selamlar, nedense düz yazı yazarken aşırı geriliyorum üstelik bu smutsa daha da geriliyorum. umarım güzel yazabilirim, hatalarım olursa affedin lütfen. oy vermeyi unutmayın sizleri seviyorum!
***
Toplantının ortasında saatini defalarca kontrol ederken bir yandan da oturduğu sandalyeden dışarıyı gözetlemekle meşguldü. Gözleri, az önce burada olan esmer tenliyi deli gibi arıyordu. Ortalıkta göremeyince asansöre gittiğini tahmin ederek yerinde derin bir of çekti Jungkook.
Şirketin çalışanları yeni konsept için hazırladıkları sunumları sunarken içlerinden birinin seslenmesiyle yerinde sıçradı.
''Siz ne düşünüyorsunuz Bay Jeon?''
''B-ben ne, şey ah''
Çalışanlar ilk defa Jeon'u böyle dalgın gördüklerinden hepsi şaşkınlıka beyaz tenliye çevirmişti gözlerini. Jungkook'un aklı burada değildi,üstelik sunumu da dinlememişti o ne cevap vereceğini düşünürken diğerleri ise ağzından çıkacak kelimeleri heyecanla bekliyordu.
Ellerini kravatına götürüp gevşettikten sonra yutkundu ve önünde duran bardağından su içme ihtiyacı duydu. İlk defa bu denli terliyor, geriliyor ve düşünemiyordu. Sunumunu hazırlayan çalışan sorusunu yenilediğinde Jeongguk masanın üstündeki dosyalarını bile almadan, sandalyesini geriye ittirip odadan çıktı. Taehyung'un anlattıkları yüzünden aklını toparlayamamış, nefes dahi alamamıştı.
Ofisin kapısını sertçe kapatıp adımlarını asansörün olduğu koridora doğru yönlendirdi. Taehyung'un orada olduğuna emindi.
Koridoru döndükten sonra kendisini bekleyen Taehyung'u baştan aşağı süzerken adımlarını yavaşlattı. İkisi de yavaş yavaş birbirine çekilirken sanki tüm evren onlar için durmuştu. Birbirlerinin gözlerinin içine arzuyla bakarken yüzleri o kadar yakındı ki, sevdiğinin yüzüne daha önce bu denli yakından bakmadığı için pişmanlık duymuştu büyük olan.
Aralarında sessizliği bozan asansörün geldiğini işaret eden 'ding' sesi olmuştu. Jeongguk gözlerini Taehyung'un ellerine indirdi ve boşta kalan elini tutup açılan asansör kapısından içeriye sürükledi.
Taehyung şaşkınlıkla Jeon'u izlerken, cebinden çıkardığı sivri kalemle onlara dönük olduğunu bildiği güvenlik kamerasının camını elindeki kalemle kırdı. Taehyung'un gözleri irileşirken, Jeon'un kolundan tutup kendisine çevirirdi.
''Ne yapıyorsun?''
Sesinin asansörde yankılanmasıyla bağırdığını anlayan Taehyung, afallayarak geriye çekildi.
Jeongguk yere düşen cam parçalarını ayağıyla kenara ittirirken kendini telaşla izleyen sevdiğine dönüp,
''Bizi izlemelerini engelliyorum'' dedi.
''Ne? Sen delirdin mi Jungkook? Neden buradayız?''
Jungkook Taehyung'un bu dediklerine sessiz kalarak hala haraket etmeyen asansörün kart okutma bölümüne, cebindeki kartı çıkartıp sensörlü yerini okuttu ve asansörü etkisiz hale getirdi.
Küçük, bu duruma sessiz kalmayarak endişeli bir o kadarda gergin gözüken tavırlarıyla Jeon'a bakarken, bir açıklama yapar diye beklemişti lakin Jeon konuşmadığından sessizliği bozan yine Taehyung olmuştu.
''Asansörü n-neden durdurdun?''
Az önceki sesinin aksine daha yumuşak çıkan sesi, Jeon'un kendisine dönmesine neden olmuştu. Yavaşça Taehyung'a yaklaşırken dar olan yer daha da daralmıştı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wvet | taekook
Fanfiction[texting] L.U.V Şirketi'nin sahibi Jeon Jungkook fazla otoriter bir kişiliğe sahipti. Wvet uygulamasında tanıştığı Kim Taehyung'u görünceye kadar.
