Aşkım Sadece Senin DÜZENLENECEK.

13.Bölüm

Oğlunun odasının önünde duran Annabeth içeri girebilmek için cesareti topluyordu. kapıyı yavaşça açıp içeri girdiğinde Edward ve mürebbiyesi Lucy çalışma masasında cebir çalışıyordu.Dilini kenardan sarkıtan oğlu tüm dikkatini soruya verdiğinden içeri giren annesini fark etmemiş soruyla cebelleşiyordu. Lucy'nin bir gözü elindekikitapta diğer gözüde Edward'taydı. Annesi gibi Lucy'de küçük çocuğun haline gülümsedi ve sarı saçlarını okşadı.

"Lucy biraz ara verin. Sen gidip dinlen. Edward ve benim konuşmamız gereken önemli bir konu var" dedi. Sesi oldukça sertti. Genç kız kadının lafını ikiletmeden hızlıca dışarı çıktı. Annabeth oğlunun yanındaki boş sandalyeye gitti ve oturdu..

"bana dün için hala kızgın mısın annecim?" dedi küçük çocuk annesi izin vermedi için gizlice izinsiz ahıra inmiş neredeyse atndan çifte yiyecekken son anda seyis tarafından son anda kurtarılmıştı ve annesinden büyük bir azar işitmişti. Annesini ilk kez bu kadar sinirli gören Edward çok korkmuştu.

"hayır bir tanem sana kızdım ama korkudan. Atlar senin yaşındaki küçük bir beyefendi için tek başına iken tehlikeli. Eğer ürküp geri tepseydi ve sana zarar verseydi ben ne yapardım" dedi ve oğlunu kucağına çekip sarıldı.

"sen beni ve baban için çok değerlisin Edward. Sen ve kardeşin benim dünya üzerindeki en kıymetli hazinemsiniz" dedi. Oğlunun yumuşacık saçlarını ardı ardına birkaç öpücük bıraktı. Kapı açılıp Cecilia içeri girdiğinde kıskanç kızının abisine öldürecek gibi bakmasını gülümsemesine neden oldu.

"buraya küçük cadı" dedi kız şimşek hızıyla annesinin boynuna atmamış ve diğer bacağına yerleşti.

"sizi her şeyden çok sevdiğine ne olursa olsun aklınızdan çıkarmayın olur mu?" diye konuştu. Artık eskisi gibi gözyaşlarına engel olamıyordu. Kaçtığı için pişmandı ve yapacağını bilemiyordu. William dan haber alamamıştı. Kızgın olduğuna emindi. Son gördüğünde gözleri alev alev yanıyordu. Ne peşinden gelmiş ne de bir kızgınlığını bildiren bir pusula veya mektup göndermişti.

"çocuklar babanız bana bir mektup gönderdi. Sizi görmek istediğini bildirdi ve bu gün sizin için gelecek" dedi. Yaşlar gözlerinden sicim gibi süzülüyordu. Edward annesinin ağlamasından nefret ederdi dizinden indi ve büyük olgun bir erkek gibi elini tuttu.

"eğer sen eskisi gibi ağlayacaksan gelmesin annecim. Ben ve Cecilia senin ağladığını görmek istemiyorum?" dedi küçük annesinin kollarına iyice yerleşti.

"ben sizi mutlu görmek istiyorum Edward. Babanız sizi seviyor. Bunca zaman yanınızda olmaması için inanın geçerli sebepleri vardı. Hiçbir baba evladının ilk adımını ve ilk kelimesini duymak istemez. Hele bu çocuklar benim şahane Edward'ım ve küçük prensesim Cecilia ise kim size dayanabilir. Ona kızmadan önce dinleyin ve hoşgörülü olun. Benim uslu ve akıllı çocuklarım olduğunuzu gösterin" dedi. Oğlunun küçük avucuna ve kızının anlına birer öpücük bıraktı. Cecilia'ı dizinden indirip oturduğu alçak iskemleden kalktı.

"sizi hazırlaması için Lucy'i yanınıza yollayacağım" diyerek odadan çıktı. Ağladığını kimsenin görmesini istemediğinden bir üst kata çıkıp odasının kapısını kapadı. Bir haftadır ne uyumuş ne doğru düzgün bir şeyler yemişti. Korkuyordu, ye yapacağını ne diyeceğini bilmiyordu. Odanın içinde deli gibi bir sağa bir sola yürüyordu. Sofia odaya girdiğinde hala devam ediyordu.

"geldiler Anna onları kabul odasına aldım ve bir konu daha var ki o seni şoka sokabilir istersen otur" dedi endişeli olduğu belli oluyordu.

"söyle Sofia. Emin ol şuan ki halimden daha kötü olamam" dedi.

"William o gece partide dans ettiği Ashley Woodhouse 'da yanında getirmiş. Bak sakin ol ama kızın elinden tuttuğunu görmüş olabilirim. Jonathon 'da yanlarındaydı " dedi. Sofia karşısındaki genç kadının öfkeden büyüyen ela göz bebeklerini çok net seçebiliyordu.