Lina boş yolda olacaklardan habersiz bir şekilde yürüyordu.Oda anlamadı ne olduğunu Kasım aylarının başları ona hep acıyı yaşatacaktı.
O gün 2 Kasım 2012,Lina ailesinin sorunlarından nefret ettiği için kaçmıştı evden.Duygusuzdu bir yandan,bir yandan da yumruklarını sinirden sıkmış soğuktan donacak olan göz yaşlarını silerken o kadar çaresizdiki...O boş sokaktaydı başka bir yer bulamamıştı şehir onun üzerine geliyordu.Bu sokağın boş olmasınında bir anlamı vardı,onca sapık züppe ne ararsan buradaydı.Anlamadan kafasına darbe yiyen Lina şaşkına dönmüştü 5 kişilik bir esrarcı grubu ona tecavuz etmeye çalışmışlardı.Başaramayınca onu 2 yerinden bıçaklayıp çöplüğe atmışlardı.Öldüğünü sanmışlardı ama hayır o ölmemişti yoğun kanaması vardı ama o kendinde değildi aynen o esrarcıların olduğu gibi.
2 saat geçmişti aradan Bir çocuk çöplüğe girmiş bir şey arıyor gibiydi.Vücudunun neredeyse tamamı kan olan kızı yani Lina'yı görünce içinden "Buldum!" diye fısıldadı.Hastaneye yetiştirdi Lina'yı.Lina hala baygındı ama direniyordu.Doktorun yanına koştu doktor ilk olarak onun ismini sordu oda kısık bir sesle "Kasım GÜNGÖR"dedi.Doktor hastanın durumu kötü yoğun kanama olduğunu söyledi.Sonrada hastanın herhangi bir yakını olup olmadığını sordu.Kasım ona nasıl cevap vereceğini şaşırdı ve "Onu Çöplükte ölümle direnirken buldum."kısa ve net cümlesinden doktor anladım şeklinde kafasını sallamıştı.
Bir hayat bir a§k olabilir miydi?