Kollarımda tuttuğum küçük bebek kıyafetlerinden anladığım kadarıyla kızdı. Oğlumdan yaklaşık bir yaş küçük bir kız. Anne ve babasını birkaç dakika önce kaybetmiş, bünyada yapayalnız kalmış ve mucize eseri böyle büyük bir kazadan sağlam kurtulmuş bir bebek. Oğlumuzu kucağına almış sakinleştirmeye çalışan Cemil'e seslendim. Yanıma geldi ve ne olduğunu sordu. Kucağımdaki bebeği gösterdim.
- Sadece o kurtuldu.
Bana üzgün gözlerle baktı. Sonra gözleri diğer araca kaydı. Gözleri irileşirken bir koluyla beni geriye çekti ve bağırdı.
+ Yaklaşma patlayacak!
Kucağımdaki bebeğe iyice sarılıp geriye kaçtım. Gözlerimin önünde alev alan araç hayatımızda bir dönüm noktası oldu...
~Kaza Anı~
Atlas ailesi henüz kimlik bile çıkarmadıkları bebeklerini arka koltuğa sabitledikleri anakucağına yerleştirmiş, dünya üzerinde birbirlerinden ve aralarına yeni katılan küçük kızlarından başka kimseleri kalmadığı halde cenazeden dönüyorlardı. Soğuk bir Şubat akşamıydı. Yerler buz tutmuş, üzerine yağmaya devam eden kar zemini iyice kayganlaştırmıştı. İleride yol çalışması olduğu için yol tek şeride düşmüştü.
****
Saygıner ailesi bir yaşındaki oğulları denizi arka koltuğa sabitledikleri seyahat koltuğuna oturtmuş, yakın bir arkadaşlarının düğününden dönüyorlardı. Kış mevsimiydi ve kar yağmıştı. Hava soğuktu, yollar buz tutmuştu. Buzun üzerine yağmaya devam eden kar Cemil Bey'in < Bu havaşartlarıhiçelverişlideğil, yolbuzvekaryüzündenaşırıkaygan. Umarımkimsekazayapmaz. > diye düşünmesine sebep oldu. Tam bu esnada karşıdan gelen aracın farları gözünü alan Cemil Bey bir anda direksiyon hakimiyetini kaybetti ve doğruca karşıdan gelmekte olan araca çarptı. Cemil Bey sonunda kontrolü sağlayıp aracı durdurabildi ama ne yazık ki aynı şey karşıdan gelen araç için geçerli değildi. Karşı yönden gelen tır, henüz kontrolü sağlayamayan aracın ön tarafına hızlıca çarpıp duraksamadan yoluna devam etti. Canan Hanım şoka girmişti, arabadan indi ve ön kısmı parçalanmış araca doğru yürüdü. İçeriden bir bebeğin ağlama sesi geliyordu. Araca daha çok yaklaştı ve arka kapıyı açtı. Küçücük bir bebek ağlıyordu. Bebeği kucağına almak için eğildi ve ön koltuğa baktı. Gördüğü manzara karşısında midesi kasılmış, zor tuttuğu gözyaşlarına söz geçirememiş ve dudaklarından bir hıçkırık firar etmişti. Ön cam olduğu gibi parçalara ayrılmış ve her bir parça bu küçük bebeğin anne ve babasına saplanmıştı. Titreyen elleriyle bebeği kucağına aldığı sırada bebeğin çok küçük bir farkla ölümden döndüğüne dair bir kanıt daha çarptı gözüne. Anakucağının bebeğin başının değdiği yere de bir cam saplandığını ve bebeğin başına küçük bir kesikten başka zarar vermediğini farketti. İsimsiz ve ailesiz bebeği gözyaşları içinde arabadan uzaklaştırıp sakinleştirmeye çalıştı...
Evet arkadaşlar yeni bir kurguyla yeniden karşınızdayım, umarım beğenirsiniz. Kapak için @melikerem e teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEHRİBAR
Ficção GeralBir trafik kazası. Kazadan sonra yetim ve öksüz kalan bir bebek. Merhametli ve sevecen bir aile. Bilinmeyen gerçeklerin gün yüzüne çıkma çabası. Gerçekler açığa çıkacak mı? Mutluluk gerçek midir? Her güzel olay arkasında kötü bir olayı mı getirir? İ...