Öpücük

380 27 25
                                    


Keyifli Okumalar❣️

Luhan bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında telaşla bilmediği sokaklarda son hızla koşarken bir yandan da arkasını kontrol ediyordu. Panikle karanlık ve ıssız sokaklarda yol alırken arkasından gelen bağrışlardan kurtulmaya çalışıyordu.

Sehun o gün geç saatlere kadar ofiste çalışıp çıktığında ,evinin yolundayken yakalanmıştı yağmura. Evine çok bir mesafe kalmasa da yağmur oyle seri yağıyordu ki eve varana kadar sırılsıklam olacağına emin olduğundan, kendini hemen önüne çıkan telefon kulübesine attı. Yağan yağmurdan dolayı hava sıcaklığı düşmeye başlamıştı ve nisan ayında üstündeki deri ceketi onu pek de sıcak tutacak gibi değildi. Ellerini dar kotunun içine sokup 4 bir yanı camdan oluşan kulübenin yan camından bakarak sabırsızca yağmurun dinmesini beklemeye başladı.

Luhan artık takatinin kalmadığını hissettiğinde bir an için kaderine razı olmayı seçmeyi düşünürken, karşısına çıkan telefon kulübesi onun kurtarıcısı olmuştu. Sokakta yanan tek sokak lambası cılız ışığıyla hafifçe kulübeyi aydınlattığından, belki orada görünemeyeceğini düşündürttü ona.

Hızla cam kapıyı açıp kapadıktan sonra camdan arkasından gelenlere baktı. O kadar odaklanmıştı ki arkasındaki bedenin farkında bile değildi.

Sehun aniden açılan kapıyla hafifçe yerinden zıpladı. Sadece yağmur sesinin doldurduğu sessiz ortamı bölen, kendisine arkasını dönmüş ve önündeki cama yapışmış sarı saçlı ıslak çocuğa baktı. Belli ki o da yağmurdan korunmak için buradaydı. O yüzden umursamadı ve önüne geri döndü.

"Kahretsin!"

Luhan uzaktan gördüğü koşan 3 iri bedenle ne yapacağını bilememişti. Gittikçe kulübeye yaklaşıyorlardı ve bu camdan kulübeyle kendisi bulmaları işten bile değildi. Hangi mantıkla buraya girdiğini kendine sorarken, panikle arkasını döndüğünde fark edebildi kendisine bakan adamı.

Sehun duyduğu kelimeyle kafasını çocuğa çevirip bir anda panik haline bürünen çocuğa baktı. Sarı saçları yağmurdan alnına yapışmış, dudakları muhtemelen üşüdüğünden morarmış ve gözleri panikle kendi yüzünde dolanırken Sehun onun ne kadar güzel olduğunu düşündü. Şu an dışarıda kalmış bir sokak kedisi gibi görünse de bir an içinin ısındığını hissetti.

İkilinin gözleri birbirine kenetliyken Luhan duyduğu adım sesleriyle kendine geldi.

Sehun hala kendine bakarken yüreği korkuyla çarpmaya başladı. Şimdi buradan çıkarsa direk avlanırdı ve kaçacak vakti olmazdı ama burada öylece durursa da camdan görünecekti muhakkak.

Aklında saniyeler içinde bu hesabı yaparken daha da yaklaşan ayak sesleriyle bir an kafasının üstünde yanan ampulle karşısındaki yakışıklı yüze baktı.Gözleri parlarken öne atıldığında ağzından çıkan tek kelime "Özür dilerim" olmuştu.

Sehun bir anda dudakları üzerinde hissettiği soğuk dudaklarla neye uğradığını şaşırdı. Karşısındaki çocuk kollarını boynuna dolayıp Sehun'un şaşkınlığından faydalandığı anda, onu üstüne çekerek sırtını cama yaslamıştı.

Luhan bu yaptığının her ne kadar farkında olmasa da gümbürdeyen kalbinin farkında olduğu açıktı. Şimdiye kadar korkuyla çarpan yüreği bir anda heyecanla çarpmaya başlamıştı.

Telefon KulübesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin