İki düşman okul...
Müdürleri ise en yakın arkadaş...
Müdürleri barıştırmak amacıyla bir yaz kampı düzenlemeleri ve okul başlarının karşı konulmaz hisleri...
Biranda başımdan aşağı soğuk bir su döküldü. Telaşla yatakta doğruldum. Kendime geldiğimde odayı taradım ve bir Barış görüş alanıma girince sinirle yatağımdan kalktım ve üstüne atladım.
Bende sırtından indim. Kötü kötü bakarken oda kafasını ovuyordu.
" Hadi hazırlanda gidelim" dedi.
Ve odadan çıktı. Bende bonyoya girdim. Duş alıp cilt bakımımı yaptım. Biraz makyaj yapıcaktım ama vazgeçtim. Odaya geçip giceceklerime karar verdim. Barış gıcıklık olrarak şort giyicem. O inatsa bende inatım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Sandelet yok. Onun yerine düz beyaz spor ayakkabı.)
Giyinikten sonra bavulları aşağı indirdim. Sonra yine yukarı çıkıp çantamı hazırladım. Aşağı indiğimde Barış yine bana dik dik bakıyodu.
"Elisya çenemi yormadan gidip değiştirirmisin?" "Hayır" "Elisya hadi bak seninle uğraşamam" "Barış bende uğraşamam. Yürü git." "Elisya çabuk kardeşim" "Haaaaayıııııırrr. Ne dersen de değiştirmicem. Sen inatsan bende inadım." "Bunun intikamını alacam."
Zaferle gülümseyerek kahvaltımı yaptım. Kahvaltımı bitirdikten sonra dışarı çıktım. Barış'da arkamdan geliyordu. Hizmetlilere söylyip bavullarımızı getirttik. Barış 3 bavul almıştı.
Babama uçakla gidelim diye çok ısrar etsemde yinede okulun otobüsüyle gideceğiz.
Arabamıza binip okula gitmeye başladık. Okula vardığımızda bizi bekleyen Seda'yla Hakan'ı gördüm onların yanına gittik.
Biraz sohbet ettikten sonra otobüse bindik. Yine ben Barış'la Seda'da Hakan'la yan yana oturdu. Ben hemen kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Barış'ta telefonla ilgeliniyordu.
Yıldız koleji ayrı bir otobüsle gelecekmiş. İlk önce müdürümüz aynı otobüsle gidiceksiniz demişti fakat biz çok itiraz edince ayırmak zorunda kaldı. Yaklaşık 1-1,5 saat sonra mola verildi. Biz Seda'yla tuvalete giderken Barış'la Hakan biraz atıştırmalık şeyler aldı.
Tekrar otobüse bindik. Yerlerimizi aldık. Ama bir türlü kalkmadık. Artık dayanamayıp müdürün yanına gittim.
Ne alaka biz gidelim işte zaten 3 ay zorunda kalıcaz. Offf bu müdürlerimizin işi.
Biz Yıldız Koleji'yle düşmanlığımız lise başlarında başladı. Bir yarışmada bende oynuyordum o başındaki çocukta. Onlar yenince düşmanlığımız başladı. Ondan sonrakini biz yendik ondan sonrakini onlar derken 3 sene geçti. Müdürlerimiz ne kadar barıştırmaya çalışsada başaramadık.
15-20 dk daha bekledikten sonra yanımıza bir otobüs geldi. Müdürümüz dışarı çıkmamızı söyledi. Önde bizim grup olarak dışarıya akın ettik. Evet okulun başı bizim grup.
Onlarda önümüzde durdular. Bizim grupla o başındaki çocuğun grup karşı karşıya gelince bizde ezheli bakışlarımızı attık. Onlarda boş durmadı tabi onlarda öyle bakışlar atınca müdürlerimiz konuşmayı bırakıp bizim yanımıza gelmek zorunda kaldı.
Ondan sonra saçmaladılar biraz biz dinlemedik tabi hayla bakışıyoduk. Sonra bağırınca bizde kesmak zorunda kaldık. Herkes müdürlere bakınca müdür. O grupla bizim grubu aynı yerde oturacağını söyledi. Nasıl Olacak diye sorduğumda ikili olarak oturacağımızı söyledi. Bütün okul karşı çıkınca tabikide geri çekmediler. Sonra çiftleri söyledi.
Ben başındaki çocukla oturucaktım. Üstüne atlamasam iyi.
1,5-2 saat bu gerizekalıyla nasıl geçecek. Allah'ım sen sabırlarıma mukayet ol.
Herkese Hellooooo...
Aslında bu bölümde kampa vardırcaktım ama biraz heyecan olsun dedim.
Esilya'yı değiştirebilirim.
Tanıtım bölümü gelicek. Sadece fotoğraf olucak.
Yıldız Koleji'nin başındaki çocuğa hep böyle hitap ettim bi isim bulamadım. Bidahaki bölümde ismiyle hitap edicem.
