Arya

233 17 4
                                    

Etraf zifiri karanlıktı.

Ayın heybetli gövdesi bile cesaret edemiyordu ortasında hareketsizce dikildiğim ıssız sokağı aydınlatmaya. Her zamanki gibi ifadesizdi yüzüm. Birkaç saniye önce, bütün benliğimi sarmalayan şüpheyle yürümeyi kesmiştim.

Sessizliği dinliyordum.

Hızla atan kalbime aldırış etmeden, dinlemeye devam ettim. İç güdülerimin beni yanıltmış olduğu düşüncesiyle, kaşlarımı çattım.

Tuttuğum nefesimi tedirgince serbest bıraktım ve yürümeye devam ettim. Topuklu çizmelerim, asfaltla her buluştugunda, ritmik bir melodiyi andıran çınlamalar yaratıyordu.

Bir anda, sessizliği adeta yararak geçip, bana ulaşan fısıltı beni yerime çiviledi.

Adım ahenkle dudaklarından döküldüğünde, nefesinin soğuk havada bıraktığı lekeyi görür gibi oldum.

- Arya...

Içimi bu sefer endişe kapladı.

Ani bir hareketle arkamı döndüm.

Kimse yoktu.

Birinin arkamdan süzülerek geçtiği düşüncesiyle ürpererek tekrar döndüm arkamı.

Yine karşımda yoktun.

Boş sokakta, adım sesleri yeniden yankılanmaya başladı. Karanlık, gözlerimin en kaba hatları bile görmesine müsaade etmiyordu. Sadece, uzaktan minicik kalmış sokak lambasını görebiliyordum; karanlık adeta içine çekiyordu loş ışığını.

Adım sesleri bana yaklaştıkça yükseldi. Yükseldikçe hızlandı kalp atışlarım.

Tam arkamdan geliyordu adım sesleri, ama ne faydası vardı ki arkamı dönmenin varlığını her iki şekilde göremeyecekken? Etrafına yaydığı loş ışıkla adeta varlığını gizlemeye çalışan uzaktaki sokak lambasına baktım tekrardan. Gözlerimi ona sabitledim ancak vücudum tekrar hareketsizleşmişti. Her ne kadar koşup gitmek, sokak lambasının güçsüz ışığına sığınmak istesem de olduğum yerde kaldım. Aklımın en ücra köşelerinden bir düşünce açığa çıkmıştı.

Kalmak istedim.

Kalıp karanlıkla bir olmak, benliğimi kaybederken seni bulmak istedim.

Böylece gözlerimi kapadım ve bu sefer, kendi yarattığım karanlıkta, kaybolmayı beklerken, adımlarının yankısına karışan kalp atışlarımın senfonisini dinledim.

Adımların hemen arkamda durdu. Ellerinden biri ağzımı, diğeri ise gövdemi kavrayarak, beni karanlığın daha da derinliklerine çekmeye başlayınca direnmedim. Hafifçe araladığım göz kapaklarım sayesinde, minik sokak lambamın gittikçe daha da küçülmesini, ve en sonunda da onun da, aynı benim gibi karanlığa karışmasını izledim.

Veee bakalım neler olacak? Kim bu karanlıkta saklanan? ;)

Yorum ve Vote'lerinizi bekliyorum!

AryaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin