1~Süpriz

2.7K 94 69
                                    

03.07.2019

"Sevgilim, neden beni sevmeyeceğimi bile bile sana kapıldımki? ama bütün suç sende beni kendine o kadar fazla yakınlaştırmayacaktın..Kaç sene oldu? ben seni çocukluktan beri seviyorum.."

"Lalisa! hadi yemek hazır!" diyen jisoo unnieyi duyduğumda masamdan kalktım ve dinlendirici gözlüklerimi çıkardım.Terliklerimi sürte sürte odadan çıkarken, hepsi bana ters ters bakıyordu.

Bu bizim evimizdi. 4 ümüz bu evde kalıyorduk. Hepsiyle jungkook gibi çocukluk arkadaşıydım ve onlardan gizlim saklım yoktu.

Jisoo unnie hepimize yemek koyduğunda, yemeye başladık. Kendisi evin aşcısı gibi birşeydi. Biz ona evde açsoo derdik. Çünkü kendisi çok yemek yiyordu. Ama asla kilo almıyordu. Ona bunu sorduğumuzda birşey yapmadığını belirtmişti.

Çalan kapı ile herkez bana bakarken, ağzım dolu bir şekilde konuştum. "Maknaeniz batsın!" diye diye kapıyı açtığımda, jungkookun gülen suratı ile karşılaşmıştım.

Gözlerimi bir kaç defa ovuşturdum ama bu bir rüya değildi! kendisi eğitim amaçlı amerikaya gitmişti. Ama daha gelmesine 3 ay vardı. "CEYKEY!" Diye çığlık attığımda kollarımı onun boynuna doladım.

İşte yine o koku...bu koku beni mayıştırıyordu tanrım sanki cennetten bir parça gibiydi. Anında ellerini belime koyarken, beni havalandırıp döndürmüştü. En sonunda beni indirdiğinde kızların imalı bakışları üzerimde tur atıyordu.

"Kilo almıssın lala" dediğinde gözlerimş büyülttüm ve koluna yumruğumu geçirdim. O acıdığını belirten bir ses çıkarırken, "Ahh, tamam tamam çok zayıfsın şaka yapmıştım" dedi hayıflanarak. "E hadi içeri gel ceykey" jennie unnie bunu dediğinde, hepimiz içeri geçmiştik.

Jisoo unnie ona da bir tabak koyduğunda yanıma oturmuştu. "Ee neler yaptın amerikada?" dedi rose meraklı sesi ile. "Eğitimimi alıp geri geldim! Ve.. bu sene burada okuyacağım yani üniversite 3 ve 4 ü." dediğinde ellerimi hızlıca çırptım.

Jisoo unnie yemeğini önüne koyduğu zaman gülümsedi ve yemeğe başladı. "Nerede kalacaksın?" dedi jennie unnie ona bakarak. "Bilmem ki. Bunu hiç düşünmemiştim." dediğinde jisoo unnie sırıttı. "Tabikide herzamanki gibi lala ile kalacak" dediğinde gülümsemiştim.

Aynı şekilde oda gülümseyince, içimi bir huzur doldurmuştu. "Mi cha.." dediğinde ağzımdaki lokmamı çiğnememiştim. "Sanırım ondan hoşlanıyorum kızlar." dediğinde lokmam boğazıma kaçıştı. Evet, artık öksürüyordum.

Jungkook sırtıma vururken, rose birden ayağa kalktı ve direkt bana su içirmeye başladı. Sonuç:başarılı. Ne yani sevdiğim çocuk birinden mi hoşlanıyordu? hemde bunu benim yanımdayken söylüyordu.

"Lisa, iyi misin?" dediğinde çatalımı bıraktım ve sofradan kalktım. Sinirim bozulmuştu. Sevdiğim çocuğun aşık olduğu biri vardı ve bu.. berbat bir durumdu. Nefesimi sıkıntı ile dışarı verip, odama geçtim. Odamda bulunan çalışma masama oturdum ve dinlendirici gözlüklerimi taktıktan sonra, elime çizim kalemimi aldım.

"Lisa?" dedi jungkook içeri girerken. Onu takmadan bir kaç kağıt çıkardım ve çizim yapmaya karar verdim. "Yah! birşey mi yaptım? seni istemeden kırdıysam özür dilerim lala!" dediğinde kafamı hatta bedenimi tamamen ona döndürdüm.

"Evet, kırıldım. Çünkü... sevdiğin bir kız var ve bana daha yeni söylüyorsun. Hem.. sevdiğin bir kızın olmasını istemem çünkü benden fazla ona vakit ayıracaksın!" dediğimde hafif kıkırdadı."Lisa!sen benim biriciğimsin tabikide önceliğim sen olacaksın bu bir ikincisi ise, seviyorum demedim hoşlanıyorum dedim!"

Diyince içim rahatlamıştı hemde içten içe. Yüzümde gülümsemem yayılırken, ellerini bedenime sardı ve kafasını saçlarıma koydu. "Sen.. çizim mi yapıyorsun?" dedi bedenini benden ayırırken. Nereden bildin diyecekken.. masanın üzerindeki çizimi fark ettim. Evet, onla beni çizmiştim.

Kafamı olumlu anlamda salladığımda, çizimi aldı ve katlayarak pantalonunun cebine attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kafamı olumlu anlamda salladığımda, çizimi aldı ve katlayarak pantalonunun cebine attı. "Yah! o benimdi ama!" dediğimde omuz silkti. "Banane artık benim!" dedi bir çocuk gibi.

Sıkıntı ile nefes verirken o burnumu sıktı ve şişen yanaklarımı eli ile baskı uygulayarak indirdi. "Bu akşam yoongilerin evinde toplanacağız lala! bunu unutma! ha şimdi ben yoongilerin evine gideceğim!" dedi odadan çıkarken.

Ah, doğru ya bizim bir grubumuz vardı.

Bangtanpink grubu. Bu grup sekiz kişilikti.

Ben, Jungkook, rose, jimin, jisoo, jin, jennie ve yoongi. Tabi kızlar onlara karşı boş değildi. Gerçi onlarda kızlara karşı boş değildi. Bu grubumuz 5 yıldır vardı ve hiç ayrılmamıştı.

Gözlüklerimi çıkardım ve kızların yanına gittim. Onlar ellerini çırpıyorlardı.. voah! heyecanlıydılar ve bu beni mutlu etmişti. Rose ayağa kalktı ve ellerimden tutup beni çevirdi. Aniden bıraktığında popo üstü düştüm.

"Rose! ne içtin acaba sen?! söyle çok kızmayacağım! ah götüm.." diye hayıflanırken, onlar bu halime gülüyordu. "Jimin bir içkiden sayılıyorsa.. Evet içtim" dedi mutluluk dolu sesi ile.

"Şu hale bak.. swag jennie nerede? hele jisoo unnie sana birşey demiyorum bile". dediğşmde ikiside üzerime doğru gelmeye başlamıştı. Sürünerek geri geri gidiyordum. Aniden üzerime atladıklarında, beni gıdıklıyorlardı. Evet, rosede bunun içindeydi...

"T-tamam. Beyaz bayrak!" dediğimde hepsi duruldu ve kendilerini yere attılar. Elimi karnıma koydum. Gülmekten karnım ağrıyordu.

İşte biz böylesine mutlu bir aileydik. Bizim mutluluğumuzu kimse bozamazdıki....

Childhood Love ♡ LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin