four

632 91 9
                                    

Ağustos, 2012

"Tamam Yeeun Teyze, ne zaman ihtiyacınız olursa buradayız biz, çekinmeyin arayın lütfen."

Sıkıntılı bir nefesle telefonu kapattığımda mutfaktaki masanın önünde merakla beni bekleyen annemin yan tarafındaki sandalyeye de ben oturdum.

"Ne dedi oğlum, ne olmuş?"

Yeeun Teyze Taehyung'un annesiydi. Taehyung dün gece attığım mesajları görmemişti ve gün içindeki tüm aramalarım yanıtsız kalmıştı. İlk başlarda görmediğini düşünsem de saat ilerledikçe endişelenmeye başlamıştım ve anneme de danışarak annesini aramıştım.

Telefonu çatlamış sesiyle annesi açtığında korkmuştum, bir gün de olsa aklımda zaten saçma sapan ihtimaller dolanıyorken böyle bir şeyle karşılaşmam anlık olarak korkmama neden olmuştu. Taehyung'un büyükannesini kaybettiklerini söylemişti. Taehyung için önemini biliyordum, çocukluğunun büyük kısmını büyük annesiyle geçirmişti ve yaşadığı kayıptan dolayı da telefonlarıma cevap vermemesi normaldi. Endişeleniyordum çünkü annesinin dediğine göre saatlerdir odasından çıkmamıştı ve hemen hemen şu bir senede sevgilimi tanıyorsam her şeye kafayı takmadığını ancak üzüldüğünde tam üzüldüğünü biliyordum. Olanları kısaca anneme anlattığımda bir süre sessiz kalmış daha sonra Taehyung'a destek olmam gerektiği hakkında bir şeyler söylemişti. Ben de yanında olmak istiyordum ancak böyle bir anda ne tepki verebileceğini bilmiyordum. Yalnız kalmak isteyebilirdi, yanında bulunmamı istemeyebilirdi. Ne yapacağımı bilemez bir halde annemin omzuna yasladım başımı, ondan gelecek şeylerin işe yarayacağına emindim.

"Oğlum," dedi saçlarımı okşayarak.

"Taehyung şu an zor bir dönemden geçiyor biliyorum, bana sorarsan eğer şu an yanında olmalısın. Sığınacak bir yerin olduğunu bilmek her zaman iyidir." dedi.

Duvardaki saate baktığımda dokuza yaklaştığını gördüm, hava çoktan kararmıştı. Gelen ani kararla ayağa kalktığımda annemin yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Ben annesiyle konuşurum, siz rahat olun." dedi ceketimi giymeye çalıştığım sırada.

On dakikalık bir yürüyüşün ardından iki katlı evlerinin önüne geldiğimde kapıyı çalmak yerine arka bahçeye dolanarak Taehyung'un ilk katta olan odasının önüne geldim. Yerden aldığım küçük taşları camına attıktan sonra beklemeye başladım.

Birkaç kez yaptığımız bu yönteme artık çoktan alışmıştım, tek yapması gereken pencereyi açmaktı. Bir süre sonra kızarmış gözleriyle pencerenin önünde belirdiğinde ellerimin titrediğini hissettim. Tamamen dağılmış görünüyordu, onu ilk defa bu kadar kötü görmüştüm ve gördüğüm anda vücudumun sıkıştığını, birinin elini boğazıma bastırdığını hissettim.

Gelişimi beklemiyor olacak ki anlamayan gözlerle beni süzdüğünde hızla biraz yüksekte olan penceresine tırmanıp onun da yardımıyla odasına adım attım. Ayakkabılarımı çıkartır çıkartmaz önümde duran bedene sımsıkı sarıldığımda sırtıma dolanan kollarla canının ne kadar çok yandığını anladım.

Öyle sıkı sıkı sarıldı ki bana, kolları arasında eriyip gideceğim sandım. Kesik hıçkırıkları ve sessiz gözyaşlarıyla bir süre yüzünü boynuma gömüp çıkmadı. İkimizi de yatağa götürdüğümde bacaklarım arasına girip iyice kayboldu, yüzü hala boynumda saklıydı. Durulması için biraz zaman tanıdım, zor olduğunu anlayabiliyordum az çok. Saçlarını okşadıktan sonra sırtındaki ellerimi yüzüne yerleştirip kaldırmaya çalıştım.

"Taehyung, bak bana hadi güzelim."

Küçük bir iki hıçkırık, ses yok.

"Sevgilim kaldır yüzünü, ben buradayım."

Bir süre sonra başını gömdüğü yerden kaldırdı, kan çanağına dönmüş gözleri ile yüzümü inceledikten sonra dudaklarından kırık bir şekilde ismim düştü.

"Jimin.."

"Buradayım." dedim hızla.

Yanında olduğumu bilmesini istiyordum; tek başına ağlamayacağını, gerekirse onunla birlikte benim de gözyaşı akıtacağımı bilsin istiyordum. Yalnız olmadığını, kollarımın her zaman onun için açık olacağının farkına varması gerekiyordu.

Usulca yaklaşıp gözlerini öptüm hafif hafif. Yanaklarını, saçlarını, dudak kenarlarını öptüm. Dizlerime uzandı sonra, ağlaması durmuştu ancak hislerinin yoğunluğu değişmemişti. Nefes alışverişleri ağırlaşmış, odada yalnızca soluklarımızın sesi duyulur olmuştu.

"Teşekkür ederim." dedi sonra, kırılmış bir sesle.

"Sana sığınmama izin verdiğin için teşekkür ederim Jimin."

"Her zaman yanında olacağım." dedim tereddütsüz bir şekilde.

Verilen sözlerin geri dönüşü olmadığını biliyordum, söylediğim şeylerin ağırlığı somut olarak bile hissedilirken bunu ona teklemeden söylemem bile ona olan hislerimin kuvvetini belli ediyordu aslında.

Küçük bir hoşlantı ile başlayan hikayemiz giderek büyüyordu, geçen her günde biraz daha kapılıyordum ona. Bacaklarıma dökülen saçlarını okşadım biraz, birkaç şarkı mırıldandım. Hemen hemen yarım saat içinde uykuya daldı yorgun bir şekilde. Yavaşça dizlerimden kaldırıp yatağa düzgün yatırdığım sırada annesi sessiz olmaya özen göstererek kapıyı açtı. Bakışları benim burada olduğumu bildiğini söylüyordu, dışarı çağırdığını anlayınca Taehyung'un üstüne ince pikeyi örtüp koridora adımladım. Gözlerinde şefkat dolu bir bakışla bakıyordu bana annesi.

"Oğlumun yanında olduğun için teşekkürler Jimin, iyi ki varsın." dedi dudağındaki hafif tebessümle.

Kısa bir sarılmanın ardından eve gitmem gerektiği hakkında birkaç şey söyleyeceğim sırada omzumu okşadı.

"Annenle konuştum, bu gece burada kalabilirsin. Taehyung'un yanında yatar mısın yoksa diğer odaya ayrı yatak açayım mı?"

"Taehyung'un yatağı yeterince büyük aslında, zahmet etmeyin lütfen." Hafif bir utangaçlıkla kurduğum cümleye karşı saçlarımı karıştırdı.

"Tae'nin dolabından giyecek bir şeyler al o zaman, rahat et lütfen."

Teşekkür ettikten sonra kısa bir iyi gecelerle vedalaşıp odaya tekrar girdim. Yüzündeki durgun masumlukla uyuyan sevgilimin yanına adımlayıp küçük bir öpücük bıraktım alnına. Üstümü değiştirip yanına sokulduğumda uyandırmamaya özen göstererek kollarımı sardım küçülmüş bedenine. Hissettiği bedenimin sıcaklığıyla başını göğsüme bıraktı hafifçe, nefeslerim saçlarına değerken minik birkaç öpücükten sonra gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

°
selammmm kısaydı biliyorum, üzgünüm :(( bu bölüm birazcık üzmüştü beni yazarken, aklımda bu ikisinin yeri çok özel çünkü 🥺 umarım beğenmişsinizdir, okuduğunuz için teşekkür ederim🥺💘💞

like we're still 16 ❦ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin