Prens Leo'nun Ziyareti

7 3 0
                                    

Jonathan, ilk efsungardı. Parwalla'ya kalan Varis, onu çok zorlayacaktı. Her şeyden önce hala yanı başında bulunan Xingde Krallığının kraliçesinin ölü bedeni soğuk altarın üstünde yatıyor midesinden akan kanlar yere dalmadıkça ses çıkarıyordu. Parwalla üstüne aldığı sorumluluğun daha farkında bile değildi. Annesinin ölü bedeninde yatan Varis ara sıra ağlıyor kafasını kaldırmaya çalışıyordu. Parwalla hemen toparlanıp, "Transfert potestatem noctis." Dizelerini Varis'e söylüyor. Varis'i kara güçlerle havaya kaldırıp onun için yapılan yere koydu. Bayan Wardkin'in ölü bedeninden beş tüp kan aldı, omuzuna ve bacaklarına delikler açtı. Kemiklerini etinden ayırarak dışarı çıkarttı, kemikten damlayan kanları suyun içine atarak temizledi. Ölü bedenine dokunarak "Gete Ex" büyüsünü söyledi, dudakları titreyerek gözlerini kısarak ölü bedenin ortadan kayboluşuna şahit oldu. Parwalla hayatının en büyük hatasını yapmıştı, eğer Bayan Wardkin'in en son omunla görüştüğünü anlarlarsa Parwalla'nın Wardkin'i öldürdüğünü düşünebilirlerdi. Bu onun idamına kadar giderdi çünkü Parwalla'nın bu durumu aksini iddia etmesine şansı yoktu. Doğan çocuğa Jonathan ismini verdi, onunla ilgilenmeye başladı.

Aradan dört ay geçtiğinde Jonathan, normal çocuklara göre daha hızlı büyüyordu. Bu onun daha erken öleceğine işaret ediyordu. Şimdiden bir yada iki yaşında görünen Jonathan bileklerinde bulunan bıçakların acısını çekiyordu. Jonathan bir "bıçakgir" idi. Bileklerinde bulunan Çelik yapıya sahip küçük bıçakları gün geçtikçe Jonathan ile büyüyor, acısı daha çok artıyordu. Parwalla'nın ilk amacı sadece güçlü bir Varis yaratmak iken, bu olay artık mutasyonlu bir "yaratık" yaratma seviyesine gelmişti. Jonathan sinirlendiğinde yada o küçük bedeninde ağladığında bilekleri kesilip dışarı fışkıran bıçakları ve kamlarını durdurmak Parwalla için eziyetten öteye gidemiyordu. Bıçakları durduramıyor her halükarda dışarı çıkıp bileğini yarmasına sebep oluyordu. Günler geçtikçe, Bayan Wardkin'in sırra kadem basmasının iç yüzü ortaya çıkmaya başlıyordu. Xingde Krallığı, Wardkin'i canlı yada ölü bulmak istiyor, bunu yapanı öldürmek istiyordu. Bayan Wardkin'in antik sandığında bilgi bulan Xingde Prensi IV. Leo, Parwalla ve Ea Wardkin arasında imzalanan bir belgeyi görüyor. Bu belgede Wardkin'in olacak her şeyi kabul ettiğini ve Parwalla'nın bütün her şey için istediği tek şeyin "Varis'in Kaderi" olduğu yazıyordu. Bunu okuyan Leo, bu işlerle uğraşabilecek bütün büyücüleri aramaya başladı. Parwalla'nın bulunduğu yeri eliyle koymuş gibi bulan prens tek başına o ihtişamlı Köşk'e girmeye karar verdi. Parwalla gelen kişinin büyü isteyen bir tüccar olduğunu sanıyordu. Çünkü prens tebdil-i kıyafet ile giyinmiş, onun bir prens olduğunu anlamak imkansızlaşmıştı. Parwalla Prens Leo'ya "Ne istediniz Tüccar? Para satmıyoruz daha kaç kere söylememiz gerekiyor?!" Diye çıkıştı. Leo, "Konuşmamız gereken bir konudan dolayı buradayım. İçeri davet ederseniz çok sevineceğim" diye cevapladı. Parwalla bir an bile şüphe etmeden Leo'yu içeriye aldı, Civan Perçemi'nden yaptığı çayı ona ikram etti. Tadı oldukça keskin olan genellikle mide problemlerine iyi gelen Civan Perçemi'ni asıl amacıyla kullanmayan Parwalla, içen kişinin gergin olup olmadığını öğrenmek için bu çayı ikram ederdi. Leo'nun oldukça gergin olduğunu gören Parwalla ona güvenmeye başladı, "Konuş Tüccar, yada her ne isen." Leo, "Korkmayın, annemin kanında değili-..." konuşmasını bitiremeden Parwalla "ignis robe" diyerek ateşin kaftanını ortaya çıkarmış ve yükselmişti. Parwalla "Anlaşmamızı okuduysan Varis'in Benim sorumluluğum altında olacağını biliyorsun neden geliyorsun buraya!?" Diyerek kükrüyor etrafına ateşler saçıyordu. Prens Leo, Parwalla'nın kara büyücü olduğunu bildiği için ateş büyülerini bu kadar iyi kullanamayacağını düşünüyordu. Parwalla'ya "Bir sahtekar gibi ateşin gömleğini giyerek beni etkilemeye çalışma kara büyücü. Varis senin malındır, buraya Varis'in durumunu merak ettiğim için geldim." diyerek Parwalla'nın yaptığı hareketi tek hamlede mat etmiş, dostluğunu göstermişti. Parwalla sakinleşerek yere indi. "Kraliçe ellerimde öldü, sen de hiçbir şey söylemiyorsun? İhanetçi birisi misin? Kraliçenin ölümü senin işine gelmiş olmalı." Dedi. Leo, "Hayır şu an bu üslubunuzdan dolayı sizin kemiklerinizi kırmayı çok istiyorum fakat Kraliçele imzaladığınız belgelere göre size dokunamam. Lakin şu an Varis'i görmek istiyorum." dedi. Parwalla umutsuz gözlerle Leo'ya baktı, kolundan tutup alt kattaki mahzene götürdü. Mat siyah taşların oluşturduğu mahzen epey soğuk ve ıssızdı, Jonathan mahzenin girişinde oyun oynuyor, önündeki patatesleri ve havuçları doğramaya çalışıyordu. Leo dayanamayarak dışarı çıktı bağırarak, "Varis büyüdükten sonra Krallığın başına geçip yönetecek, sözleşmede yazdığı gibi Büyücü Parwalla." Diyip dışarı çıktı.

(Bu bölümü okurken dinleyebileceğiniz müzik: Tom Player - AXIS (Position Music - Epic Intense Dark Orchestral)

Bir Büyücü JurnaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin