ÖYLESİNE...

'Öğrenmeni istemiyorum!'

DİRENMEYE ÇALIŞIYORUM :D

 

 

 

 

Ah hayır bu kadar güzel şeyin içinde onun olması...Berbat birşey.Ah mert ah neden hep beni bulursun ki ?

'Noldu'

Kuzey'in sesiyle irkildim.Ah bide kuzey var birşey yapmalıyım onunla tanışmaması gerek.Hayır hayır.

'Ha! şey ya çok güzelmiş burası.'

'Evet öyledir.E hadi gel o zaman oturalım.'

'T-tamam.' Hayır hayır sakinn kekeleme sakin Buse'cim henüz birşey yok.Hem o beni daha görmedi ki görmemiştir dimi. Oh no no buraya bakıyor hayır hayırr!!

Kuzey'in peşinden pıtı pıtı ilerlerken sapık Mert'in bakışlarına maruz kalıyordum.Hayır bakma bakma.

'Otur.'

Kuzey'in gösterdiği masaya oturduktan sonra farkettim ki önümüzde ki masa da Mert var.Hatta yanın da tanımadığım 3 erkek var.Dur bi şurda ki Emre mi! Yok ya ne Emre'si.

'Bi sorun mu var?'

'I-ı ş-şey yok.' Ağzına sıçıcam Buse kekeleme.Ya sus iç ses ya zaten Mert gözünün ayırmadan buraya bakıyor.

Ben Mert'e bakmamaya çalışırken Garson geldi.

 'Hoşgeldiniz Efendim.'

Kuzey gerekli şeyleri hallettikten sonra tekrar bana döndü.

'Bi sorun var sende.'

'Yok dedim ya.'

Buraya geldiğimizden beri Mert'in bakışlarına maruz kalmıştım.Ama sonun da bu güzel yerden gitmiştik.Tabi mert olmasaydı daha güzel olabilirdi.

Şuan Kuzey'in telefonu çalmıştı.Acele işim var demişti.Bende mızmızlanınca beni de götürmek zorun da kalmıştı.

Nereye gittiğimizi çok merak ediyordum.Ama her ne olursa olsun belki de Kuzey'i çözebilirdim.

 

 

'Emin misin bak yol yakınken dönebiliriz.'

'Hayır hayır.Böyle iyi.'

'Sen bilirsin geldik zaten.'

Bar? Acil iş bumu?

'Hadi in.'

Kuzey'e bi bakış atarak arabadan indim ve peşinden gittim.Burası burası o yer daha önce pislik Serkan'ın  beni götürdüğü yer.Ama dur ya O gün Kuzey'de oradaydı şaşılacak birşey yok.

İçeriye geçtiğimiz de sanki her yeri ezbere biliyor gibiydim.Masalar sandalyeler bi kenar da ayrılmış çeşit çeşit küçük koltuklar.

Kuzey'in peşinden etrafa baka baka gidiyordum.Kuzey birden arkasını dönünce ona çarptım.

'Aa şey pardon.' ( Burayı hızlı söylüyor ona göre okuyun.)

'Sorun değil.Burada bekle ben 5-10 dakikaya gelirim.Biri birşey derse sakın aldırma.Ha kötü bişey mi oldu.Unutma senin seçimin.Geldiğine pişman olursan suçu kendin de ara.'

Dedikten sonra hızlı adımlarla merdivenlere ilerledi.Gösterdiği koltuklara oturarak hayretler içerisin de deli gibi içen,oynayan insanlara baktım.

Gerçekten Kuzey de mi böyleydi?

'Merhaba güzelim benimle beraber içmek ister misin?'

Bu soruyu soran benden biraz büyük gibi duran biriydi.

'Git başımdan.'

'Hadi ama naz yapma.'

'Sana git dedim.'

'Ee yeter be.' diyerek kolumdan tutarak sürüklemeye çalıştı.İlerden Kuzey'in geldiğini görünce rahatlamıştım fakat bu rahatlık az sürdü.Çünkü adam beni dışarıya doğru sürüklüyordu.

Ben bi yandan bağırırken biri kolumdan tuttu.Oh Kuzey.

Adamın da oraya bakmasıyla yumruğu yemesi bir oldu.Kuzey adamın üstüne çökmüş ard arda vuruyordu yumrukları.Adam insanlıkan çıkmıştı.Ben bir yandan Kuzey'i tutmaya çalışırken,Kuzey'e birşey oluyordu.

Aman Tanrım onu ilk defa böyle görüyordum.Elleri titriyor du.Her yeri terlemişti.Gözlerinin altında ki morluklar daha da belirginleşmişti.Kuzey adamı dövmeyi bıraktığın da adam zar zor kalkarak gitmişti.

Kuzey'in elini tutarak.

'İyi misin?

'Git burdan!' söylediğini anlamaya çalışarak.

'Ne!'

'Git dedim sana!.'

'Hayır gidemem hemde sen bu haldeyken.'

'Öğrenmeni istemiyorum'

'NEYİ?'

YOKSA HAFTAYA PERŞEMBE DOĞUM GÜNÜMM MÜ ?  :d :d