Hayat zordur. Hayatı yaşamaksa daha zordur. Herkes hayattan çok şey ister. Ama bilmiyorlarki hayat insanlardan daha çok şey ister. Mesela sen hayattan mutluluk istersin ama hayat senin canının çok fazla acımasını ister. Mutlu olursun ama bilmiyorsundurki senin canın çok acıyordur. Sen kendini mutluluğa öyle bir kaptırmışsınki gerçek hayatı unutmuşsundur. Hiç bilmediğin bir anda acı araya girer çünkü o kadar mutlusunki acı çok fazla birikmiş içinde. Artık patlamaya hazır bomba haline gelmiş ve bir anda patlamış. Ve bir anda hayatın tam tersine döner. Çökmüşsündür. Artık karanlık seni yavaş yavaş içine çeker. Hayatın beyazken hiç anlamadığın bir anda simsiyah olur. Hiçbir şey göremez,düşünemez ve duyamaz olursun. İçinde umut vardır. Biri gelip beni bu karanlıktan kurtarsın istersin ve beklersin. Ama gelmez. Çünkü ruhun simsiyah olmuştur. Ama bedenin bunu yansıtmaz. Belki yansıtamaz belki de yansıtmak istemez ya da senin bedenin de simsiyah olmuştur. Herkes görüyordur. Ama anlamak istemezler ya da anlamazlıktan gelirler. Dayanamzsın. Biraz zaman geçtikten sonra kendin yardım istersin çünkü o kadar çok beklemişsin ki umudun bitmiştir. Çünkü gelmeyeceğini belirtmiştir. Çünkü o kadar acı çekiyorsunki ruhun acıya dayanamayıp ölmüştür. Bedeninin de ölmesini istemezsin onun için savaşmak zorundasın. Tek başına baş edemiyorsun sorunlardan. Yardıma ihtiyacın vardır. Beklersin ama kimse yardım etmez. Aksine umursamazdan gelirler ama bilmiyolardırki sonradan çok pişman olacakları birşey yapıyorlar. Sonra kendin yardım istersin ama anlayamazlar. Sen tamamen ölmek üzeresin ve kimse fark etmez. Çünkü herkes seni mutlu görür veya ilgi çekmek istiyorsun diye düşünürler ama sen acı içinde yaşıyorsun. Hatta bir zaman sonra için alev almaya başlar. Yanıyorsundur. Sen tamamen yanana kadar görmezler. Hatta tamamen yanarsın ve küllerin etrafa savrulur. Hala fark etmezler. Küllerini toplamaya başlarlar ama hala fark edemezler. Ellerindekilerinin kül olduğunu bile bilmiyorlardır. Elleri acımaya başlar ve ellerinin içindeki şeye bakarlar. Artık o kadar geç olmuşki küller bile yok olmaya başlamış. Herkes o kadar geç kalmıştırki artık hayat bile anlamını yitirmiştir.