Evrenin sonsuz boşluğunda evren kendi içine doğru bükülüyor...
Parlak yıldızların karnlık gölgesinde...
Orada tek bir ışık görünüyor. Evrenin boşluğunu içine çektikçe büyüyor ve parıltısı artıyor. Doruğa ulaştığında... Sessiz çığlığı yıldızları titretiyor. Son bir ses boşlukta kayboluyor.Ne olduğu anlaşılmıyor bile. Bir asteroid yüzeyine hızla iniş yapıyor ve devasa asteroidi sarsıyor. İki yetişkin insan boyutunda ancak insandan ufak farkları olan bir formda ışığı hafifleyip sönerken gözlerini açıp uzaklara baktı.
Uzaktan bir meteor yaklaşıyordu. Yapabileceği pekte birşey yoktu. Ellerini ovuşturdu dört gözünü birden açtı her iki kolunun da tam ortasından ayrılan kolları ve dört eli ile hazırlandı ve beklemeye başladı. Meteor yaklaştı ve sonunda hızla çarptı. Elleri ile meteoru kavrarken ellerindek deri yüzüldü ve saydam kemiklerinin içerisinden derisinin altı dahi görünüyordu. Meteorun gücüne dayanamadı ve kendini bıraktı. Bir ses duyuldu...
Derin bir uykuya dalmıştı bu çok belliydi bir gezegen yüzeyinde üzerini yosunlar kaplamış ve iyileşmişti. Bir orman kenarındaydı kollarını yavaşça kaldırdı. Kollarındaki yosunları temizledi. Tam ayağa kalkacaktı ki...
Çalıların içerisinden bir ses geldi. Ardından bir kol göründü birtane daha ve birtane daha toplam altı tane. Çalıların arasından korkak adımlarla yaklaştı ve sordu "Adın nedir?" Cavabı biraz düşndü ve peltek bir konuşmayla " Moonna " cevabını verdi ya seninki dedi sert bir ses tonu ile adının Coral olduğunu söyledi kızıl bir tenrengi kırmızı ve dalgalı bir saçı vardı. Üzerinde deniz yosunlar ve kabuklarından yapılmış bir kıyafet vardı. Moonna'nın parıltılı eteğinde beline dahi ulaşan yırtıklar vardı. Coral ona mavi mercanlar ve deniz kabuklarından bir kıyafet yaptı. Moonna üstünü çıkardı ve hiç beğenmesede Coral'ın yaptığı açık saçık elbiseyi giydi. Coral beğendiğini düşünüp hafifçe tebessüm etti. Hafif bir ses duyuldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ AYTAŞI |Işığın Parıltısı|
FantasyRuhunu bulmaya çalışan bir AYTAŞI'nın hikayesi...