En tepeye çıktı Regulus. Karanlık duygularında boğulurken, doğanın ona yol göstermesini bekledi. Yanaklarından süzülen yaş acı acı batıyordu yüzüne. Uçurumun kenarında durdu, nefesini tuttu. Buracıkta atsa kendini, bitecekti her şey. Ne endişe ne keder. Yapayalnız veda edecekti dünyaya. Tam adımını ileri, boşluğa doğru, atıyordu ki durdu.
"Hayır!" dedi kendi kendine ve uçurumun kenarından uzaklaştı "Bu böyle bitemez!" burnunu çekti, yumruğunu sıktı ve haykırdı "BEN SAFKAN BİR BÜYÜCÜYÜM! ÜSTÜN OLAN BENİM, SEN DEĞİLSİN! SANA İTAAT ETMEYECEĞİM!" Göğsü kabarıp inerken hafifçe tebessüm etti "Beni bu hale sokmaya hakkın yoktu, Vol-de-mort!" o sırada birinin arkasına cisimlendiğini işitmişti.
"Regulus! Seni gerizekalı!" Regulus arkasını döndüğünde Sirius ile karşılaşınca ağzı şaşkınlıkla ama aynı zamanda da anlam veremediği bir mutlulukla açıldı "Kurtulmuşsun!" Sirius'un tokatı suratına çarptı. Elini tokatın etkisiyle ısınan yanağına koydu "Bu ne içindi?" Sirius bağırdı "Ne için mi? O bela arkadaşlarını evime musallat ettiğin için olabilir mi? Komşularım birilerinin eve girmesinden şüphelenip polisi aramasa, Seherbazlar da polisten önce gelmese ne yapacaklarını biliyorsun."
"Özür dinlemenin yetersiz olacağını biliyorum ama üzgünüm." Sirius asasını çıkardı" Hayır, değilsin! Ilk fırsatta şansını tekrar deneyeceksin ama hayatta kalabilirsen tabi. Asanı çıkar!.. Ve karşıma geç. Sana karşı koyma şansı veriyorum. Ölüm savaşı. Iyi olan kazansın." Regulus başını iki yana salladı "Hayır! Bunu yapmak zorunda değiliz. Bunu birlikte çözebilir- bir fikrim var."
Sirius onu dinlemek yerine gönderdiği ilk büyü ile kardeşini yere yığdı "Dırdır etmeye devam mı edeceksin yoksa delikanlı gibi karşıma geçecek misin?" Regulus uzadığı yerden kalkarken bağırdı "Sana buna lüzum yok diyorum." Sirius kaşlarını kaldırdı "Beni yine gafil avla diye mi?
Düello başladı. Regulus ne kadar dil döktüyse de Sirius'un öfkesini bastıramadı. Daha da kötüsü, öfkesi büyülerine yansıyordu. Kısa sürede Regulus yerde düello yapar olmuştu. Artık ağabeyi ile konuşmaya çalışmak yerine ona karşılık veriyordu. Sessiz büyüler, fakat hiçbiri lanet değildi, hızla birbirine doğru geliyor, çarpışmadan patlıyordu.
Regulus'un Sirius'un göğsüne doğru yaptığı büyü ona çarpınca Sirius geriye doğru uçtu ve durdular. Sirius elini göğsüne koyup hızlı hızlı nefes almaya başladı. Dayanılmaz bir sancı baş göstermişti ki o hırsla Regulus'un ayak bastığı kayalığı havaya uçurarak kardeşinin ayağını kaydırdı.
O, eli hala göğsünde dizlerinin üzerine çökerken Regulus da uçurumdan aşağı uçuyordu. Sirius olduğu yere uzandı ve acıyla bağırdı. O esnada Regulus zemine çakılmıştı bile. O, dağın eteklerindeki kayalıkta son nefesini verirken, Sirius da zirvede kalbine yenik düştü. Biri ceza, biri görev: Onu öldüreceksin! Ikisi de başarılı oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Assassin | Black Brothers
FanfictionBiri ceza biri görev: Onu öldüreceksin! BAŞLANGIÇ TARİHİ: 12 Kasım 2019 BİTİŞ TARİHİ: 7 Ocak 2020