Moonna uzaktan gelen sesleri duydu ve Coral'a bu seslerin nereden geldiğini sordu. Coral uzun süredir burada yaşadığı için sesin nereden geldiğini biliyordu. Moonna'ya kendini takip etmesini söyledi. Büyük çorak bir araziye gelmişlerdi. Bacak boyundaki büyük kulaklı soluk renkli bu zevksiz yaratıklara ZİGNEG deniyordu kendi aralarında bir dilleri vardı. Sürekli olarak bir tapınağa küp şeklindeki o garip şeyleri götürüyorlardı. Moonna tapınağı merak etmişti içeri girmek için bir adım attı. Zignegler tepki göstermedi ancak Coral korkmuştu. Moonna içeri doğru yürüdü ancak Coral geride kaldı. Moonna bir süre karanlıkta yürüdükten sonra bir parıltı gördü. Moonna parıltıya doğru ilerledi. Karşısına büyük bir havuz çıktı. Zignegler küpleri havuzun içine bırakıyor küpler açılıyor ve yeni bir zigneg doğuyordu. Moonna merakını gidermek için tapınakta dolaşmaya başladı. Bu tapınak zigneglere ait durmuyordu. Farklı bir ırka ait olduğu belliydi.
Zignegler sadece bu kurak arazideki tek su kaynağından yararlanıyordu. Moonna tapınakta bir süre dolaştıktan sonra tapınakta bir kaç duvar resmi ve bir sunak buldu. Duvar resimlerinde evrenin bükülmesi ile ilgili şeyler vardı. Sunağın üzerinde de açılmaması için lanetlenmiş bir defter ve yırtılmış ayrıca buruşturulmuş bir kağıt parçası vardı ancak yazılar farklı bir dilde olduğundan Moonna okuyamıyordu. Moonna tapınağın içinden gelen garip seslerden dolayı ürküp dışarı çıktı.
Moonna yanına defterler ve kağıdı da almayı unutmadı. Dışarı çıktığında Coral hemen atıldı. İçeride neler olduğunu sordu. Moonna kitap ve defteri gösterdi. Coral bu dili daha önce gördüğünü ancak hatırlamadığını söyledi. Coral uzun süredir bu gezegende yaşadığına emin olduğunu ancak geçmişini hatırlamadığını da söyledi. Moonna'nın içini merak sardı. Ancak Coral korku içindeydi. Coral'ın gözlerinin önünden geçmişinden birşeyler geçti. Korkusundan gözü döndü ve sayıklamaya başladı. "O geliyor. Kaçın" , "Bırak beni , halkımı...". Moonna Coral'ı sakinleştirmeye çalıştı ama işe yaramadı. Coral gözlerini kocaman açıldı. Coral bayılır gibi oldu. Moonna Coral'ı sırtladı. Ardından Coral kalın bir ses tonu ile garip birşeyler söyledi.
Zigneglerin hepsi kulaklarını dikti gözlerini açtı ve Moonna'ya doğru baktı ve yeniden garip birşeyler söyleyip Moonna'ya doğru koşmaya başladılar. Moonna boylarına bakıp küçümsedi. Zignegler gözlerini pörtletti ve "Zigengien Zigengien Zigengien" diye bağırdılar. Öyle bir sesle bağırdılar ki bilinen 12 büyük boyut sarsıldı.(Saysı sayılamayacak kadar boyut var ama en büyük ve en çok bilinen 12 boyut var) Zigneglerin belli kesimleri birleşti ve altı tane dev zigneg canavarı ortaya çıktı. Her birinini boyutu Moonna'nın beş katıydı. Moonna sırtında Coral olduğundan iyi savaşamayacağını biliyordu. Bu yüzden çareyi kaçmakta buldu. Moonna ormanın içine girdi ve gözlerden uzaklaştı.
Coral'ı bir taşın üstüne yatırdı. Uyanması için onu dürttü ancak hiç bir işe yaramadı. Moonna zigneg seslerini duydu. Coral'ı kaldırmaya çalıştı ama Coral o taşı bırakmıyordu. Bu nedenle Moonna yakındaki bir çalıya saklanmak zorunda kaldı. Zigneg devi geldi etrafına bakındı ve yavaşça Coral'a yaklaştı. Zigneg canavarı Coral'ın kulağına birşeyler fısıldadı ve onu sırtlayıp götürdü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ AYTAŞI |Işığın Parıltısı|
FantasiaRuhunu bulmaya çalışan bir AYTAŞI'nın hikayesi...