Multimedia Kadim Ejderha
Annem ve Amy ile beraber içeri girdik. Kapıda bizi bir bayan karşıladı.
"Merhaba Alice ve gençler. Ben bu akademinin müdürü Emily. Buyrun odama geçelim."
Annem kafasını sallayarak onayladı. Bizde etrafımıza bakarak ilerlemeye devam ediyorduk. Kimileri ağaçların altında kitap okuyup sohbet ediyor kimileri ise ellerinden elementleri çıkararak birbirleri ile dövüşüyordu. Galiba bu onların antremanları. Nedense burayı hemen benimsemiş gibi hissediyordum. Herkesin gözü bizim üstümüzdeydi. Ben pek bu tarz şeyleri takmasamda Amy baya utanmış görünüyordu. Onun bu haline gülüp kafamı sağa çevirmemle gülüşümün yüzümde donması bir oldu. Sabah bana çarpan duvar tam karşımdaydı. Bide sırıtıp göz kırpmaz mı? Sinirlenip önüme döndüm ve annemleri takip etmeye devam ettim.
Binanın içine girip müdürenin odasına girdik.
"Evet kızlar gelim bakalım önce elementleriniz neler onu öğrenelim."
Amy hemen müdürenin yanına geçti. Çok heyecanlıydı. Yüzünden belli oluyordu.
"Evet tatlım adın neydi öncelikle?"
"Amy efendim."
"Tamam tatlım şimdi eline ufak bir kesik açıp kanı kürenin üzerine damlatacağız. O bize hangi elemente sahip olduğunu göstericek."
Bu işlemler yapılırken bizde heyecanla küreye bakıyorduk. Bir kaç dakika sonra toprak ve bitki resimleri gördük.
"Tatlım elementin toprak. Doğayla iç içe bir element. Tebrik ederim."
Amy mutlulukla "Teşekkürler efendim." dedi ve yan tarafıma geçti.
"Evet tatlım sıra sende öncelikle adın lütfen?"
"Tiffany"
"Gel bakalım Tiffany."
Yanına gittim ve elime kesik açmasına izin verdim. Kesik açılırken yüzümü buruşturdum. Ne kadar küçük bir kesik de olsa hatırı sayılır bir acısı vardı. Elimdeki kanı küreye damlattım ve beklemeye başladık. Amy'nin kinden daha uzun bir süre bekledik ve değişik şekiller ortaya çıkmaya başladı. Ortada bir ejderha etrafında dört element ve mor parıltılı vardı. Hepimiz değişik bir şekilde müdüreye bakıyorduk ki onda da şok olmuş bi surat ifadesi vardı. O sırada mırıldanarak
"Sen beklenensin." Dedi.
Amy ve ben bi anlam veremezken annem anladığını belirten bir surat ifadesine büründü. Ardından müdüre konuşmaya başladı.
"Sen kehanette bahsedilen kişisin. Dört elemente de sahipsin aynı zamanda büyü gücüne de. Kadim ejderhaya bağlı olduğunu da unutmamak gerek."
Ben hala anlam veremezken annemin yolda anlattıkları aklıma düştü. Müdüre konuşmaya devam etti.
"Bundan şimdilik kimseye bahsetme istersen. Dostumuz bulunduğu kadar okulda düşmanlarımız da var. Sen bu dünya için önemlisin."
Kafamı anladığımı belirterek salladım.
"Şimdilik elementini soran olursa ateş demeni istiyorum. Büyük ihtimalle baskın elementin ateştir zaten. Bunda kadim ejderhaya bağlı olman da etkili. Evet kızlar ders programlarınız bunlar. Aynı sınıflardasınız. En güçlülerin olduğu sınıfta. Amy sende en güçlü element sahiplerinden birisin bunu kürenin elementini gösterme süresinden anlıyoruz. Şimdi Alice'e veda edin ve beni takip edin. İlk yurt odanızı ardından sınıfınızı göstericem."
Anneme veda ettim ve müdüreyi takip etmeye başladık. Bir odanın önünde durunca bize anahtarlar verdi ve
"Burası sizin odanız iki arkadaşınız daha var şu an dersteler. Aynı sınıftasınız, teneffüste tanışırsınız. İsimleri Destiny ve Grace. Hadi şimdi sınıfınıza gidelim he unutmadan bavullarınızı bırakın."
Bavulları bırakıp müdüreyi takip etmeye devam ettik. Bir sınıfın önüne geldik ve müdüre içeri girdi tabi peşinden bizde. İçeride öğretmen yoktu. Müdüre içeri girince sesler sustu ve müdüre konuşmaya başladı.
"Merhaba çocuklar. Bugün akademiye iki yeni öğrencimiz geldi ve bu sınıftalar. Tiffany ve Amy. Yeni sınıf arkadaşlarınız. Okulu tanıtmada yardımcı olacağınızı umuyorum. Kızlar arkadaşlarınızdan bir hafta geç derse başladığınız için pek kaybınız yok eksiklerinizi kısa sürede giderin. İyi dersler çocuklar."
"Saolun profesör."
Amy ile beraber boş bir sıraya hemen oturduk ve etrafımız birden çevrelendi.
"Merhaba ben Destiny. Aynı zamanda oda arkadaşınız."
Yanındaki kızı göstererek
"Bu da Grace. Diğer oda arkadaşımız."
Amy "Memnun olduk. Ben Amy arkadaşım da Tiffany." derken ensemde bi ürperme hissettim. Arkamı döndüğümde o duvar gibi çocukla burun buruna geldik. Gözlerimi pörtletip hemen kendimi geri çektim. O da konuşmaya başladı.
"Merhaba güzellik ben Luke. Daha önce kötü bir şekilde karşılaştık. Onu unutup yeniden tanışabilir miyiz?" dedi.
Bende kafamı sallayarak onayladım ve "Tiffany bende" dedim.
"Elementin ne?"
"Ateş seninki?"
"Benimki de ateş güzellik. Neyse ben sırama geçiyorum. Görüşürüz."
"Görüşürüz." Dedim ve önüme dönmemle tüm sınıfın bakışlarının üstümde olduğunu hissettim ve kızardım.
Destiny hemen "Sen demin soğuk nevale Luke ile mi konuştun biz mi yanlış gördük?" Diye sordu.
"Soğuk nevale mi?" Diyerek bi tepki verdim.
"Tabi soğuk nevale. Hiç kimseyle konuşmaz. En yakın arkadaşı Karl dışında. Peşinde bir sürü kız dolanır ve şu ana kadar hiç biriyle konuştuğunu görmedik. Ancak senle kendisi geldi konuştu." Diyince iyice kızardım.
"Bilmiyorum bi fikrim yok." Dedim.
O sırada içeri biri girdi ve herkes sıralarına geçti.
"Evet çocuklar ben Profesör David. Bu sizlerle ilk dersimiz. Dersimiz güç dersi. İçinizdeki enerjiyi ortaya çıkarmaya çalışıcaz. Bunun içinde herhangi bir sorun olursa diye bahçeye çıkıyoruz. Elementlerinizle daha iç içe olduğunuz yere. Hiç bir eşya almanıza gerek yok haydi bahçeye."
Diyerek önden ilerledi. Bizlerde peşinden. Evet ilk dersime başlıyorum. Hadi bakalım. Umarım bu akademide eğlenceli şeyler yaşarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementler Akademisi
FantasyO beklenendi Kötülüğü dünyadan soyutlayacak kişiydi Kadim ejderhaya bağlıydı O dört elemente sahip tek kişiydi Tiffany ve en yakın arkadaşı Amy 'nin Elementler Akademisine başlarken ki tek düşünceleri eğlenmekti. Ancak onları bekleyen şey dos...