Genç kýz, yüreði sanki elinde atýyormuþçasýna koþuyordu. Nereye gittiðini kendi bile bilmiyordu, uzaklaþmak istiyordu sadece bulunduðu yerden. Her zaman ruhu sýkýldýðýn da gittiði gül tepesi aklýna gelmiþ ve sanki sarhoþmuþ gibi ayaklarý bedenini zor taþýyormuþçasýna yavaþ adýmlarla yokuþu çýkmaya baþlamýþtý. Sonunda bu güzel manzaralý herkesten ve her þeyden uzak yere gelmiþti. Ellerini yüzüne götürüp ipeksi saçlarýný kulaðýnýn arasýna sýkýþtýrmýþtý . Gökyüzünü izlemeye baþladý. Aklýndan þu düþünce geçiyordu bir kuþ olmak isterdim þuan, bu güzel masmavi gökyüzünde özgürce uçmak için dedi. Sýkýntýlý bir nefes verip, arkasýnda ki yaþlý aðaca yaslandý. Ayaklarýný uçuruma doðru uzatýp, gözlerini yumdu. Kulaðý ile doðayý dinlemeye baþladý. Kuþlarýn cývýltýsý, rüzgarýn hafif uðultulu sesi ve birde ateþ böceklerinin tatlý cýlýz sesleri. Genç kýz bu seslere bayýlýyordu, ona terapi gibi geliyordu doðadaki tüm sesler. Gözlerini açtý ve tekrardan havaya baktý. Güneþ hafiften batmaya baþlamýþtý. Zaman nasýl bu kadar çabuk geçmiþ diye söylenip ayaða kalktý. Þimdi ruhu biraz daha iyiydi. Çalýþtýðý yere doðru yürümeye baþladý. Karanlýk sokaktan geçerken içi bir anlýðýna ürperdi. Neden böyle hissetmiþti ki þimdi halbuki karanlýk sokakta yürümek en sevdiði þeylerdendi. Küçük ve içi sýcacýk insanlarla dolu olan iki yýldýr çalýþtýðý bu küçük kafeye gelmiþti sonunda. Ýçeri o güzel tebessümüyle girdi. Yüzüne sobanýn güzel sýcaklýðý hemen gelivermiþti. Burnu da hiç yabancý olmadýðý bir çok baharattan yapýlan kömbe kurabiyesini hemen tanýmýþtý.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHUELA
Romance"Hangi zamanda yaşamak istersin diye sorsalar hiç düşünmeden 80'li ve 90'lı yıllarda yaşamak isteyeceğimi söylerdim. Küçük bir kız çocuğu iken de bunu düşünürdüm, genç bir kız olduğumda da.. Sanki bu yıllara ait değilmişim gibi hissediyorum. İnsanla...
