bugün corona testi yaptırdım çok mutsuzum..231120 konumuzla pek bi alakası yok ama neyseciğime keyifli(?) okumalar
''Taehyung aç şu kapıyı konuşmamız lazım diyorum sana!''
Kaldığım odanın kapısına sırtımı dayamış yerde otururken, Jungkook'un kapıya attığı gelişi güzel yumrukları dinliyordum. Bir insan cidden nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyordu ya? Hangi hakla, hangi cesaretle hiçbir şey olmamış gibi evime gelebiliyordu? Sanki bizi üzen o değilmiş, sanki hepimizi yarım bırakan o değilmiş gibi evin içinde salak salak bağırınıyordu. Beyinsiz.
Ona öylesine sinirli bir o kadar da kırgındım ki beni bir kere dahi olsa arayıp sormaması, yalnız uyuyamadığımı bildiği halde iki buçuk ay boyunca inatla beni yatağımızda bir başıma bırakması ve beynimin içinde bunun gibi daha birçok nedenlerle savaşmama izin vermesi yüzünden Jungkook'a sinirli ve kırgındım işte.
''Jungkook tamam zorlama daha fazla konuşmak istemiyor belli ki. Gitme üstüne''
''Hyung bırak kolumu''
''Jungkook çekil şu siktiğimin kapısından. Taehyung tam arkasında oturuyor ve ona zarar veriyorsun aptal. Yeter artık.''
Jungkook ve Yoongi hyungun bağırış sesleri yükselirken, Yoongi'nin söylediği son cümle kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı. Jungkook bana zarar veriyordu. Sevmesiyle, öpmesiyle, gidişiyle..her şeyiyle bana zarar veriyordu. Ve buna rağmen onu seven kendimden nefret ediyordum.
Oturduğum yerde dizlerimi kendime çekip kollarımı etrafına sardım ve başımı öne eğdim. Şu an hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Gerçi böyle desem bile ister istemez kafamın içindeki sesler bir türlü susmak bilmiyordu.
Hem ona kapıyı açtığımda bana ne diyecekti ki? Gerçekten doğruları mı konuşacaktık yoksa beni kandırmaya devam mı edecekti? Neden gelmişti? Beni sikine bile takmayan herifin bugün bu kapının ardında hıçkıra hıçkıra ağlayarak kendini acındırmasına şahit olmam için mi? Benim suçum neydi peki? Sevgilisinden haber alamayan bir insanın tüm bunları yaşamasına neden olan şey neydi? Bana güvenmiyor muydu? Gerçekten merak ediyordum.
-
Geçen saatlerin ardından Jungkook artık kapıyı eskisi gibi yumruklamıyor, bas bas bağıran sesi neredeyse hiç çıkmıyordu. Sadece kulaklarıma doluşan hafif hafif mırıltılar vardı ve anladığım kadarıyla şarkı söylüyordu. Bizim şarkımızı.
''There is nothing like us,
there's nothing like you and me
together through the storm''
Aptal çocuk. Karşısındaki insanın duygu ve düşüncelerini hiçe sayıp kendi bildiğini okuyarak bir bok elde edeceğini sanıyordu. Ama yanılıyordu.
''Taehyung, yalvarıyorum sana aç artık şu kapıyı nolur''
Burnunu çekerek elini yasladığı kapıya bir kez daha yavaşça vurdu ve sözlerine devam etti.
''Sevgilim, seni çok üzdüm biliyorum. Hatta bazen, hayır sürekli haddimi aştım evet. Ne dersen de haklısın ama beni reddetmeden önce bir dinle, hm olmaz mı Taehyung?''
Senin neyini dinleyeceğim ya manyağa bak ruh hastası. Bırakıp gittiği yetmiyor bir de dinleyecekmişim oh ne güzel. Bir de bayıl istiyorsan Jungkook.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wvet | taekook
Fanfiction[texting] L.U.V Şirketi'nin sahibi Jeon Jungkook fazla otoriter bir kişiliğe sahipti. Wvet uygulamasında tanıştığı Kim Taehyung'u görünceye kadar.