Off tamam anne kalkıyorum! Günlerden pazartesi ve okul... En sevmediğim ve gitmekten bıktığım tek yer. Saat Sabahın yedisinde kalk okul formanı giy, okula git, ders işle, eve geri gel, yatağına yat, sabah kalk... Böyle saçma bir döngünün içinde dönüp dolaşıyoruz. Sizce de çok saçma değilmi? Kendimi kümeste yaşayan bir tavuk gibi hissediyorum. Aynı onlar gibi yaşıyoruz. Ve ben bunlardan BIKTIM ARTIK. Her neyse üstümü giyip saçımı taradım ve evden çıktım. Annem arkadan dikkatli ol diye gevelerken onu duymazdan gelip çantamdan kulaklığım ve telefonumu alıp şarkı dinlemeye başlayarak okula doğru yürümeye başladım. Okul evden çokta uzak değildi. Yürüme mesafesi ile on beş dakika da gidiyorum. Hava çok soğuktu, üzerimde birsürü şey olmasına rağmen ben hâla üşüyorum. Tam on altı dakika sonra okula vardım. 1 dakika geç geldim😀. Merdivenlerden çıkarken biri omuzuma çarptı ve hiç özür dilemeden çekip gitti arkasını dönüp bakmadı bile. Merdivenden aşağı kayan kitapları tutmaya çalışırken ki halim o kadar komikti ki yanımdan gelip geçen herkes bana gülüyordu. Ama onlar benim umurumda degil. Eşyalarımı topladıktan sonra merdivenleri çıkmaya devam ettim. Sınıfim en üst katta ve okul dört katli. En nefret ettiğim yerin en nefret ettiğim yanlarından biri... Sınıf kapısının önüne vardığımda hocanın içeriye girmiş ve derse başlamış olduğunu fark ettim. Kapıyı çaldım ve kafamı kapıdan içeriye soktum. - hocam girebilir miyim ? - hadi gir daha fazla bölme kızım. Hocayı dinleyip içeriye girdim. En arka sırada kalorifer in yanında oturuyorum. Sırama geçtikten sonra ders kitaplarımı çıkardım ve dersi dinlemeye başladım(bu arada ders fen bilimleri ve en sevdiğim ders).ders 40 dakika olduğundan çok uzun sürmüştü ama sonunda bitti. Sıramdan kalkıp sınıf kapısına doğru yürüdüm ve Bummm!o...bu o...çocuk merdivende yürürken bana çarpan çocuk.