"Biz eskiden ne güzeldik "
Milliden
Gene kötü bir gündü zaten hayatıma "wolfhard" geldiğinden beri düzenim bozulmuştu artık eskisi gibi değildik çok kötüydü sanki aramız
hergün onun bana ne yapacağını düşünerek yaşamaktan bıktım sen kimsin
Neyse üstümü giyindim onu görmeyi hiç istemiyordum
Okula vardım o ve gerizekalı gurubuyla karşılaştım finn yanıma geldi
Finn : oo bayan bobby brown teşrif etmişler
Mills : siktir git belanımı arıyorsun oğlum sen anan seni doğururken ters mi düşürdü??? sana sik-tir gitt diyorum !!!
diyip ağzına çarptım bi tane
Mills : bu da günaydın öpücüğün wolfhard bir daha bana bulaşırsan bu son öpücüğün olucak çünkü seni öldürücem
Tabi finn boş durur mu çekti saçımı piç
Finn : orda dur bakalım sen fazla oluyorsun çok şımarmışsın sen senin bi havanı söndürelim
Lanet olsun ki canımı nasıl yakacağını biliyor biç bir yerim saçım kadar çok acımaz
Mills : bence kimi götü havaya kalkmış belli o havayı pısss diye söndürürler dedim kıçına tekmeyi basmıştım
Sonra zil çaldı bana arkadan bağıra bildi sadece
" seni diğer tenefüs spor salonunda bekliyorum gelmezsen kötü şeyler olur "
Neyse sınıfıma geçmek için koridordan geçerken herkes bana korkar tavırla yaklaşıyordu bu okuldaki en kötü erkek finn en kötü kızda bendim aslında değilim diye düşünüyorum finn beni bozdu arkadaşlarım bana onun yüzünden sırt çevirdi Annem de yoktu ben doğarken ölmüş babamda ben öldürmüş gibi bana düşmanıymış gibi bakıyor ablamı çok seviyor ama beni ablamda sevmedi beni sevenler zaten ya öldü yada sırt çevirdiler ablam ve babam beni üvey evlat gibi hiç sevmediler ben şu yaşıma kadar gelmişim bana hala sen öldürdün annenin katili sensin diyordu ben anlıyacağınız tek başıma kaldım sadece ben ve kendim bunları düşünürken 1 . Derse girmedim sanki girsem çok sevinecekler gibi neyse boş bir sınıf buldum ve kulaklığımı takıp müzik dinledim gözyaşlarımı bıraktım artık dersin bittmesine 25 dakkika kalmıştı bi anda kapı açıldı ve finn geldi
Finn : ne o bizim ezik prenses ağlıyormu
Mills : seninle gerçekten uğraşamam
Finn : tamam seninle samimi konuşçam niye burdasın
Mills : seni neden ilgilendiriyor
Finn : gerçekten iyi niyetle bu sefer ( finn bu sefer gerçekten samimiydi )
Mills : derse girmek istemedim
Finn : arkadaşlarınla tenefüste dertleşirdin niye şimdi
Mills : benim arkadaşlarım yok ki artık sen benimle uğraşmaya başladın onlar bana bir daha hiç barışmamak adına sırt çevirdiler
Finn : peki ağlama sebebin neydi eğer bensem kafana takma
Finn sanki eski samimi sevdiğim çocuk gibi konuşuyordu ama aldanmamam gerek ama genede söyleyecektim
Mills : herşey sadece sen değilsin anneme abime ağlıyorum bana sırtını çeviren herkese
Finn : nasıl yani
Mills : ben sevdiğim
abimi kaybetim onu çok seviyordum annem beni doğururken ölmüş babamla ablam bana üvey evlat muamelesi yapıyor beni hiç sevmiyorlar bide hergün gelip senin bana yaptıkların derken
biliyormusun ben annemin kokusunu duyup hiç iç çekerek uyumadım hiç annem o senin çektiğin saçı taramadı örmedi nasıl bebekler annesinin olduğunu hisseder bende olmadığını hissettiğim için hep ağlardım babamda bana hiç bakmadı ağladığım zaman tokatlardı beni sanki ben onun hiç kızı değilmişim gibi şimdi de öyle tek bir istediğini yapmayım beni ölesiye döver ablamın ayak işlerini yaptırır bana ders çalıştırmadı benide sanırsam yakıda okuldan alacak
gözyaşlarım artık bardaktan dökülen su gibi akmaya başları gözyaşlarımı silerken bana bi mendil uzattı sonra yaklaştı ve kulağıma "sarılmak istermisin " dedi kafamı olumlu salladım
"ama kimseye söylemek yok karizma gider sonra ama düşündümde giderse gittsin seninle birgün tıpkı eskilerdeki gibi kalalım "
Bu cümleyi çok sevmiştim
Çocukken aileleri tanıştırmamıştık zaten tanıtacak bi ailem yok nick harici finnin ailesinden kimseyi bilmiyorum biz finnle birbirimizi iyi tanıyorduk
