2

4 1 0
                                    

Huzur,yorulduktan sonra başka şeyler başarmanın verdiği histir.Sadece gerçekten bir şeyler başaran insanlar bu hissi tadabilir.

Siz huzuru bulmayı başardınız mı?

Kütüphaneye geleli yaklaşık 2 saat oluyordu.2 saat aralıksız yarın ki Biyoloji sınavına çalışıyordum.Biyoloji de aşırı iyiyim diyemem.Ama bir şeyler başarmak için uğraşıyorum.

Telefonum titrediğinde,bir mesaj geldiğini anladım.Kimden geldiğine bakmak için telefonu elime aldım.

"Park Jimin?"

Şaşırarak telefon ekranına baktım.Okulun playboy çocuğu bana mesaj atmıştı.Ne hikaye ama..Ansızın okuldaki serseri size mesaj atıyor.Hikayenin devamını tahmin etmek pek de zor değil..

Jimin'in attığı mesajda "Buluşmamız lazım" yazıyordu.Ona "Neden?" Diyerek cevap verdim.Jimin genellikle benimle uğraşmayan birisiydi.Çok fazla muhattap olmazdı benimle.Pek de umrumda değildi..

Yaklaşık 2 dakika sonra "Gerekli işte. Lafı dolandırma. Saat 16'da söylediğim yerde ol." Mesajı gelmişti.Bıkkınlıkla bir nefes verip telefonu masanın üstüne koydum.Biyoloji sınavına çalışmam gerekmiyormuş gibi birde Jimin çıkmıştı..

Eşyalarımı çantaya koyup ayağa kalktım.Kütüphaneden çıkıp eve gittim.Eve geldiğimde kendime yemek için bir kaç şey hazırladım.Televizyonu açıp,bir film koydum ve filmi izlemeye başladım.Filmin sonlarına doğru zil çaldı.Filmi kapatıp,yemek tabaklarını mutfağa götürdüm.Kapıyı açtım.

"Baba!"

Şaşkınlıkla bağırarak karşımda duran adama baktım.Babam..Sanırım burda bir işi vardı.Çünkü işi düşmediğinde beni ne arar ne de sorardı.

"Senin ne işin var burda?"

Babama yönelttiğim soru karşılığında babam kısa süreliğine bana baktı.

"Burda bir işim var.Onun için geldim"

Düşüncelerimde yanılmadığımdan hafifçe gülümsedim.Size biraz -biraz değil baya- tuhaf gelmiş olabilir.Ama babam benimle fazla konuşmazdı.Genellikle ilgi odağı hep abim olmuştur.Benden daha yüksek başarılar elde eden abim..Abimi seviyorum ama küçüklükten beri aramızda babam yüzünden bir rekabet ortamı var.Babam hep abimi benden üstün tutmuştur.Bu duruma küçükken üzülsemde büyüdükçe pek umrumda olmamıştı."Zaten babam benimle gerkemediği sürece konuşmuyor,abimi benden üstün tutsa da bir şey değişmeyecek" düşüncesi zihmine takıldığından beri umursamıyordum.

Babam bavulunu kapı girişine bırakıp oturma odasına geçti.Koltuğa oturup etrafa bakındı.

"Aç mısın,baba?"

"Hayır.Gelirken bir şeyler yedim"

Verdiği cevaba karşın kafamı sallayıp,tekli koltuklardan birine oturdum.Babam gözlerini bir yere kilitlemiş,bir şey düşünüyordu.

"Neden geldin?"

Babam bakışlarını bana çevirmişti.Anlamsız bir şekilde bana bakıyordu.İlk başta biraz ağır mı oldu diye düşünsemde,babamın yaptıklarının yanında bunun çok -aşırı- hafif kaldığını düşündüm.Bana ağzına geleni söyleyen bir herife,söyleyeceğim lafları seçecek değildim ya..

"İşim var dedim ya."

"Ne işin var?"

"Bu seni ilgilendirmiyor Jeongguk!"

Babam sesini yükselterek konuştuğunda gülerek arkama yaslandım.

"Her zamanki gibi,beni ilgilendirmiyor"

"Rahatsız olduysan giderim.Sonuçta istenmediğim yerde durmam.Otel dolu burası sana muhtaç değilim ben!"

"İster otele git ister sokakta kal umrumda değil baba!"

"Jungkook fazla ileri gidiyorsun!"

"Sen bana istediğini söylerken bir şey olmuyor ama ben doğuları söylerken mi batıyor!?"

Sesim gereğinden fazla çıkmıştı.Sinirlenmiştim çünkü bana her zaman her şeyi söylüyordu.

"Lanet olsun buraya geldiğim güne de sana da Jungkook!"

Babam sinirle oturduğu yerden kalkıp bavulunu aldı ve kapıyı sertçe çekip gitti.Sinirle soludum.Yaptıklarının haddi hesabı yoktu.Nefret ediyordum bana böyle davranmasından..

Oturduğum yerden kalkıp ılık bir duşa girdim.Üstüme sade bir şeyler giyip Jimin ile buluşacağımız yere gittim.Küçük bir kafeydi burası.Bir masaya oturup Jimin'i bekledim.

"Hoşgeldiniz efendim.Ne alırdınız?"

"Hoşbuldum.Ben bir- siktir!"

Taehyung'u görmemle küfür etmem bir olmuştu.Dünkü olaydan sonra onunla karşılaşmayı pek istemiyordum..

"Anlamadım?"

Garson şaşkınlıkla bana bakıyordu.Ellerimi saçlarıma geçirdim.

"Ben üzgünüm.Size demedim.Bir Latte lütfen.."

Garson yanımda ayrıldığında kafamı cam tarafına çevirip Taehyung'un beni görmemesi için tanrıya dua ediyordum.Tabii bunu yaparken şekilden şekile giriyordum.Neyse ki telefonuyla uğraşıyordu ve tüm dikkati telefonundaydı.

Garson elinde latte ile yanıma geldi.Latteyi masaya koyacakken üstüme döküldü.Hızlıca oturduğum yerden kalktım.Kafedeki herkesin bakışları bana dönmüştü.Taehyung'da dahil..

"B-ben çok özür dilerim efendim"

Garson eline bir peçete alıp dökülen yeri temizleyecekken durdurdum.Tam yerine dökülmüştü..

"Ben hallederim."

Taehyung bana gülümseyerek bakıyordu.Yerinden kalkıp yanıma geldi.Kıpkırmızı olmuştum.

"İstersen ben silebilirim?"

Yeni bölümmm^^ vote -oy- vermeyi unutmayın lütfen love you ♡

complete me 🎐 | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin