 20 dakika erkenden bitirdi. Zil çalınca Melek hocanın yanına gittim ve nedense merak edip " Sizin çocuğunuz varmı ?" Diye sordum. Neden sordum hiçbir fikrim yok ama merak ettim işte. Kendimi Melek hocaya çok yakın hissediyordum. Onda bir gariplik vardı.
Bana " Çocuğum yok ama olmasini com isterdim, mesela senin gibi bir kızım olsa. Annen çok şanslı biri, değerini bil" dedi.
Okul sonunda bitti. Sıra geldi Cem mevzusuna. Ve Cem lerin evinin yoluna doğru yürümeye başladım. Ve sonunda vardım.
Kapıyı çaldım ve şansıma Hakan amca çıktı. Beni gördüğüne belli ki mutlu değildi. " Ne vardı canım " dedi. Bende " Cem'i görmem lazım " dedim.
"Dolunay artık Cem ile görüşmeni istemiyorum. Lütfen anlayışlı ol . "
" Hakan amca peki niye ben Cemi seviyorum"
" Sizler yasak bir aşk yaşıyordunuz, ama artık bitti sende hayatına devam et bizde edelim. Herkes artık kendi yoluna gitsin. Evine istiyosan şoförüm bırakabilir. Zahmet etmişsin buraya kadar. Git artık. "
Çok sinirlenmiştim cidden.
" Cidden çok kibarsiniz var ya , yok istemez saolun, neden böyle yaptığınızı bilmiyorum ama yakın zamandq ögrenicem. diyip gittim. Gözümden istemsizce akan gözyaşlarını hissedebiliyordum. Eve yürüyerek gitmek zorunda kalmıştım ve bütün yol boyunca ağladım. Eve girince Sanem Teyze yoktu, rahatlamıştım. Doğruca odama çekilip yatağıma uzandım. Acaba yasak aşk derken ne demek istemişti. Bu iş te garip şeyler oluyo ama mantıklı hic birşey gelmiyo aklıma. Biranda telefonum çalmaya başlamıştı. Rehberimde bulunmayan bir numara arıyordu. Bende belki Cem dir diye açtım.
" Merhaba Dolunay ben Melek hocan. Nasılsın."
Hemen gözümdeki yaşları silip " Merhaba Melek hocam, iyiyim siz Nasılsınız "dedim.
" Bende iyiyim canım, bundan sonra senin rehber öğretmenin olacağım üniversite icin birlikte çalışacağız. Tabi sende istiyorsan? "
" Tabiki de hocam çok isterim. "
" Tamam o zaman yarın okulda konuşuruz bu konuyu. Numarami kaydetmeyi unutma bundan sonra seni her akşam arayacağım. Iyi akşamlar Dolunay'cım "
Ben daha iyi aksamlar bile diyemede telefonu kapadı. Bence çok iyi bir öğretmen ama bana bu kadar cok yakin olmasina doğru dürüst bir anlam veremiyorum. Neden direk benim rehber öğretmenim olmak istedi ki...
2 dakika sonra kapı çaldı. Gelen Berke idi. Çok şükür güler yüzlüydü.
Selam verip odasına çekildi. Bende onun odasına gidip bugün Melek hoca ile ilgili olan kısmı anlattım.
Oda " Yok artık sanki annemiz " diye cevap verdi. Tamamen ağzına geldiğini söylemişti yoksa kolay kolay anne kelimesini cümle içinde kullanmaz.
Melek hoca okula yeni gelmişti ve bana, ona o kadar ısınmamamı söyledi. Çünkü yeni geldiğine göre heran gidebilir. Kötü bi hareket yaparsa durumu vahim. Cem ile olan kısımların da özetini geçtim. Hakan amca ya okadar sinirlenmistim ki. Neden görüşmemizi istemiyo ki . Nedenini acayip çok merak ediyorum.
Birdenbire kapı çaldı. Açtığımızda Sanem Teyze ve yanında bir adam vardı. Galiba düşündüğüm şey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişte Kalmış
AdventureBir kan davası yüzünden saklanmış bi sırrın parçası olmak istermiydiniz? Geçmişinizi bilmek sizinde hakkiniz değil mi ? YA DA Bosverin GEÇMİŞTE KALSIN ...