❥14

4.6K 512 156
                                    

İkide bir saatine bakıyordu Chan. 5'e 20 geçiyordu. Dersi 16:40'ta bitiyordu ama o zamana kadar dayanamazdı. İzin alıp içinden zaten bir şey çıkarmadığı çantasını alarak sınıftan çıktı. Felix'in görüşme için belirlediği yer sınıfı olan binadan bir az uzaktı. Hızla merdivenleri indi ve planladığı yere doğru gitmeye başladı.

Saat 16:26. Chan etrafa bakınıyordu ama kimse görünmüyordu. Felix'ten önce geldiğini sanıyordu ta ki telefonuna gelen mesaja kadar:

aussielix: hızlı olman ne kadar da güzel Channie~
aussielix: ama senden daha hızlı davrandım
aussielix: ordaki güzel çınar ağacını görüyor musun?
aussielix: lütfen onun altına bak
aussielix: belki hakkımda bazı şeyleri öğrenirsin

chrisbang: hey hadi ama Lix
chrisbang: seninle tanışacağım için çok heyecanlıydım oysa ki...

aussielix: ben seninle tanışsam kalp krizi geçirirdim

chrisbang: BDGDNDYEKDHEKDEHDK
chrisbang: neyse öncekine göre bu da bir gelişme

aussielix: HEY BANA BÖYLE MESAJ ATIP ETRAFINA BAKINMAYI KES
aussielix: beni bulamazsın

chrisbang: kıskanma~
chrisbang: senin için bakıyorum

aussielix: ...
aussielix: kalbimi eritiyorsun...

chrisbang: :)

aussielix: hey bu kadar yeter senin için oraya bir hediye bıraktım hadi onu al ve eve git ♡

chrisbang: tamaam belki gelecek sefer bir level atlamama yardımcı olur

aussielix: belki

Chan gülümseyerek telefonunu cebine koydu ve gökyüzüne doğru bakmaya başladı. Neden bu çocukla böyle konuşmaya başlamıştı? O sadece bir yabancıydı. Ama farklıydı. Felix çok farklıydı. Kimse bilmiyordu Chan'ı sevdiğini belki ama ne gerek  vardı ki. Belki Lix'in de arkadaşı yoktu pek ama belki yine de ihtiyacı yoktu. Onunla bu zamana kadar hiç yüz-yüze konuşmamıştı belki ama online chat'de çok tatlıydı. Belki arkadaş olabilirlerdi. Sadece arkadaş. Çünkü kızlardan hoşlanıyordu Chan. En azından öyle zannediyordu. Ama aslında kaç kızla sevgili olsa da hiç biri kalbindeki boşluğu dolduramıyordu. Belki de Lix haklıydı. Onun sadece 0 sevgilisi olmuştu. Felix ile son günlerde olan samimiliği de kafasını karıştırıyordu. Ama sadece arkadaş olmak istiyordu. Sadece...

Düşünceler içinde kaybolmuşken aniden gelen bildirim sesi ile irkildi. Telefonu hemen açtı ve zaten tahmin ettiği kişiden mesaj gelmişti:

aussielix: Channie
aussielix: ne düşünüyorsun
aussielix: birazdan antrenman için buraya gelecekler

chrisbang: ah haklısın Lix
chrisbang: dalmışım özür dilerim
chrisbang: şimdi alıyorum

Chan telefonunu kapattı ve ağaca doğru gitmeye başladı. Altında küçük bir kutu vardı. Bu olmalıydı. Eğildi ve kutuyu aldı. Büyük bir heyecanla açtığı küçük beyaz kutunun içinde bir sürü küçük kağıt vardı. Hepsini burda okumayı düşünüyordu ama kayıtlardaki bir ortak özellik dikkatini çekmişti. "-Lee Felix". Chan gülümseyerek "Demek tam adın Felix'ti Lix" diyerek mırıldandı. Kutuyu kapattı ve çantasına koyarak çıkışa doğru gitmeye başladı. Yüzündeki gülümseme hala silinmemişti " Felix... İsmin güzelmiş avustralyalı"

Olaylar çok mu hızlı gelişti? Kaos yapmak istiyorum.

❛nobody has to know❛ ✧ChanLix✧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin